Anadolu'dan Tüm Dünyaya Yayılan Lezzet: Türk Kahvesi

Kahvenizi nasıl alırdınız? Sade mi, orta mı yoksa şekerli mi? Günümüzün en keyifli 7 dakikasını birlikte geçirdiğimiz Türk kahvesini inceliyoruz bugün. Haydi, bol köpüklü kahvelerinizi kaptıysanız başlıyoruz.

Kültürümüzde önemli yer tutan ve tüm dünyaya yayılmış kahvemiz hakkında şu bilgiyi vermeden geçmeyelim: Her ne kadar ismi Türk kahvesi olsa da Türklere ait bir kahve değildir. Yemen Valisi Özdemir Paşa’nın kahveyi İstanbul’a getirmesi sonucu cezvelerde pişirilmesiyle ismini almıştır. İlk kez Tahtakale’de açılan kahvehaneden sonra İstanbul’un ve ardından Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaygınlaşmıştır. Zaman geçtikçe tüm Avrupa’ya da bu lezzet yayılmıştır.

Kahvenin kültürümüzde çok büyük bir önem taşıdığını söylemiştik. Mesela “kahvaltı” sözcüğünün kökenini düşündünüz mü hiç? Bu kelime kahve öncesinde yenilen şeyler anlamına gelmektedir. Ayrıca üzerindeki köpüğün yumuşak ve kadife görünümlü olması kahvenin ne kadar kaliteli olduğunu bildirir bize. “Köpüğün ne faydası var ki?” dediğinizi duyar gibiyim. Türk kahvesi, üzerindeki köpüğü sayesinde hem daha hoş bir görüntüye sahip olur hem de daha uzun süre sıcak kalabilir. Yine de siz 7 dakikalık ideal içme süresini aşmayın.

Türk kahvesi hakkında bazı rivayetler de vardır. Bunlardan ilki yanında neden su ikram edildiğiyle ilgili. İlk rivayete göre,misafire kahvenin yanında su ikram edildiğinde önce kahveyi içerse misarifin tok; önce suyu içerse misafirin aç olduğu anlaşılırmış. Eğer önce su içildiyse önüne sofra hazırlanırmış. Diğer rivayet ise Osmanlı sarayından geliyor. Padişah, kahveyi içmeden önce parmağını sırayla kahveye ve suya batırırmış kahvenin suda dağılıp dağılmadığından da zehirli mi değil mi anlarlarmış. Tabii padişahımız bunları yaparken kahvenin köpüğü kaçmasa iyidir.

Hiç kız isteme töreninde bulundunuz mu? Evin kızı kahveleri yapar getirir ancak damadın kahvesi tuzlu yapılır. Her ne kadar günümüzde eğlenmek maksadıyla yapılsa da güzel bir açıklaması var. Gelin adayı damadı beğenmediyse kahvesine şeker yerine tuz atarmış. Bu sayede damat beğenilmediğini anlar ve ailesiyle geri dönermiş. Ah, bu Türk kahvesi ne canlar yaktı bir bilseniz…

Gelin bir de Türk kahvesinin vücuda yararından konuşalım. Kandaki kolesterol seviyesini dengelerken kalp hastalıklarının çoğunun da önüne geçer. Telvesi cilde sürüldüğünde pürüzsüz ve yumuşak bir cilt elde etmenizi sağlar. İçindeki antioksidanın ölüm hariç her şeye faydası vardır desek çok da abartmış sayılmayız.

Son olarak mükemmel bir Türk kahvesini nasıl yapmamız gerektiğini söylemeden geçmeyelim. Kahvenin ve suyun ölçüsünü doğru ayarlayın. Su, arıtılmış ve soğuk su olursa tadı daha güzel olur. Kısık ateşte, uzun süre pişirin. Köpüğünü doğru zamanda almaya ve kahveyi fazla pişirmemeye özen gösterin. Bol köpüklü, mis kokulu Türk kahveniz hazır. Afiyet olsun!