Savaş Sanatı'ndan Günümüze 5 Gerçek

Yaşam Tarzı - 14 Haziran, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

14 Haziran, 2021

Savaş Sanatı'ndan Günümüze 5 Gerçek

Sun Tzu’nun ‘’Savaş Sanatı’’ adlı eseri m. ö. 6. yüzyılda yazılmıştır. Peki asıl amacı askeri bilgi vermek olan bu eseri günümüze uyarlasak nasıl olurdu? Siz de cevabını merak ediyorsanız gelin beraber inceleyelim.

1) Herkesin bildiğini bilmekten öteye gidemeyen bilgi işe yaramaz.

Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bir dönemde yeni şeyler öğrenememek sizce de çok absürt değil midir? Öyle ki insan merak etmeli, bu merakının sonunda yeni fikirler türetmeli, araştırmalıdır. Herkeste olan bilgiyle yetinmemeli, daima ileriye dönük olmalı ve daha keşfedilmeyen onca şeyin farkında olmalıdır. Yoksa herkesin aradığı cevabı bir arama motorunda bulduğu şu dönemde bilginin ve bilmenin bir önemi kalır mı?

2) Düşmanı tanımak, onu yenmenin ilk adımıdır.

Sun Tzu bu lafı düşman askerleri için kullanmıştır. Ancak günümüzde yeni düşmanlara sahibiz. Tüm o korkularımız, endişelerimiz, kıskançlıklarımız hatta kendimiz ve bu yeni düşmanları yenmenin yolu aslında m.ö. 6. yüzyılda söylenenle aynı. İnsan bilmediği şeyden korkar, tanımadığı kişileri tanımadığı hayalleri kıskanır. Endişelerimizin sebebi de belirsizliktir aslında. Sonunu tahmin edemediğimiz her şey bizi asıl hedefimizden uzaklaştırır, düşmanımız haline gelir. Hatta bazen kendi kendimize yaparız bunu. Kendimize inanmadığımız, başaramayacağımızı düşündüğümüz zamanlar kendi kendimizi yer bitirir, kendi kendimize barikatlar kurarız. Ama ancak kendimizi tanıdığımızda aşabiliriz bu engelleri. O zaman barışırız kendimizle ve savaşacağımız bir düşman kalmaz.

Savaş Sanatı'ndan Günümüze 5 Gerçek

3) Yetersizsen savun, fazlan varsa saldır.

Her ne durumda olursan ol, mücadele etmeliyiz. Belki kendimizi çok çaresiz hissediyoruzdur, belki güçsüz. Ama bu durumda bile elimizde olanı görebilmeliyiz. Koşulları iyi değerlendirmeliyiz. Aslında bu söz bana her iyiliğin içinde bir kötülük, her kötülüğün içinde ise bir iyilik vardır lafını hatırlatıyor. Önemli olan bizim hangi taraftan bakmayı seçtiğimizdir.

4) Yüz savaşta yüz zafer kazanmak en mükemmeli değildir. En iyisi savaşmadan baş eğdirmektir.

Bazen hırsımız gözümüzü o kadar kör eder ki, sadece kazanmayı düşünürüz. Başarıya giden yolda her şey mübahtır deyip hedefe doğru ilerleriz ancak gerçekten kazanmayız. Çünkü sadece kazanmayı düşündüğümüzde tahrip olmuş bir hayat buluruz karşımızda. En çok da kendimizi yıpratmışızdır bu yolda. Bu sebeple önemli olan başardığımız şeyden çok, hedefe giderken ki yolumuzdur aslında.

5) Gerçek asker karşısındakinden nefret ettiği için değil, arkasındakini sevdiği için savaşır.

Savaştaki bir asker bile nefretten uzak olmalıyken biz günlük yaşamda ne kadar uzağız bu duygudan. Her gün televizyona, gazetelere çıkan haberler nefretin göstergesi değil mi? Kadın, çocuk, hayvan demeden asıl olarak insana gösterilen tüm bu öfke niçin? Milattan önce yazılmış bir kitapta, fetihlerin savaşlarla kan ile yapıldığı bir dönemde dahi gerçek askerin sevgi için savaşacağını belirtmiş yazar. Biz ise ondan kaç bin yıl sonrasında böyle olaylara şahit oluyoruz. Ama olmamalıyız. Çünkü gerçek insan, sevmeyi bilen ve sevgisini gösterebilendir. Sevginin olduğu her yerde insan bir çözüm yaratır kendine. Nefret duyduğunda yıkmayı seçer, sevdiğinde onarmayı. Bu sebeple karşımızda kim olursa olsun veya ne yapacaksa yapalım birine duyduğumuz nefretten değil de, sevdiğimiz kişilerden aldığımız güçle yapalım. Tabi sevgiyi saplantılı olmakla karıştırmadan yapmalıyız bunu. Hem belki gerçekten sevmeyi öğrenirsek, tüm bu öfke ve şiddette son bulur. Ne dersiniz?

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.