Dönem Filmi Severlerin İzlemesi Gereken 2 Film

Bu yazıda, özellikle dönem filmi izlemeyi sevenler ya da dönem filmi izlemeye başlamak isteyenler için öneri niteliğinde olacak 2 filmden bahsedeceğim. Yazıda filmler hakkında genel bilgiler olduğundan ''spoiler'' niteliğinde bir kısım yoktur, rahatlıkla okuyabilirsiniz.

Siz de eğer benim gibi dönem filmlerini seviyorsanız yazıya eklediğim filmlere mutlaka göz atmalısınız. Ben dönem filmlerini izlerken oluşturulan dünyanın içine girmeyi ve kendimi o dönemde bulmayı çok seviyorum. Bir süreliğine yaşadığımız dünyadan koparan görsel şölen yaşadığımız dakikalar oluyor bu süre benim için. Dönem filmlerinin belki en güzel yanı kullanılan görseller, dönem kıyafetleri, insanların yaşayışlarıdır. Öyle ki sadece yazılanlardan okuduğumuz eski dönemler bizim için bilinmezliklerle doludur. Fakat izlediğimiz bu dönem filmleri bizleri bir süreliğine de olsa o döneme götürerek bizi ve hayal gücümüzü bir şölenin içine sokuyor adeta. Dönem kıyafetleri, renkler, insanların yaşantıları, evleri o kadar güzel yansıtılmış ki bahsedeceğim filmlerde insan kendini gerçekten o dönemde gibi hissediyor. Benim gibi eskitme tarzını seviyorsanız siz de filmin görsel yanını çok beğeneceksiniz. Sanki bir sanat eserinin içinde yürüyüşe çıkmış hissi içinde oluyorsunuz bu filmleri izlerken. Elbette her dönem zorluklarla, yanlışlarla doludur fakat filmlerde gösterilen yanı belki daha hoş, naif yanıdır bu dönemlerin. İnsanların konuşması, dili kullanış biçimleri, kibarlıkları, bütünüyle yaşanan duygular bizi çekiyor dönem filmlerinde. Aşkın ne kadar saf, temiz olabileceğinin işlendiği  filmlerdir dönem filmleri.

İşte böyle bir dünyaya giriş yapmaya hazırsanız ben, benim en çok sevdiğim dönem filmlerinden iki tanesinden bahsetmeye hazırım.

 

• Gurur ve Önyargı (Pride and Prejudice)

Gurur ve Önyargı, 19. yüzyıl İngiliz edebiyatının en önemli ve değerli eserlerinden biri Jane Austen’ın romanıdır. Gurur ve Önyargı kitabındaki Elizabeth ve Darcy’nin aşkı öyle içten, samimi bir aşktır ki edebiyat dünyasını aşarak beyaz perdeye yansımış ve çok sevilmiş bir aşk haline gelmiştir. İsminden anlaşıldığı gibi bir gurur meselesidir bu aşk, müthiş bir önyargı. Bu gururun aşkın karşısında nasıl duramadığını gösteriyor işte bize. Gururun aşkı nasıl yendiğini ve gücünü gösteriyor... Hepimize ilham olmasının yanı sıra gururun, önyargının, aşkın hikayesi olan bu film duyguları, soyutluğu, incelikleriyle etkiliyor bizleri. Karakterler, kostümler, mekanlar, renkler, diyaloglar öylesine işlenmiş ki dönem filminin naifliği, güzelliği, hissel yanları ve görseliyle bizleri doyuma ulaştırıyor.

 

• Shakespeare in Love

Bu film elbette içinde bolca kurgu barındıran bir filmdir. Shakespeare’in hayatı umduğumuzun aksine bilinmezliklerle dolu ve kesin yargılara varamayacağımız şeylerle doludur. O yüzden bu filmi içindeki kurgusallığını düşünerek izlemeliyiz. İngiliz edebiyatının en önemli oyun yazarı ve şairi olan Shakespeare’in Romeo ve Juliet’i yazdığı dönemi ve bu dönemde yaşadığı aşkı anlatmaktadır. Yazdığı oyuna biraz olsun benzer bir aşk yaşayan Shakespeare çaresiz bir haldedir. Filmin başlarında oyun yazarlığında en verimli dönemlerini yaşamasına rağmen düşüşe geçtiği ve ilhamını kaybettiği döneme giren Shakespeare’in yaşadığı aşk ile ilhamını bulması sayesinde en önemli eserlerinden birini, Romeo ve Juliet’i yazması ve bunun sahnelenmesi konu alınmıştır. Bu filmde bahsedilen dönemde de tıpkı günümüzdeki covid salgını gibi bir salgını, Avrupa’yı kasıp kavuran kara veba salgını geçmektedir. Kara veba tüm tiyatroların kapanmasına neden olmuştur. Hem oyun yazarları, hem oyuncular, hem de tiyatro sahipleri bu durumdan etkilenmiştir ki salgının etkisini yitirmesi ve tiyatroların açılması tiyatroyu yeniden canlandırmıştır. İşte böyle bir dönemin içine atıyor sizi film. Kıyafetler, sahneler, dönemin tiyatrosu, görseller hepsi muhteşem bu filmde de. 

Onun gururunu ben de kolaylıkla hoş görebilirdim. Benim gururuma dokunmamış olsaydı.

-Gurur ve Önyargı

 

Aşk ne ünvan tanır ne zenginlik. Bir kraliçeyle kralı oynayan bir soytarı arasında da alevlenebilir. Her aşk kendi içinde değerlenir. Çünkü reddedilen aşk Tanrı’dan aldığımız ruhu köreltir…

-Shakespeare in Love

 

Umarım sizin için de faydalı bir yazı olmuştur.

Bir sonraki içeriklerde görüşmek dileğiyle.