İki Farklı Sanat: Müzik ve Çeviri

Müzik - 15 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

15 Mart, 2021

İki Farklı Sanat: Müzik ve Çeviri

Çeviri ve müzik, dinlenmek için üretilen sanatlardır. Gerçekleştiğinde; ritim, tonlama ve fonetikle, üretenin çabası ve kriz yönetiminden çıkıp karşıya ulaşırlar. Bu yazı çeviri, dil ve müziğin birbirinden nasıl beslendiğini anlatan bilimsel verilere dayanan bir derleme yazıdır.

Televizyonda yabancı bir devlet başkanının konuşmasın dinlerken, ya da hafta sonu gittiğimiz bir konferansta kulaklığımızı taktığımızda, konuşmacıyla bizi bağlayan kişilerdir çevirmenler. Yeri geldiğinde tüm iletişimi omuzlarına yüklenen bu kahramanlar sözlü çeviri sırasında bizi çoğu kez hayrete düşürür. "Nasıl yapıyorlar ya aynı anda hem dinliyorlar hem konuşuyorlar?" gibi bir sürü soru kafamızda döner dolaşır. Çeviri bir sanattır. İletişim kurma, iki farklı dünyayı, kültürü ortak bir bağlamda buluşturma sanatı. Yüksek oranda çoklu görev içeren bir sanat. Tıpkı bir piyanistin önündeki notalara bakarak aynı anda çalması ve şarkı söylemesi gibi. Müzik ve çeviri çok farklı görünen iki kardeştir. İkisi de dinlenmek amacıyla üretilir. Gerçekleştiği anda, bir ritim, tonlama ve fonetikle, üretenin çabası ve kriz yönetiminden sıyrılarak ulaşır karşı tarafa.

Sözlü çeviri birçok alt dala ayrılır. En çok bilinen andaş ve ardıl çevirinin yanı sıra sight (yazılı metinden sözlü çeviri), fısıltı ve irtibat çevirisi gibi sözlü çeviri türlerinin hepsinin ortak noktası multitaskingdir. Çoklu görev olarak Türkçe ’ye yerleşmiş multitasking, en anlaşılır haliyle aynı anda birden fazla işe kafa yormak ve birden fazla iş ortaya koymaktır.

Dil de müzik de sesin yaratıcı kullanımından oluşur. Dil ve müzik üzerine yapılan birçok araştırma, bu iki farklı görünen noktanın beyne olan ortak etkilerini ortaya sermiştir. McNamee tarafından 2014’te yapılan bir çalışmaya göre, caz piyanistlerinin sırayla parçaya doğaçlama solo kattıkları trading fours sırasında beyinlerinde sözdizimi (syntax) ve dil işleme ile bağlantılı bölümler etkileşiyor. Bu da beynin doğaçlama müzik sırasındaki eylemleri aynı bir dilin sözcük sırasını algıladığı gibi algıladığını gösteriyor. Brandt, Gebrian ve Slevc tarafından 2012’de yapılan başka bir araştırma da çocukların konuşma dilini her şeyden önce sözlü bir performans olarak algıladıklarını göstermektedir. Bir yaşına kadar çocuklar dilin göndergesel işlevini algılayamadıkları, yani mesaj içerikli bir ses olduğunu anlamadıkları için çocuklar dilin öncelikle müziksel yapısıyla ilgilenirler.

Müziğin dille bu kadar çok ortak noktası var da çeviriyle yok mu? Tabii ki de var. Putte ve arkadaşlarının 2017’de “andaş çeviri sonrası beyindeki anatomik ve işlevsel değişimler” üzerine yaptığı bir çalışmada, sözlü çevirmenlerin çeviri esnasındaki ekstrem dil kontrolünü sağlayabilmek için beyinlerinin kontrolle ilişkili ağlarında yapısal bir değişiklik olduğunu kanıtlamıştır. Aynı çalışmayı 2010'da müzisyenler üzerinde uygulamış olan Barry ise araştırmasının sonucunda uzun süreli müzikal eğitimin beyinde yapısal değişikliklere neden olduğunu bulmuştu.

Tüm bu ayrı çalışmaları tek bir çalışmada birleştirerek pragmatik bir yaklaşımda bulunan ve iki disiplin arasındaki bu yakın fizyolojik ilişkinin eğitimde kullanılabilirliğini test etmek ve müziğin andaş çeviri eğitimi üzerindeki etkisini gözlemlemek için Velardi, 2013’te bir deney yürütmüştür. Bu deneyle, sözlü çeviride ses ve ritim özelliklerini ayrıştırmak ve ritmin bir parçayı anlama, hatırlama ve akıcılık üzerindeki etkisini incelemek istenmiştir. Deneyin sonucunda ritmin, öğrencileri konferans ortamında bir çeviriye götürmeden önce bir ilk basamak olarak kullanılabileceği kanıtlanmıştır.

Bu çalışmalar, bu disiplinler arasında birçok ortak noktayı gözler önüne sermiştir. Dil ve müziğin benzer beceriler olduğu, beynimizin benzer süreçlerden geçtiği ve birbirlerinden beslendiği yadsınamaz bir gerçektir. Tüm bu çalışmalar ve gözler önüne serilen benzerlikler dil, çeviri ve müzik üçlemesinin birbirinden faydalanabileceğini bize göstermiştir.

Çeviri ve müzik, hayatın ritmini tutturmaya çalışan sanatlardır. Biri ritmi yakalamaya çalışırken diğeri ritmi değiştirmeye çalışır.

Bu yazı arkadaşım Ansı Ersoy ve benim ortak çalışmamızın yazıya dökülmüş halidir.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.