Aşık Olmaktan Korkmak: Filofobi

Kredi: https://relationshipsmdd.com/philophobia/

Aşık olmaktan korkma olarak tanımlanan filofobi, aslında bir tür kaygı bozukluğudur. Kişinin yoğun duygusal bağ kurma fikrinden dahi koşarak kaçmaya çalıştığı bu fobiye gelin hep beraber bakalım!

Çoğumuz hayatının bir döneminde “filofobik” olan bir insanla karşılaşmışızdır muhtemelen. Ya da madalyonun diğer ucunda filofobik olanın aslında kendimiz olduğu gerçeğiyle yüzleşmişizdir. Aşık olmaktan korkma olarak tanımlanan filofobi, aslında bir tür kaygı bozukluğu. Bu kaygı bozukluğunu gelin hep beraber inceleyelim! 

Filofobi genel anlamda aşık olma korkusu olarak tanımlansa da aslında bir nesneyle ya da bir kişiyle yoğun duygusal bağ kurmaktan kaçınma olarak karşımıza çıkar. Bu kaygı durumunun ortaya çıkmasında ise bazı tetikleyiciler ön plana çıkmaktadır. Örneğin, kişinin ilişkilerinde defalarca aldatılması, devamlı olarak platonik ilişkiler yaşaması ya da sürekli reddedilmesi gibi sebepler filofobinin sebebi olabilmektedir. Aslında kişi, yaşadığı önceki tecrübelere dayanarak tekrar üzülme hissinden kaçmaktadır. En basit anlamıyla tekrar hayal kırıklığına uğramaktan korkmak olarak da ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca kişinin bulunduğu “konfor alanı"ndan çıkmak istemeyişi de filofobinin bir sebebi olarak görülebilir. Çünkü yapacağı her hamle yeni bir risk alanı oluşturacaktır. Dolayısıyla alınacak her yeni risk, potansiyel olarak yeni bir hayal kırıklığı ihtimalini taşıyacaktır. Halbuki kişi bu hamlesiyle yaşayabileceği potansiyel mutluluklardan da vazgeçmiş olmaktadır. İlişkilerde bu şekilde darbe almış kişi, zamanla bir savunma bariyeri geliştirerek aşık olmaktan kaçar hale gelir. Öyle ki bu kişiler aşık olma fikrinden dahi kaçmaya çalışır. Aslında çoğu zaman da bu kişiler yaşadıkları bu korku ve panik halinin farkında olmalarına rağmen yine de buna engel olamazlar. Aynı zamanda, kişinin sevmeyi yasaklayan bir inanç ya da kültürel ortamda büyümesinin de bu fobiyi beslediği bilinmektedir. Bu kişiler sevgi duygusunu hissettiklerinde içten içe suçluluk duygusunu da beraberinde hissederler. Nihayetinde kadın ya da erkek ayırt etmeden her insanda görülebilecek bir fobidir. Filofobinin aslında fizksel ve duygusal belirtileri mevcuttur. Bu belirtiler aşık olma hissini düşününce ya da potansiyel olarak aşık olabileceğini hissettiği kişiyle aynı ortamda bulununca ortaya çıkabilmektedir. Fiziksel belirtilere; kalp atışının hızlanması, mide bulantısı, nefes almakta zorluk örnek verilebilir. Duygusal belirtilere ise; korku ve panik hali, kaçınma, suçluluk hissi örnek verilebilir. 

 

Aşık olmanın kendilerinde “yara” açabileceğini düşünen bu kişiler yaraların iyileşebilir olduğunu ve bunun hayat deneyemimizin bir parçası olduğu gerçeğini çoğu zaman kaçırmaktadırlar. Yaralar bazen çok acıtabilir ama zamanla kabuk tutar, iyileşir ve biz sonunda bir şey öğrenmiş oluruz. Buz patenine yeni başlayan kişilere önce buzda “nasıl düşüleceği” öğretilir. Düşerken nasıl daha az hasar alınacağı. Aynı buz patenini öğreniyomuş gibi aslında biz de hayatta yapacağımız seçimlerle sonunda düşeceksek de en az hasarla nasıl düşebileceğimizi öğrenmiş oluruz.  

Filofobi aslında yaşadığımız dünyada sanılandan daha çok rastlanan bir kaygı bozukluğudur. Eğer siz de filofobik olduğunuzu düşünüyorsanız, ya da aşık olmaktan korkmaya bir yatkınlığınız olduğunu hissediyorsanız mutlaka profesyonel bir destek alın. Filofobi tedavi edilmezse; depresyon ve anksiyete gibi kaygı bozukluklarına ve hatta intihara bile sebebiyet vermektedir.  

Sonuçta bunun tedavi edilebilir bir fobi olduğunun farkında olmak önemlidir. Filofobi “cool” ya da “etkileyici” bir durum değildir. En nihayetinde tedavi edilebilir bir kaygı durum bozukluğudur. Bunun farkında olmak birçok açıdan daha sağlıklı bir insan olmak yolunda atılacak önemli bir adımdır. 
 

İzlediğimiz dizi, filmlerde ve çoğunlukla da hayatımızda sıkça karşımıza çıkan bu fobiyi anlamak konusunda umarım bu yazı faydalı olmuştur :)