Film incelemesi: May and Max

Kültür ve Sanat - 28 Ağustos, 2023 - Okuma Süresi: 3 Dk.

28 Ağustos, 2023

Film incelemesi: May and Max

Daktiloya bırakılan bir küçük umut diyerek; hayatın parlayan tarafları değil de daha az ışık alan, kıyıda köşede kalmış, elinde kalem tutan insanların anlatmayı tercih etmediği, ilgi çekici görülmeyen iki insanın hikâyesi Mary ve Max... Yalnızlığın ve dostluğun hikayesi olan, senaryosu ve yönetmenliğini Adam Elliot'un üstlendiği filmi sizin için bu yazıda inceledim.

Filmin hikâyesini hem yazan hem de yöneten Adam Alliot, bu konuyu yazarken kendi yaşamındaki bir mektup arkadaşından ilham aldığını dile getiriyor. Stop-motion (hamur animasyonu) ile çekilen film yer yer sahici bir tebessüme kucak açtırırken kimi zaman da gözyaşlarına tutsak edebiliyor. Bu film "yalnızlık" kelimesinin sözlük karşılığı denilebilir. 

Birbirini hiç görmeden seneler boyunca mektuplaşan ve o mektuplarla bambaşka hayatlarda nefes alan iki farklı insanın hayat macerasını anlatan filmin karakterlerinden biri Mary. Mary hayatının herhangi bir döneminde zorbalığa uğramış her insanın anlayacağı bir karakter. Karakterimiz, Avustralya’nın yoksul mahallelerinden birinde yaşayan henüz 8 yaşında olan ve çirkin görülen, kimsenin arkadaş olmaya yanaşmadığı küçük bir kız çocuğudur. Her şey bir gün annesiyle gittiği postanede denk geldiği Max’in ismiyle ve onun Max’e rastgele attığı bir mektupla başlıyor. Filmin karakterlerinden diğeri olan Max, Asperger Sendromu teşhisi konmuş, hayali arkadaşlarıyla sohbet etmeyi seven, obez ve kırklı yaşlarında, empati duygusunu kaybetmiş, sürekli ölen ve yenisini aldığı balığı ve çikolatalarıyla yaşayan biridir. Mary ve Max’in ortak özellikleri, çikolataya düşkünlükleri ve çizgi dizidir.

Film incelemesi: May and Max

Adam Elliot, her iki karakteri de o kadar gerçek, o kadar hayatın içinden aktarmış ki, Max’in dökemediği gözyaşlarını izleyiciler dökebilir. Bu yüzden “tears for Max” sahnesi çok kıymetli, o sahne sadece Mary’nin değil izleyenlerin gözyaşlarını da kapsayabilir. Mary ve Max, başka bir insan için aşırı kolay gibi görünen bir cümleyi sarf etmenin, güvenmenin ve öylece yaşayıp gitmenin ne kadar zor olduğunu gözler önüne seriyorlar. İzleyiciler filmin tozpembe bir hikâyenin olmadığını, onların birbirlerine olan küsmelerinden de anlayabilir.

Film incelemesi: May and Max

Bu mektuplaşma, Mary’nin öz saygısını kazanmasına vesile olmuş ve aynı zamanda Max için sağlıklı bir iletişim sürdürebildiği bir dost edinmesine fırsat sunmuştur. Max, Mary’nin çoğu mektubunda nöbetler geçirmiş ama yine de tek arkadaşından vazgeçmemiştir.  Her ikisi de özlerinde hayat dolu, neşe ve sıcaklık taşıyan kimselerdir. Muhtemeldir ki, anne babalarının ihmalkârlıkları ve özensizlikleri neticesinde yalnızlığa mahkûm edilmişlerdir. Bu yalnızlığı Mary 8, Max kırklı yaşlarının ortalarında paylaşmışlardır.

Film, Avusturya’da 5 ödül almış, 9 dalda da aday gösterilmiştir.

Film incelemesi: May and Max

Unutmayalım ki:

 “Akrabalar Tanrı vergisidir, çok şükür ki arkadaşlarımızı biz seçeriz.”

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.