Cebimdeki Tehlike

Yaşamımızın her anında yanı başımızda olan telefonumuzun seçimi yaparken dikkat etmemiz gereken unsurların başında SAR değeri olduğunu biliyor muydunuz? Bu konuda bilgim yok diyorsanız gelin birlikte öğrenelim.

Genellikle telefon seçimlerimizde öznel olarak dikkat ettiğimiz bir sürü olmazsa olmazlarımız bulunuyor. Fakat telefon seçimlerinde dikkat etmemiz gereken çok fazla üzerinde durmadığımız ve sağlığımız için ciddi önem arz eden kriterler de bulunmaktadır. Bu kriterlerden biri de çoğu kişinin dikkate almadığı aslında daha önce kulak aşinalığının dahi olmadığı cep telefonumuzun SAR değeridir.

                 

Akıllı telefonların SAR (Specific Absoration Rate) değeri, anlam olarak "özgül soğurma değerine" karşılık geliyor. Bu değer büyüdükçe telefonun vücuda ve çevreye yaydığı radyasyon miktarı artıyor buna bağlı olarak hem sağlık açısından hem de yaşadığımız çevreye verdiği zarar bakımından ciddi sorunlara yol açabiliyor. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre SAR değerinin 1,0 W /kg ve altı olması gerektiği söylenilirken çevreci topluluklar bu değerin 0,60 watt(W) altı olması gerektiğini savunmaktadır. Bu değere telefonumuzun ayarlar kısmından ya da üretici firmaların web sitesi üzerinden kolaylıkla ulaşabiliriz. SAR değerinin etkileri hem kısa hem de uzun vadede görülebilir. Kısa vadede kullanımda görüş alanında daralma, baş ağrısı, mide bozukluğu, işitme bozukluğu, dikkat dağınıklığı, kalp ritminde bozukluk gibi birçok rahatsız edici durumuna neden olmaktadır. Uzun vade de kullanımda ise yüksek tansiyon, genetik yapının bozulması, sperm sayısı miktarının düşmesi, kan beyin bariyerinin zedenmesi, lenfoma ve cilt kanseri gibi birçok hastalığa yol açmaktadır. 

                 

SAR değerinden kaynaklı rahatsızlıklar telefona sürekli maruz kalma ve kullanım durumunda ortaya çıkar. Cebimizde ya da elimizde telefon bulundurmamızın ortaya çıkan sorunlara bir etkisi yoktur. SAR değerinin neden olduğu radyasyondan korunmak için başlıca önlemler alabiliriz. Arama yaparken numarayı çevirdikten sonra hemen kulağımıza dayamamalı, telefonla konuşurken telefonumuzu kulağımızın yanında tutmayarak radyasyondan kaçınabiliriz. Eğer uzun süre telefonda konuşmamızı gerektiren bir işimiz varsa kulaklık kullanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Bunun yanında evde yalnızsak ya da ortamımız müsaitse hoparlörden konuşmaya önem göstermeliyiz. Ayrıca sinyalin çok düşük olduğu yerlerde akıllı telefonumuzu kullanmaktan kaçınmalı ve böyle yerlerde telefonumuzun sinyal bulabilmek için daha çok çaba harcadığını ve dolayısıyla yaydığı radyasyon miktarınında daha yüksek olduğunu unutmamalıyız. En önemlisi de telefon seçimlerimizde çift sim kartlı telefonlar yerine tek sim kartlı olanları tercih etmeliyiz. SAR değerinin etkisi uzun dönemde daha ciddi sorunlara yol açsa da kısa dönemde yarattığı etki sebebiyle de dikkat edilmesi gereken bir unsurdur. Bu nedenle sağlığımız için telefon seçimlerimizi ve onunla  geçirdiğimiz zamanı yeniden gözden geçirmeli çok geç olmadan dur demeliyiz.