Bir King Kalemi: Under The Dome

Bir kasabada yaşıyor olsaydınız ve üstünüzü bir kubbenin kapattığını görseydiniz ne düşünürdünüz? Stephen King'in 25 yıl üzerinde çalıştığı ve yaklaşık 1100 sayfa olan bu kitabın diziye uyarlanmış halini kesinlikle izlemelisiniz!

Stephen King’in kaleminden çıkmış, 25 yıl boyunca yazmış olduğu ve yaklaşık 1100 sayfalık bir roman olan, Türkçe adıyla da “Kubbenin Altında” olarak bilinen bu kitap, sonrasında bir TV dizisi olarak karşımıza çıkmakta ve ilk çıktığı zamanlarda rekor bir izlenme sayısına ulaşmakla beraber; kurgu ve konu olarak da bir hayli beğenilmiştir. Yönetmenliğini, Lost’un yönetmenlerinden birisi olan Jack Bender’in üstlendiği yapım, kurgusunun yanında vermiş olduğu ekolojik ve politik mesajlarla da oldukça önemli bir TV serisidir.

Under the Dome dizisi; isminden bağımsız olarak tüm gizemini arkada bırakarak ormanın derinliklerinde; bir adam, bir ölü, bir kürek ve bir baykuş sesiyle başlamaktadır. Bir ormanın içinde “Barbie” karakteriyle karşımızda beliren Mike Vogel, Chester’s Mills kasabasının etrafını kubbenin sarmasıyla birlikte zekâsı, disiplini ve eski asker olmasının vermiş olduğu özgüvenle bizleri karşılamakta ve izleyiciye güven vermekte. Dizide her yeri anlatmaktan ziyade değinmiş olduğu konuları anlatmak daha önemli…

Kubbe, kasabanın üstüne düştükten bir süre sonra herkes propan derdine düşüyor ve Julia Shumway karakteri dizinin en başında röportaj yapmak istediği bir kişi tarafından; propan depolandığını öğreniyor ve dizinin en başında propanın bir gizeminin ve öneminin olduğunu görüyoruz. Propan, gaz olarak çok önem taşımaktadır ve kasabanın dışarıyla bir irtibatı ve teması olmadığı için de gaz depolanması bir hayli mühim konumda bulunuyor. Yaşamımızda tek önemli olan şey tabii ki de gaz olmadığı için; elektrik, su, temel gıda, ecza ve daha birçok temel ihtiyaçlarında zamanla azalması ve tükenmesiyle birlikte, insanlar birbirlerine katlanamaz hale gelmelerinin yanında ölümleri de eşiğinde getiriyor.

Bir diğer konu ise; Big Jim olarak göreceğimiz karakterdir; polis merkezinde şerifin ölmesiyle birlikte onun yerine hemen geçmek ister ve bu kubbenin olduğu durumdan dolayı, şerifliği elinde bir güç olarak görür. Çünkü kasabanın en önemli etkenlerinden ve pozisyonlarından birisi şerifliktir ve o unvan elinde olduğu sürece söz hakkı onda olmasıyla birlikte güç de onun elinde bulunacaktır. Güç ve temel ihtiyaçların birbiriyle bağlantılı şekilde ilerlemesiyle oluşan bu dizi serisi, günümüzde de bu konularındaki adaletsiz dağılımı görmemize yardımcı olabilmektedir.