Modern Dünyanın Hastalığı: Mutlu Olmak Zorundayım

Yaşam Tarzı - 26 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

26 Nisan, 2021

Modern Dünyanın Hastalığı: Mutlu Olmak Zorundayım

Mutlu olmak, her tarihi dönemde belli şartlara dayandırıldı. Sorumluluklarını yerine getirenler mutlu, getiremeyenler ise mutsuz olarak gruplandırıldı. Mutsuzluğu bir ceza görerek acının iyileştirici gücü göz ardı edildi. Gelin, birlikte mutluluğa ve mutlu olmamız gerektiği konusundaki yanlış algılarımıza bakalım.

Not: Bu içerik, kapitalist sistemin aksine "Nasıl mutlu olunur?" tarzında hap formüller içermemektedir. 

Antik Çağ'da mutluluk, erdemli insana Tanrı'nın verdiği bir lütuf olarak görülüyordu. Tanrı'nın isteyeceği şekilde yaşamak, mutluluğa ulaşmak için sahip olunması gereken yaşam tarzı olarak görülüyordu. Buna paralel olarak Orta Çağ'da mutluluk, dünyada yaşayış şeklimize göre ölümden sonra alabileceğimiz bir ödül olarak görülüyordu. Ahiret inancına benzer şekilde olan bu hakim inanış, insanların dünyayı imtihan yeri olarak görüp davranışlarında seçici olmasını sağlıyordu. İçinde bulunduğumuz ve modern dönem dediğimiz zaman dilimine kadar Tanrı inancı ve erdemli olmak, mutluluğun ana kaynağı olarak görülüyordu. 

Modern Dönemde Ne Değişti?

Günümüzde mutluluk, arzu ve isteklerin tatmin edilebilmesi ve bu tatminkarlığın ömür boyu sürdürülebilmesi şeklinde algılanmaktadır. Mutluluk, ideal insani davranışlara odaklanmak yerine şu anda sahip olunması gereken bir zorunluluk olarak görülmektedir. Bu, gerçekçi olmamakla birlikte dünyadan alacaklıymış gibi yaşanmasına sebep olmaktadır. 

"Nasıl yaşamalıyım?" sorusu, "Gerçekten ne istiyorum?" sorusuna evrildi. Mutluluk, düzen sağlayan bir araçtan hayatı sürdürmenin tek amacına dönüştü. Bu açıdan baktığımızda bir hırsız da mutlu olabilmektedir. Demek ki mutluluğu dayandırdığımız koşullarımızda ciddi bir yanlışlık var. 

Kapitalist Sistemin Pazarlama Politikaları Ve Mutluluk

Modern Dünyanın Hastalığı: Mutlu Olmak Zorundayım

Öncelikle mutlu olmanın hap bir formülü yok! "... olmanız için 5 şey" şeklinde başlayan cümlelere daha eleştirel yaklaşmamızda fayda var. Hepimiz farklıyız, farklı koşullarda büyüdük ve büyümeye devam ediyoruz. Bu farklılıklarımıza rağmen bizi aynı düşünüp genellemeye çalışılıyorsa bilin ki bu bir pazarlama politikasıdır. Örneğin; öğrenme, "eğlence" ile birlikte pazarlanarak öğrenmenin sadece eğlenerek gerçekleştirilebileceği mesajı verilmeye başlandı. Eğlenceli matematik, kahkahalarla geometri... Öğrencilik hayatınızı hatırlayın. Öğrendiğiniz her bilgiyi kahkaha atarak öğrenmediniz.

Mutlu olmanın reçetesi yok ama bunun üzerine sayısız kitap yazıldı, yazılıyor ve yazılacak. Mutlu olmanın sihirli bir yolu yoktur, ancak modern dünyanın mutluluk anlayışı hiçbir zaman yetinmek üzerine kurulu olmadığından "sürekli tüket" gizli mesajına maruz kalarak mutluluğa bir adım dahi yaklaşamadan yaşamaya devam ediyoruz.

Gerçek Mutluluk Nedir?

Modern Dünyanın Hastalığı: Mutlu Olmak Zorundayım

Huzur içinizdedir, dışarıda aramayın.

-Buddha

 Mutluluğu kontrolümüzün dışında olan yerlerde arıyoruz. Mutluluk için şartlar ve sınırlar koyarak bunların altında eziliyor ve pişmanlık hissediyoruz. Hayattan alacaklı gibi yaşamak yanlış ancak, bu zamana kadar beklentilerle büyütüldüğümüzü de göz ardı etmememiz gerek. "Bu sınavı geçersen mutlu olacaksın.", "Bu işi alırsan hayatın daha iyi olacak."... Beklentiler üzerine kurulu hayatımızı elbette bir anda değiştirebilmek hiç mümkün değil. 

Bu konuda yapabileceğimiz en iyi şey, kendimizi ve sınırlarımızı iyi bilmektir. Mutluluğun peşinde koşmak, içinde bir parça hayal barındırmaktadır. İdealler peşinde koşmaktansa kendimizi tanımak, kendimize yapabileceğimiz en büyük yatırımdır. Bununla birlikte hayatta her duygunun var olduğunu kabul etmemiz gerek. Düşünün, en büyük acınız size neler öğretti? Acının geliştirici tarafına da bakabilmeliyiz.

"Mutlu olmak için yapmamız gerekenler" bombardımanından en az hasarla çıkabilmemiz için de bize sinsice dayatılmaya çalışılan mesajları fark edip iyi analiz etmemiz gerekir. Mutlu olmak amacıyla bir şey yapmadan önce şu soruyu sormakta fayda görüyorum: "Bunu yaptığımda ben mi mutlu olacağım yoksa bunu yapmamı isteyenler mi?"

Başka içeriklerde görüşmek üzere! Sağlıkla kalın.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.