Bir Bardak Suyun Uzun Yolculuğu

Canlı yaşamının en temel ihtiyacı su; nasıl var olmuş olabilir? Bildiğimiz kadarıyla üç farklı kaynak söz konusu olabilir. Dünya dışı gök cisimleriyle taşınmış veya dünyanın oluşumu sırasında yapısında farklı formlarda tutulduğu düşünülüyor. Bu üç farklı kaynağı yazımda detaylandırdım.

Evlerimizde içmek için veya temizlik vb. ihtiyaçlar için kullandığımız suyun kaynağı nedir? Elbette barajlardır. “Bir Bardak Suyun Yolculuğu” isimli yazımda hep birlikte okumuştuk. Peki barajlardaki suyun kaynağı nedir? Hiç şüphesiz yağmurlar, yeraltı suları, akarsular, göller vb. diyebiliriz. O halde okyanus ve denizlerdeki suların kaynağı? Burada bir düşünecek olursak döngüye girdiğimizi anlarız. Yağmurlar yağar tekrar buharlaşır ve tekrar yağar. Buna konveksiyonel yağış deriz. Peki ya bunun öncesi, su dünyada nasıl var oldu? Günümüzde kabul edilmiş suyun var oluş teorilerine hep birlikte bakalım.

Dünyadaki su üç farklı kaynaktan gelmiş olabilir. Birincisi, dünya oluşurken biriken toz bulutu içerisinde var olan su zamanla açığa çıkmış olabilir. Devamlı hareket halindeki sıvı magma tabakasının yüzeye ulaşması ve atmosfere saldığı gazlar sonucu su, manto tabakasından gaz olarak atmosfere verilmiş ve sonra da yoğunlaşarak yağmur olarak yüzeye gelmiş olabilir.

Diğer bir yolla, yoğun donmuş yapıda olan kuyruklu yıldızların dünyaya çarpmasıyla dünyaya su getirdiği düşünülebilir. Bu ihtimallerden yola çıkarak okyanusların yaşını dünyanın oluşumuna kadar yani 4.5 milyar yıl önceye kadar götürebiliriz. Mevcut su üzerinde yapılan incelemeler sonucu dünyadaki suyun, Halley gibi kuyruklu yıldızlarda bulunan su yapısından farklı kimyasal yapıda olduğu gözlemlenmiş. Dolayısıyla bu ihtimal okyanus sularının yalnız başına kuyruklu yıldızlarla oluştuğu düşüncesini çürütüyor.

Üçüncü bir kaynak olarak yüzeye çarpan ve su molekülleri taşıyan meteorlarla da su dünyaya gelmiş olabilir. Ancak yine meteorları da tek kaynak olarak göstermek doğru değildir. Çünkü suyun tek kaynağı meteorlar olsaydı atmosferde şimdi olduğundan 10 kat daha fazla Xenon gazı bulunması gerekirdi. Xenon renksiz, ağır bir soygazdır. Meteorlar dünyaya girişi sırasında yüklü miktarda Xenon gazı üretir. Meteor ve kuyruklu yıldızlarla taşınan su dışında dünyanın oluşumu esnasında yapısında hapsedilmiş su bulunduğunu düşünecek olursak meteor ve kuyruklu yıldızların taşımış olacağı kimyasal farklılıkları görmezden gelebiliriz.

Sonuç olarak tek bir kaynak göstermek diğer soruları da beraberinde getiriyor. Dolayısıyla suyun dünyaya gelişini birkaç farklı kaynağı bir arada düşünerek yanıtlandırmak gerekir.