Toplumsal Hareket Teorileri

Kültür ve Sanat - 23 Ocak, 2023 - Okuma Süresi: 4 Dk.

23 Ocak, 2023

Toplumsal Hareket Teorileri

Dünya üzerindeki birçok insan ortak amaçlar için bir araya gelip toplumsal bir hareket başlatmaktadır. Peki bunu nasıl başarabiliyorlar? Bu yazımda toplumsal hareketin nasıl oluştuğundan ve konuyla ilgili teorilerden bahsettim. İyi okumalar!

Toplumsal hareketler bir toplumun yönünü değiştirmeye yarayan araçlardır. Bir fikri paylaşan bir grup bir araya geldiğinde toplumda değişikliği teşvik ederek ya da değişikliğe direnerek uzun süreli etki yaratabilmektedir. Ancak toplumsal hareket sadece bir fikri paylaşan bir grup demek değildir. Eğer böyle olmuş olsaydı yeni bir fikre sahip her küçük grup yeni bir toplumsal hareket başlatmış olurdu. Fakat ivme kazanmak ve bir etki yaratmak umuluyorsa toplumsal hareketlerin oturmuş bir organizasyona, liderliğe ve kaynağa ihtiyacı vardır.

Toplumsal Hareket Teorileri

Hedeflerine bağlı olarak farklı türde toplumsal hareketler vardır. Aktivist hareketler toplumun belli özelliklerini değiştirmeye yoğunlaşırken, reaksiyoner hareketler değişikliğe direnmeye çalışmaktadır. Böylece bir toplumsal hareketin genel olarak nasıl şekillenebileceği de ortaya çıkmaktadır.

Bunun yanında toplumsal hareketlerin nasıl ve neden oluştuğuna dair birkaç teori de bulunmaktadır. Bunlardan ilki, Kitle Toplumu Teorisi’dir. Bu teoriye göre toplumsal hareketlerin ilk çalışılmaya başlandığı zamanlarda insanlar bu hareketlere dahil kişilerin katılma nedenlerine şüphe ile yaklaşıyorlardı. Onlara işe yaramaz, mantıksız ve tehlikeli gözü ile bakılıyor ve bu insanların toplumsal hareketlere anlamsız hayatlarından bir kaçış olarak gördükleri için katıldıkları düşünülüyordu. Bu bakış açısı 20. yüzyılda milyonlarca insanın öldürülmesi ile sonuçlanan toplumsal hareketler olan; Nazizm, Faşizm ve Stalinizm döneminde son derece güçlüdür. Ama bu teori yüz yıl boyunca devam etmemiştir.

1960’lı yıllardan itibaren akademisyenler sadece bir gruba dahil olmak gibi bir psikolojik tatminden kaynaklanmayan Sivil Haklar Hareketi’nden sonra toplumsal hareketlere daha geniş bir bakış açısıyla yaklaşmaya başlamıştır. Bu da daha yakın geçmişte birkaç yeni ana teorinin geliştirilmesine neden olmuştur. Bu teorilerden biri Göreli Yoksunluk Teorisi’dir. Bu teori tolumdaki diğer insanların faydalandığı haklardan yoksun olan ya da bastırılan grupların eylemleri üzerine odaklanmıştır. Buna bir örnek vermek gerekirse Amerika’daki siyahilerin karşılaşmış olduğu baskı ve eşitsizlik gösterilebilir.

Toplumsal hareketlerin ilginç bir özelliği de toplumsal hareketin sığındığı ideolojiye katılan kimselerin, her zaman bundan en çok etkilenen kişiler olmamasıdır. Daha önemli olan ise insanların kendi durumlarını nasıl algıladıklarıdır. Hayatını zorlukla idame ettiren bir kişi kendi hayalini gerçekleştirerek küçük bir lokanta sahibi olmaktan çok mutlu olabilir. Veya yılda bir milyon lira kazanan biri çalıştığı şirket ona yeterince değer vermiyor diye düşünerek hayal kırıklığı içerisine girebilir. Burada bakmamız gereken şey ise göreli yoksunluktur. Yani meşru beklentiler ve içerisinde bulunan gerçeklik arasında hissedilen farktır. Ama bu da tek başına yeterli değildir. İnsanların daha iyisini hak ettiğini ve normal yolların bir işe yaramayacağını düşünmesi gerekmektedir. Bu teoriyi de eleştirenler olmuştur. Onlara göre kendini yoksun hissetmeyen insanlar da bir toplumsal harekete katılmak isteyebilirler. Bu insanlar da kendileri zarar görmese de algıladıkları eşitsizliği dile getirmek için harekete katılmaktadırlar. En çok baskı altında olan insanların toplumsal harekete katılmaları onlar için bir risk olabilir, çünkü buna katılmak için yeterli kaynakları olmayabilir. Örneğin bu fikri desteklemek için işlerini bırakamazlar.

Toplumsal Hareket Teorileri

Görüldüğü üzere teorilerin birkaç eksik yanı olsa bile toplumsal hareketler için bir başlangıçtır. Geçmişten bugüne kadar birçok toplumsal hareket teorisi süregelmiştir. Bunlardan bazıları toplum tarafından kabul edilmiş olsa da bazıları yitip gitmiştir. Acaba günümüzün hangi toplumsal hareketi gelecekte kabul edilmiş bir düşünce olacak? Sonuç olarak toplumsal hareket er ya da geç zayıflar. Eğer başarılı olmuş ise baskın kültürün içine dahil olur. Eğer başarılı olamamış ise artık etkin değildir; fakat toplumda bıraktığı izi hala görebilirsiniz.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.