Distopik Dünyalara Giriş: 5 Film Önerisi

Salgın hastalıklar, savaşlar, çevre sorunları, zulüm, sefalet…Daha kötü ne olabilir ki? Gelin halimize şükredeceğimiz daha karanlık dünyalara giriş yapalım. Bu yazımızda sinemanın hayal gücünüzü zorlayacak en iyi distopik filmlerini sizler için seçtik. İyi Seyirler!

Distopya, ilk olarak Stuart Mill tarafından kullanılmış anti-ütopya anlamına gelen Yunanca bir kelime. Ütopyanın karanlık tarafı. Olumsuz bir geleceği, karanlık bir hayatı ifade eder. Distopik kurgu dünya toplum yapısı, ekonomi, din ve teknoloji sorunlarını eleştiren, çoğunlukla gelecek zamanda geçen var olmayan karamsar dünya senaryolarıdır. Ben de bu senaryoların birbirinden ilginç olanlarını sizler için spoiler vermemeye çalışarak anlatmaya çalıştım. 

1-Snowpiercer

Yakın zamanda dizisi de yayınlanan film, aslen bir Fransız çizgi romanından uyarlanmıştır. Yıl 2031, küresel iklim değişikliğine neden olan bir felaketle buzul çağı geri döner. Dışarıda ölümcül soğukta yaşamak olanaksız. Bu nedenle insanlar Wilford şirketinin sağladığı kilometrelerce uzunluktaki trende yaşar. Yaşamın güç bela devam ettiği bu dünyada sınıfsal farklılıklar en büyük sorundur. Tren ‘arka vagon’ ve ‘ön vagon’ gibi sınıfsal ayrılıkları içer. Baş karakterimiz Captan Amerika olarak tanıdığımız Chris Evans’tır. İnsanlığın son kalanları ile bir tren yolculuğuna var mısınız?

2- The Matrix

Wachowski Kardeşlerin yazdığı Matrix serisi, Matrix, Matrix Reloaded ve Matrix Revolutions olmak üzere 3 sinema filminden oluşur. İzlerken baş karakterimiz Neo gibi kendimizi sık sık “Nedir bu Matrix?” diye sorarken buluruz. Bir yaşanan gerçek vardır bir de yaşananın ötesinde. Peki gerçek nedir? Gerçek olmayan nedir? Gerçekliği nasıl kanıtlarız? Uyanık olup olmadığımızı nerden anlarız? Film tüm bu sorulara yanıt verir. Güçlü oyuncu kadrosu, sürükleyici senaryosu, olağanüstü görsel efektleri ve tekrar dinlemek isteyeceğiniz müzikleriyle seri boyunca sizi bambaşka bir dünyada hissettirecek. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ettiğim, izlediğinize pişman olmayacağınız bir film.

3-Blindness

Belki de birçoğunuzun duyduğu Nobel ödüllü yazar José Saramago’nun aynı isimli romanından uyarlanmıştır. ‘Beyaz Körlük’ olarak adlandırılan salgının birdenbire yayılmasını konu alır. Salgını kapan hastalar eski bir akıl hastanesinde karantinaya alınır. Asıl yaşam mücadelesi burada başlar. Film, ismi bilinmeyen bir şehirde ismi bilinmeyen karakterlerle asıl verilmek istenilenlere odaklanır. Etkileyici bir felaket filmi olduğu söylenebilir.

4-V For Vendetta

Anarşizm ve faşizm arasında sıkışmış bir toplum ve son derece baskıcı bir yönetimin var olduğu İngiltere’de kendisine V adını veren maskeli bir adam ortaya çıkar. Baş karakterimiz V halkı ayaklanmaya ve doğrudan anarşizme davet etmektedir. Filmde Natalie Portman ve Matrix serisinden hatırladığımız Hugo Weaving gibi iki dev oyuncu yer alıyor. Aksiyonun ağırlıkta olduğu bir film olarak gözükse de politik metni ön plandadır. Film sürükleyici bir senaryoya, başarılı aksiyon sahnelerine ve sağlam bir kurguya sahip. Fikirsel boyutu açısından son derece güçlü film oldukça düşündürücüdür.

5-Children of Men

İngiliz yazar P.D. James‘in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Kendimizi 2027 yılında dünyada anlam verilemeyen olayların içinde buluyoruz. İnsanın ya da herhangi bir canlının en temel özelliklerinden biri olan üreme yeteneği yok olmuş durumda. İnsanlık, neslinin tükenme olasılığı ile karşı karşıya kalmıştır. Dünya üretmeye değil, tüketmeye alışmış ve insanlık ikiye ayrılmıştır. Film dünyada yaşanan veya yaşanabilecek birçok konuya değinir. Distopik sinemanın en unutulmaz, sinema anlamında en iyi örneklerinden biridir. Acaba dünya için umut var mıdır?