İnsanoğluna Sunulmayan Sınırsız Beslenme Jesti

Yaşam Tarzı - 05 Temmuz, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

05 Temmuz, 2021

İnsanoğluna Sunulmayan Sınırsız Beslenme Jesti

İnsanoğlu hiç beslenmeden yaklaşık otuz gün yaşayabilirken gereğinden fazla tüketilen besinlerle yıllarca yaşayabiliyor. Açlığa dirençli bir fizyoloji ile yaratılmışız. Peki ya tokluğa dirençli bir fizyolojiyle yaratılsaydık nasıl olurdu? Şimdi biraz hayal gücümüzün ufuklarına açılıp düşünüyoruz...

Şundan bahsediyorum sevgili okur; yaşamını devam ettirebilmen için vücuduna alman gereken bir enerji var ve senin bunu beslenerek tamamlaman gerekiyor. Çoğumuz günlük enerji ihtiyacımızdan fazlasını karşılayacak şekilde besleniyoruz ve bu bizim için kilo artışı ile sonuçlanıyor.  Fakat bu durum ölümcül olsaydı? Yani vücudun tokluğu tehlike olarak algılasaydı ve yalnızca otuz gün toklukla baş edebilseydi nasıl olurdu? Evet, muhtemelen hiç istemeyeceğimiz bir durum olurdu. 

Bu fizyolojik durumun neden böyle olmadığına biraz daha derinlemesine bakalım. Bilinir ki; varoluşumuzun ilk yıllarında büyük bir yaşam mücadelesi verilmiştir. Bu mücadelede en önemli konulardan birisi de muhakkak beslenme olmuştur. İnsanlar besin bulmakta zorlanmış, çoğunlukla doğada yabani olarak bulduğu bitkileri tüketerek yaşımını devam ettirmiştir. Yiyeceğin bulunmasında zorluk yaşanan bu dönem içerisinde insan vücudu hayatta kalmak adına bazı adaptasyonlar geliştirmiştir. Bu tıpkı kutuplarda yaşayan ayıların beyaz renkli posta sahip olması gibidir. Enerjiden sınırlı beslenen insan vücudu, enerji gereksinimini minimuma indirerek sabitlemiştir. Canlılar olumsuz koşullara uyum sağlamak zorundadır. Aksi takdirde yaşamına veda edecektir. Bununla birlikte enerji alımı için bir alt limit belirlenebilmişken herhangi bir üst limit belirlenememiştir.

 

İnsanoğluna Sunulmayan Sınırsız Beslenme Jesti

 

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yiyecek tüketimi, coğrafi keşiflerle birlikte besin çeşitliliği artmıştır. Artık insanlar enerji gereksinimlerini karşılamış, hatta gereksinmenin üzerinde bir beslenme alışkanlığı edinmiştir. İnsan fizyolojisi artık yeni bir sorunla karşı karşıya: fazla enerjiyi ne yapacağım? Herahangi bir kıtlık sorununa karşı kendini garantiye alan vücudumuz fazla enerjiyi depolama yoluna başvurmuştur.

İşte tam da bu noktada vücudumuzun bu sorunla başa çıkamadığını düşünüyoruz ve alınan her fazla enerji için büyük bedeller ödemek zorundayız. Sabah öğlen ve akşam yediğimiz besinleri tutarlı ölçüde tüketiyor ve canımızın istediği yüksek enerjili besinleri tüketmek için iki defa düşünüyoruz. Aynı oruç tutmak gibi bazı günler yüksek enerjili besinleri yiyoruz. Bu bazı günlerin sayısı üç veya beş günü geçmiyor. Devletler yüksek enerjili yiyeceklerin üretilmesine izin vermiyor, insanlar yiyecek için birbirlerine düşmanlık beslemiyor. İnsanlık açlıkla değil, toklukla terbiye ediliyor. Doğada yetişen meyve ve sebzelerden sınırsız beslenememekle birlikte birini diğerine tercih etmek zorunda kalıyoruz. Tüm bu durumlar silsilesinin devamını senin hayal dünyana ve çeşitliliğine bırakıyorum.

Günümüzde yeterli besine ulaşamadığı için ölen milyonlarca insan olsa dahi, gereğinden fazla yiyecek tüketildiği için dolaylı yoldan ölen milyonlarca insan olduğunu da unutmayalım. Bu adaptasyon sürecinde vücudumuz fazla enerjiyi depo etme yoluna başvurmuş olsa da, maalesef ki bunu sağlığını koruyarak uzun yıllar idare edemez. Ağırlık artışıyla birlikte vücudumuzda çeşitli deformasyonlar görülür. Yaşam boyu tedavi edilemeyen hastalıklar meydana getirebilir ve evet, hızlı bir şekilde öldürmez. Yavaş yavaş, çeşitli ağrı ve sıkıntılarla tatsız bir yaşam sunar. Buna her ne kadar yaşamak denebilirse tabii.

Her zaman aklımızda olan bir istek vardır, çoğunlukla dilimize de dökeriz: "Şu lezzetli yemeği sürekli ve hiç sıkılmadan sınırsızca yesem dünya çok daha güzel bir yer olabilirdi." Sevgili okur, sanıyorum ki insanoğluna zaten bir sınırsız beslenme jesti sunulmuş. Yiyebildiğin her fazla yiyecek için vücudunun ölümcül bir tepki vermediğini hatırla ve vücuduna onun istediği kadar yiyecek al. Her şeyin ölçülü olarak yaratıldığı bir dünyada ölçüyü kaçırmanın alışılmadık bir davranış olduğunu bilmeni isterim. 

 

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.