Akne Dosyası - AkneninGörünmeyenYüzü
Yaşam Tarzı - 22 Kasım, 2021 - Okuma Süresi: 8 Dk.
22 Kasım, 2021
Akneler hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir? Bu ve benzeri soruların cevapları için buyurun yazıma!
Öncelikle yazıma aknenin ne olduğundan söz ederek başlamak istiyorum. Akne, yani bilinen adıyla sivilce, insan vücudunda normalde olması gerektiğinden daha fazla üretilen sebumun veya ölü deri hücrelerinin foliküllerde birikmesi sonucu oluşur. Her akne aynı olmadığı gibi tedavi yöntemleride her aknenin kendine hastır. Akneler rengine, boyutuna, oluşumuna, yoğunluğuna ve şiddetine göre sınıflandırılır.
Oluşumuna göre akneler 6 çeşittir. Bunlar:
1) Siyah Nokta (Açık Komedon)
Gözeneğin üstü açık olduğu zaman biriken yağ hava ile temas ederek okside olur ve rengi siyaha dönüşerek siyah nokta oluşturur. Genelde yağlı cilde sahip olanların yaşadığı ve yüzün T bölgesinde (alın, burun ve çene) bulunan hafif bir akne çeşididir. Cilt yüzeyinde belirgin şekilde görülürler. Hormonal değişiklikler sonucu aşırı sebum üretimi sebebiyle en çok ergenlik döneminde oluşmaktadır. Neredeyse herkes bu durumdan muzdariptir. Rahatsız edici olmasına rağmen asla sıkılmamalıdırlar. Sıkılmadığı sürece iltihap ve leke oluşturmaz.
2) Beyaz Uçlu Yağ Butonu (Kapalı Komedon)
Beyaz uçlu yağ butonları siyah noktalardan farklı olarak cildin altında bulunurlar ve küçüktürler. Gözeneklerin üstü ince bir deri tabakası ile kapalı olduğundan dolayı gözeneklerdeki biriken yağlar hava ile temas etmez. Bu yüzden sebumunun beyaz-soluk sarı olan doğal rengi değişmez. Beyaz uçlu yağ butonları zaman içinde açıldıklarında siyah nokta haline dönüşebilir. Eğer sıkılırsa iltihap oluşturur ve iz bırakabilir. Siyah nokta gibi beyaz uçlu yağ butonlarına da yaygın bir şekilde rastlanmaktadır.
3) Nodüller ve Kistik Akne
Aknelerin en derin ve şiddetli çeşitlerinden birileri olan kist ve nodüller akneler derinin altında şişkin büyük yumrular şeklinde oluşurlar. Bu yumruların içi iltihapla doludur ve rengi kırmızı veya ten rengine sahiptirler. Cildin yüzeyinde belirgin bir şekilde görülüp çok hassas ve ağrılıdırlar. Durumu kötüye giitikçe büyümeleri önlenemez. ltihaplanma çoğaldıkça veya deri altında yayılmaya başlayınca aknelere dokunmak çok acı verici bir hale gelir. Kökleri cilt dokusunda bulunduklarından dolayı genellikle ciltte aynı yerde tekrar ederler ve kalıcı yara izi bırakırlar. Mutlaka uzman bir dermatolog tarafından tedavi edilmesi gereken bir cilt rahatsızlıklarıdır.
4) Ergen Aknesi
Ergenlik döneminde sıkça görülen bir cilt rahatsızlığıdır. Ergenlik döneminin başlangıcı olan 10-12 yaşlarında başlayıp 25 yaşına kadar olan zaman zarfında veya herhangi bir zaman aralığında görülebilir. Alın, yanak ve çene gibi yüzün her bölgesinde oluşabilir. Erken dönemde önlemini almak ve doğru ürünlerle doğru bir şekilde ve aynı zamanda düzenli olarak bakım yapmak çok önemlidir. Kişinin kendi bakımı yetersiz kaldığı durumlarda uzman dermatologlara danışılmalıdır.
5) Erişkin Aknesi
30 yaş ve üzerinde oluşan bu akneler erişkin aknesi olarak adlandırılır. Çoğu durumda hormonal bozukluklar veya hormonal değişiklikler sebep olarak görülse de bu aknelerin oluşmasında stres de önemli bir tetikleyicidir. Daha çok çene hattında ve boyun bölgesinde görülür. Bu zaman aralığında görülen akneler şiddetli akne sınıfındadır ve diğer akne çeşitlerine göre daha inatçıdır. Ağırlıklık olarak papülopüstül ve nodül şeklinde görülmektedir. Kişisel bakım ürünlerinden ziyade uzman bir dermatolog tarafından tedavi edilmelidir.
