Sen Neden Gülüyorsun?

Bilim ve Teknoloji - 23 Ağustos, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

23 Ağustos, 2021

Sen Neden Gülüyorsun?

Gülmek birçoğumuz için sıradan bir kavram aslında. Peki bizler neden güler, kahkaha atarız? Gülmek hayatın akışında doğal bir eylem mi, onu ciddi anlamda tetikleyen nedenler mi var? Yoksa sadece komik bir şeye olan tepkilerimiz mi? Neden güldüğümüzü gelin birlikte inceleyelim.

Şimdi tarihte biraz geriye gidelim. 30 Ocak 1962’de Tanzanya’nın kuzeydoğu köşesindeki bir yatılı okulun sınıfında üç kız öğrenci gülmeye başladı. Bu durum en başta normal gibi gelse de maalesef büyük bir gülme salgınına yol açtı. Bu gülüşler öyle ki tüm okula yayılmıştı. Bu gülme atakları birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürdü. İçlerinden zavallı bir kızın 16 gün boyunca semptomlar yaşadığı bildirildi. Bu gülme atakları o kadar artmıştı ki okul ödevlerine kadar tüm sistem altüst olmuştu. Okulun 159 öğrencisinden 95‘i Swahili dilinde gülme hastalığı anlamına gelen “Omuneepo” hastalığına yakalanmıştı. Son çare olarak okul kapatılmak zorunda kalındı. Herkes kendi köylerine dağıldı. Öyle bir durum ki hastalık köyden köye de yayılmaya başlamıştı. Orta Afrika Tıp Dergisi’ndeki 1963 tarihli bir raporda yerel sağlık görevlileri, “Çocukların eğitimine ciddi şekilde müdahale ediliyor ve köy toplulukları arasında ciddi bir korku var.” şeklinde bir bildiri yayınladılar. Kimse konuya herhangi bir açıklama bulamadı. Aylar sonra bu salgın nihayet sona erdiğinde yaklaşık 1000 kişi bu gülme hastalığından etkilenmişti.

 

Sonradan insanları neyin güldürdüğünü anlama çabası olarak bir grup insan Tanzanya’ya gitti. Müfettişler bu fenomeni ilk deneyimleyen öğretmenlerle, öğrencilerle ve tıp uzmanları ile görüştü. Elde edilen veriler ışığında durumla ilgili komik bir şey olmadığını öğrendiler. Ama kaydettiler ki; bu yatılı okulda katı kurallar, penceresiz yatakhaneler ve dik duruşu sağlamak adına tasarlanan rahatsız edici sandalyeler vardı. Gülme hastalığının ilk bulunduğu yerde böylesine kötü koşullar vardı. Hastalığın yayıldığı ve etkilediği alanlarda da benzer koşullar mevcuttu: aşırı kalabalık, düşük gıda kalitesi gibi. Görüldüğü üzere kahkahalarımızın, gülüşlerimizin ardında biz fark etmesek de bilinçaltımıza yerleşip bizleri tehdit eden tehlikeli bir şeyler saklanıyor olabilir. Uzun zamandır yerel bir psikiyatrist olan Krober Rugliyama’nın da gizemli kahkahalar hakkındaki görüşüne göre bu tür kahkahalar bir tür şikayettir aslında. Bu tarz bir şikayetin ihmale gelmeyeceği kanaatindeyim.

 

Sen Neden Gülüyorsun?

 

Böyle bir durumun devamında, gülmelerin ardında nelerin olduğunu merak eden nörobilimci ve psikoloji profesörü olan Robert Provine’in çalışmasına göz atalım şimdi. Profesör, Bilimsel Bir Araştırma adlı kitabı için gerçek dünyadaki kahkahaları izleyerek ve gözlemleyerek “Sidewalk Neuroscience” yani Kaldırım Sinir Bilimi ile uğraştı. Profesör ve çalışmada yer alan yardımcıları alışveriş merkezlerinde, sınıf toplantılarında, arkadaş buluşmalarında ve akla gelen her yerde “gülme sahnelerini” yakalamak için kasetler kullandılar. Bu çalışmada yer alan öğrencilere de her güldüklerinde “çevre koşullarını” gülme günlüğüne kaydettirdi. Sonuçlar Provine için de oldukça şaşırtıcıydı. Şimdi söylediğimde beklentinizi karşılar mı bilemiyorum ama kahkahanın komik bir şeye karşı tepki olması durumu %20’den bile azdı. Yani bu kahkahaların sadece çok az bir kısmı komik bir şeye karşı verilen tepkiydi. İnsanlar daha çok; “Sonra görüşürüz (kahkaha)”, Ne demek istediğini anlıyorum (kahkaha)”, Hey, şuna bakın! (kahkaha)”, gibi zararsız ifadelere kıkırdıyorlardı. Yani sonuçlara göre kahkahalar %99,9 oranında konuşmadaki düzenli, doğal aralarla meydana geliyordu ve konuşmaları nokta veya ünlem işareti gibi noktalıyordu. Çalışma sonucunda elde edilen sonuçlara göre kahkaha, doğası gereği sosyal olduğunu, özünde sadece komik bir şey bulmanın bir yan ürünü değil, bir iletişim biçimi olduğunu gösterdi. Provine, topladığı gülme kayıtlarına göre insanların başkalarının yanında gülme olasılıklarının, yalnız oldukları zamana göre tam 30 kat daha fazla olduğu gördü. Birkaç kahkaha örneği arasında, neredeyse tamamı TV şovlarına veya medyaya karşı tepki olarak meydana geldiği gözlendi. İnsanlar gerçekten yalnız olduklarında ise neredeyse hiç kahkaha durumu kaydetmediler.

 

Sen Neden Gülüyorsun?

 

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, kahkahalarımız sadece komik bir şeye tepki olarak değil. Bazen tehdit altında kaldığımızda veya kötü hissettiğimizde bazen olumsuz koşullara karşı belki bir savunma mekanizması olarak bazen de insanlarla iletişim halinde kullandığımız cümlelerin sonunda noktalama işareti niyetine gülmeyi kullanıyoruz. Sadece bir duygu tepkisi değil, rutin bir hareket olduğunu gösteriyor çalışmalar. Bu kahkahalar bazen de ağlarken ortaya çıkıyor. Sanırım bu da özel olarak üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Peki şimdi sen söyle bakalım, sen neden gülüyorsun?

 

İSTEMEZ MİYİZ ŞÖYLE BİR GÜLME SALGINI? EN İÇTEN, EN DOĞAL VE SADECE SEVGİDEN OLAN KAHKAHAYLA KAL!

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.