Denizden 40 Kilometre Uzakta Bir Deniz Feneri: Denizden Kopuş

Kültür ve Sanat - 12 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.

12 Nisan, 2021

Denizden 40 Kilometre Uzakta Bir Deniz Feneri: Denizden Kopuş

Bu yazıda Guinness Rekorlar Kitabı'na ülkemizden yapılan ilginç bir başvuruyu ele aldım. Dünyanın denize en uzak deniz feneri olması özelliği ile Giresun'daki bu deniz feneri görenlerin ilgisini çekiyor. Yöreyle derin ve tarihsel bağları olan feneri hem anlatmaya hem de bölgeyle olan bağını kendi yorumumla aktarmaya çalıştım.

Guinness Rekorlar Kitabı’nı hepimiz duymuşuzdur. Her yıl bu kitaba yeni rekorlar ekleniyor ve binlerce başvuru yapılıyor. Bugünkü yazıda yaklaşık 2 yıl önce Guinness rekorlarına aday olmuş belki de en ilginç rekorlardan birinden bahsedeceğim.

Denizden 40 Kilometre Uzakta Bir Deniz Feneri: Denizden Kopuş

Denize en uzak deniz feneri!

Denize en uzak deniz feneri adeta kendiyle çelişen bir tanım. İyi ama nedir bu işin aslı, neden var bu fener? Hemen kısaca anlatayım, söz konusu deniz feneri Giresun’un Çaldağ Tepesi’nde, denize kuş bakışı 40 bin kilometre uzaklıkta ve 2 bin rakımda bulunmaktadır, yaklaşık 4 yıl önce yöre sakinleri tarafından taşlarla inşa edilmiştir. İyi güzel ama niye? Fenerin inşasına sebep olan şey aslında 500 yıllık bir anlatı. Rivayet odur ki 5 asır önce Çaldağ’a yerleşen yöre sakinleri tuz sıkıntısı yaşadıkları için şehir merkezine inmek isterler. Tepelere yükselen ve deniz gibi uçsuz bucaksız olan sisi deniz sanan yöre sakinleri bir kayık yapar ve sisin içine atlayarak canlarını kaybederler. Bugün ise bu anlatıdan yola çıkanlar fenerimizi inşa etmişler yanına bir de temsili kayık kondurmuşlar. Bu arada Çaldağ halkının vukuatı bir değil. Sıkıntısını çektikleri tuzu da toprağa ekerek yetiştirmek istemişler bugün hala yöresel bir festival olarak Tuz Ekim Festivali düzenlenmekte bölgede.

 

Denizden 40 Kilometre Uzakta Bir Deniz Feneri: Denizden Kopuş

Denizsiz Deniz Feneri, Denizsiz Karadeniz!

 Denizsiz deniz feneri güzel bir tanımlama olur bizim fener için. Rivayetler ve nüktelerle bugüne kadar gelen bu hikâye yüzümüzü güldürse de bu fener bulunduğu coğrafyayla bir bağ daha kuruyor. O da denizsiz oluşu. Ne demek istediğimi şöyle açıklayayım. Fenerimizin de bulunduğu Giresun ili Doğu Karadeniz’de küçük bir Anadolu şehri. Uzun senelerdir fındık ve balıkçılık yöre halkının geçim kaynağını oluşturmakta. Giresun da yıllardır tıpkı fenerimiz gibi dağlardan denize bakan, mavi ile yeşilin ahenkle buluştuğu, doğayla iç içe bir şehir. Tabii sadece Giresun’un değil tüm Doğu Karadeniz’in bu sadeliği ve doğallığı cezasız kalmadı. 2008 yılında açılışı yapılan Karadeniz sahil yolu adeta set çekti deniz ile şehrin arasına. Amaç ticareti hızlandırmak ulaşımı kolaylaştırmaktı. Amacına da ulaştı ama bunun bir karşılığı oldu. Yapılan yolun doğaya, insana ve şehirleşmeye olan zararını bir kenara bırakacağım, bundan daha büyük bir zarar verdi bu yol bizlere. Denizle bağımızı kopardı, tıpkı fener gibi amacımızı tamamlayamaz hale geldik. Denizin kenarında denizsiz kaldık. Belki bir başvuru yapmak gerekir Guinness Rekorlar Kitabı’na. Denizin kenarında denizsiz kalan bölge olarak. Hatta belki biz de kendi rivayetimizi yaratır, 500 sene sonra kayıklara biner deniz sandığımız uçsuz bucaksız asfalta atlarız.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.