Sosyo-Psikolojik Konulu Dizi: Kırmızı Oda

Kredi: Kırmızı Oda

Türk televizyon gündemine ses getiren dizi ve filmlerin eleştirel bakış açısıyla incelendiği ve psiko-sosyal düzeyde hayatımıza etkisinin tartışıldığı serimize hoş geldiniz! İlk olarak gündeme bomba gibi düşen "Kırmızı Oda" dizisinin genel konusunu ve dizi içerisindeki detayları inceledik. Diziye gelen pozitif yorumlardan, eleştirel olumsuz geri dönüşlere kadar ölçüp tartmaya çalıştık. Psikiyatri mesleğini ön planda tutuyor olması nedeniyle etik açıdan da değerlendirdik. Dilersen yorumlarımıza yorum katmak için bir göz at!

Son zamanlarda Türk televizyon tarihine damga vurmuş olan pek çok diziyi pandemi sürecinin de etkisiyle bir hayli izlenmektedir. Yeni bir konu ve farklı bir temayla televizyon dünyasına girmiş olan bu dizilerin çıkış noktası bilindiği gibi Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitapları. Günümüzün önemli psikiyatristlerinden biri olan Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, aynı zamanda bir eğitmen olarak da hünerlerini sergilemeye; bizler ise hem öğrenip hem de ders çıkarmaya bu süreçte devam etmekteyiz. İnsanların kendi yaşamlarından izler bulduğu, izlerken psikolojik yoğunluk yaşadığı bu dizilerden en çok etki bırakanlarını bu seride her hafta incelemeye çalışacağız. Bu seriye gündeme hızlı bir şekilde giriş yapmış olan Kırmızı Oda dizisiyle başlıyoruz. Gelin beraber inceleyelim!

Kırmızı Oda, Madalyonun İçi kitabından uyarlanmış olup bir psikiyatri kliniğinde geçen yaşanmış olayları ele almaktadır. Kliniğe başvuran hastaların hayatlarının hikayeleştiği dizi pek çok konuda yaşantımızı aydınlatmaktadır. İzleyici kitlesi tarafından çok beğenilen dizi için olumlu yorumların yanı sıra eleştiriler de gelmektedir. Örneğin Prof. Dr. Arif Verimli dizi için yorumlarını sosyal medya üzerinden şu şekilde paylaşmıştır: “ ‘Kırmızı Oda’ Psikiyatri pratiğinin farkındalığı için güzel bir proje, oyuncular çok iyi, Gülseren Budayıcıoğlu’nu pek severim ama hastam bir şey anlatırken şu mimikleri yaparsam o görüşme omnipotensini ve yararını yitirebilir.” Mesleki etik açısından incelendiğinde bir takım eleştirilere yer verilem dizi, ele aldığı konular bakımından izleyici kitlesini etkilemiş olup yine sosyal medyada bir gündem haline gelmiştir. Uzun süre gündemde yerini koruyan dizide geçen repliklerin de akılda kalıcı bir etkisi olmuştur.

---

İnsanların kendi içlerine döndüğü ve derinlerine indiği bu odada, sosyo-ekonomik  düzeyleri birbirinden farklı bireylerin yaralı ruhlarını tedavi etmesi bir miktar gerçeğin dışında görünmektedir. Ülkemizdeki psikiyatri kliniklerine bakıldığında yoksul tabakanın genelde bu gibi yardımlardan uzak kaldığı göz ardı edilemez bir gerçektir. Fakat dizide her tabakanın ele alınması belkide günümüzde artık her tabakaya erişimin olması konusunda fayda sağlayacaktır, bekleyip göreceğiz.

Diziyle ilgili eleştirilerden olan psikiyatristlerin görüşme esnasındaki mimikleri ve fazla umut vaat edici tutumları gerçekte uygulanmaması gereken bir yöntem olarak görülmektedir. Psikolojik anlamda başvuran hastanın danışanına bağımlı hale gelmesine, yardım almadan ve kendini güçlendiremeden bu süreci atlatamayacağı görüşüne kapılmasına sebep olabilmektedir. Sadece bir dizi olarak tanımlansa bile etik kurallar dahilinde gerçek yaşama da bir o kadar uyum sağlaması gerekmektedir. Tüm bu eleştirilerin ötesinde kalplere dokunan hikayeleri ve yürek burkan acılarıyla Kırmızı Oda hem psikolojik olarak insanların hayatlarına dokunmaya hem de fark edilemeyen duyguların açığa çıkmasına yardımcı olmaya devam etmektedir.

Peki sizce bu dizi için, sektör ve izleyici kitlesi açısından olumlu geri dönüşler veriyor olsa da mesleki etik açısından incelendiğinde bir fayda yarattığı söylenebilir mi?

Yönetmen: Cem KARCI, Banu KİREMİTÇİ BOZKURT

Senaryo: Banu KİREMİTÇİ BOZKURT

Oyuncular: Binnur KAYA, Tülin ÖZEN, Burak SEVİNÇ, Meriç ARAL, Halit Özgür SARI, Gülçin KÜLTÜR, Evrim ALASYA, Hande Doğan DEMİR..