6) Papüller ve Püstüller Akneleri
Papüller siyah nokta ve beyaz uçlu yağ butonlarından farklıdır. Bu akneler cilt yüzeyinde pembe veya kırmızı küçük şişlikler şeklinde görülmektedir. Bu görüntüye neden olan özellik ise gözeneklerin tıkanmasıyla birlikte kanallarda çoğalan Pacnes bakterisidir. Bu bakteriler deri altında iltihap oluşmasına neden olurlar. Bu nedenle fazla derecede hassasiyet yaratıp çok ağrılı olabilir. Sınırları belirgin olmayan bu akneler sıklıkla birleşerek ciltte döküntü oluşmasına sebep olurlar.
Püstüller, papüller gibi yumruya benzeyen, büyük ve kırmızı renge sahip aknelerdir. Cilt yüzeyinde belirgin bir şekilde görünürler. Papüllerden farkı olarak püstüllerin merkezinde sarı-beyaz iltihaplı sıvı dolu şişlikler bulunur. Birçok kişi yanlış bir düşüceye sahip olarak, oluşan bu püstüllerin de bir "nokta" olduğunu düşünmektedir ama bunlar aslında gözeneklerin içerisinde iltihap dolan keseciklerdir. Siyah noktalar ve beyaz uçlu yağ butonları ciltte kalıcı bir leke oluşturmaz ancak püstülleri sıkmak daha da artmalarına ve ciltte iz bırakmalarına neden olur. İri ve içi dolu bu aknelerin yeniden tekrar etme olasılığı çok yüksektir.
Bu akne çeişitlerinden meydana gelen insanların mutlaka uzman bir dermatolog tarafından muayene edilmesi gerekir.
Şimdi de sizlere akneler hakkında doğru bilinen ama aslında yanlış olan 5 adet bilgiden bahsedeceğim.
1) ''Akneli cilt sık sık yıkanmalıdır.''
Bu doğru sanılan ama aslında yanlış olan bir bilgidir. Çünkü tam tersi bir şekilde cildi sık sık yıkamak yağ üretiminin daha da çoğalmasına ve aknenin daha da şiddetlenmesine sebep olur. Ayrıca ciltte akne varsa cildi ovuşturmak, fırçalamak ve keselemek gibi davranışlar yapılmamalıdır. Çünkü, tahriş edildiğinde ciltteki enfeksiyon ve enflamasyonda yayılır ve akne daha da korkutucu bir hale gelir. İyileşme sürecinde gecikme ve iz kalma olasılığı da artar. Cildin günde 2 kez yıkanması yeterlidir.
2)''Güneşlenmek akneye iyi gelir.''
Bu düşünce de ne yazık ki toplumda yaygın olan hatalı inanışlardandır. Güneş uygun saat ve sürede akneyi olumlu yüönde etkiler ancak aşırı doz ve sürede tam tersi bir etki yaratarak akne sayısını ciddi oranda arttırır. Solaryumda da kontrolsüz ışık olduğundan dolayı uygun doz ayarlaması yapılamaz. Bunun sonucu olarak da ciltte terleme, gözeneklerde tıkanma ve ardından da akne oluşumu görülür.
3)''Akneleri sıkmak hızlı bir şekilde geçmelerini sağlar.''
Sanılan durumun aksine akne lezyonlarını sıkmak ciltteki folikül kanalının bütünlüğünü bozar ve tahrişle birlikte bakterilerin sayısının artmasını sağlar.Cildin bariyer fonksiyonunu bozarak iltihaplanmayı daha da arttırır. Ayrıca irritasyon meydana gelir ve bu durum da iz oluşumuna sebebiyet vermektedir. Ama siyah noktaların steril şartlarda ekstraktör adı verilen aletlerle temizlenmesi veya peeling gibi yöntemlerle uzaklaştırılması tedavide ciddi oranda fayda sağlamaktadır.
4)''Stres akne oluşumunu artırmaz.''
Bu söz de bir diğer doğru bilinen yanlıştır. Çünkü vücutta strese bağlı olarak salgılanan ve ayrıca stresle düzeyleri değişen bazı hormonlar bulunur. Cildi akne oluşumuna yatkın olan kişilerde stres bu hormonlar üzerinden sivilce oluşumuna sebep olur. Bu yüzden akne oluşumunu önlemek için stresten uzak durmak gerekir.
5)''Akne bir ergenlik dönemi sorunudur.''
İşte, en önemli doğru bilinen yanlış. Çünkü akneler en sık ergenlik döneminde ortaya çıksalar da, her yaşta görülme durumları vardır. Akneler tedaviye karşı güçlü bir dirence sahipse ve boyun bölgesine doğru iniyorsa, tüylenme, adet periyotlarında düzensizlik ve kilo alma gibi sorunlar varsa, aknenin oluşma sebebi hormon bozukluğu olabilir. Bu nedenle de aknelerin geçmesii beklenmemelidir. En kısa sürede uzman bir dermatolog tarafından tedavi altına alınmaldır.
Bu yazımda sizlere akne çeşitlerinden ve akneler hakkındaki doğru bilinen yanlışlardan söz ettim. Umarım yazımı büyük bir keyifle okumuşsunuzdur.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.