Adını Nereden Aldığını Bilmediğimiz 5 Lezzet

Türk mutfağının vazgeçilmeyen lezzetlerinden ilginç isimleri olan yemek ve tatlıların hikayelerini duymuş muydunuz? Gelin bu yemek ve tatlıları birlikte inceleyelim.

1) İmambayıldı

Patlıcan ile yapılan bu lezzetli yemeğin ismini nerden aldığı hakkında iki rivayet vardır.

Birincisine göre eski zamanlarda bir imam bir zeytinyağı tüccarının kızı ile evlenir ve her gün yemekte zeytinyağlı imambayıldı vardır. İmam bu yemeği çok sever fakat bir gün zeytinyağının tükendiğini ve o akşam yemekte bu yemeğin olmadığını görünce üzüntüsünden bayılır.

İkinci rivayet birinciye göre daha basittir. Yine eski zamanlarda bir imam karısının yaptığı yemeği yiyince bayılır. Sebebi ise kimilerine göre çok lezzetli bir yemek olması, kimilerine göre ise yemeğin içindeki bir malzemedir.

2) Hünkarbeğendi

Bu yemeğin hikayesi Abdülaziz dönemine dayanır. Sultan Abdülaziz ile 3. Napolyon’un eşi imparatoriçe Eugenie arasında bir aşk filizlenir. İmparatoriçe bir rivayete göre İstanbul’a gelirken yanında aşçısını da getirir ve aşçı mutfakta beşamel sos hazırlarken Osmanlı mutfağının aşçıları bu sosun üzerine közlenmiş patlıcan ve Osmanlı mutfağının vazgeçilmezi olan eti eklediler. Padişah bu yemeği çok sevince de hünkarbeğendi ismini aldı.

İkinci rivayete göre ise imparatoriçenin istanbula geleceğini öğrenen padişah eşsiz yemekler hazırlanmasını ister ve bir türlü hazırlanan yemekleri beğenmez. Mükemmel yemeği yapmaya girişen aşçılar sonunda bu yemeği bulur, Abdülaziz çok beğenir ve ismi hünkarbeğendi olur.

3) Alinazik

Bu yemeğin tarihi de Yavuz Sultan Selim dönemine dayanır. Sultan seferden dönerken yolu üzerinde bulunan Gaziantep’in Yavuzeli ilçesinde konaklar. Buradaki kişiler sultanın geleceğini öğrenince hazırlıklara başlarlar, türlü türlü yemekler pişirilir. İçlerinden bir kadın bugünkü adı ile Alinazik yemeğini yapar ve sultana sunar. Yemeğin tadını çok beğenen Sultan Selim “Bu yemeği hangi eli nazik yaptı?” diye sorar. O günden sonra yemeğin adına eli nazik derler fakat günümüze gelene kadar küçük bir harf değişimine uğrar.

4) Dul Avrat Çorbası

Bu yemeğin hikayesi aslında isminden anlaşılmaktadır. Çok eski zamanlarda eşini kaybeden yoksul bir kadın günün birinde artık çocuklarına pişirecek yemek bulamayınca evde ne varsa kazanın içine koyup kaynatmış ve bu çorbayı yapmıştır. Zamanla da bu çorbanın ismi dul avrat çorbası olmuştur.

5) Sütlü Nuriye

Yemeklerden sonra sıra bu tatlının hikayesine geldi. Çok eski zamanlara değil yakın dönemde gerçekleşen 12 Eylül darbesine gideceğiz.  Bu dönemde baklava fiyatlarının aşırı yüksek olduğunu belediyeye başkanına bildirip bu durumdan yakınan bir general baklava satışında bir tavan fiyat belirlenmesine sebep olur. Güllüoğlu baklavalarının sahipleri de bu tavan fiyatın maliyeti kurtarmadığını görür ve içerisine fıstık yerine fındık konulan, baklavaya göre daha çok süt içeren ve diğer bazı malzemelerden de kısılarak baklavaya benzeyen yeni bir tatlı yaparlar. Bunun ismi de sütlü nuriye olur fakat bu tatlıya ihtilal tatlısı da denilir.