Anton Çehov'un Martısı

Kültür ve Sanat - 03 Ocak, 2022 - Okuma Süresi: 7 Dk.

03 Ocak, 2022

Anton Çehov'un Martısı

Erken modernizmin yaratıcılarından ünlü Rus kısa öykü ve oyun yazarı Anton Pahloviç Çehov'un başyapıtı'' Martı''yı nasıl uçurduğunu yakından görmeye ne dersiniz? Haydi başlayalım.

Erken modernizmin ortaya çıkmasını sağlayan yaratıcılarından biri olan ünlü Rus kısa öykü ve oyun yazarı Anton Pahloviç Çehov'un ''Martı'' isimli en ünlü eseri yazarın 4 büyük tiyatro oyunu arasından ilk olarak yazılmış olanıdır. 1895 yılında yazılmıştır. Oyunun konusu farklı kişilik yapılarına sahip 4 karakterin bir göl kenarında bulunan bir çiftlik evinde tek ortak noktaları olan sanatla çatışmalarını anlatır. Oyunun ilk sahnelendiği gece ne yazık ki talihsiz bir durum gerçekleşmiştir. Nina karakterini canlandıran Vera Komissarzhevskaya seyircinin düşmanca tavrından çok etkilenir ve sesini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. Anton Çehov seyircilerin arasından kalkarak oyunun son iki perdesini sahne arkasından izlemiştir. Eser sonraki yıllarda büyük beğeni almıştır ve Antov Çehov'a büyük başarılar getirmiştir.

Anton Çehov'un Martısı

''Martı'' Karakterler

  • Nina Mihaylovna Zareçnaya  (zengin bir çiftlik sahibinin kızı)
  • Konstantin Gavriloviç Treplev ( Arkadina'nın oğlu, Aktör ve oyun yazarı) İrina Nikolayevna Arkadina (Treplev'in annesi, aktris)
  • İrina Nikolayevna Arkadina (Treplev'in annesi, aktris)
  • Pyotr Nikolayeviç Sorin (Arkadina'nın erkek kardeşi)
  • İlya Afanasyeviç Şamrayev  (emekli bir üsteğmen, Sorin'in malikhanesinin kahyası)
  • Polina Andreyevna  (Şamrayev'in karısı)
  • Masha  (Şamrayev ve Polina'nın kızı)
  • Boris Alekseyeviç Trigorin  (ünlü bir yazar)
  • Yevgeni Sergeyviç Dorn (doktor)
  • Semyon Semyonoviç Medvedenko (öğretmen)
  • Yakov (işçi)
  • Aşçı

 

 

Anton Çehov'un Martısı

''Martı'' Perdeler

1. Perde Sorin'in malikhanesinde geçmektedir Gün batımında. Medvedenko ve Masha'nın karşılıklı diyaloglarıyla başlar. Medvedenko, mutlu bir hayat sürebilmek için  paranın zorunlu bir araç olduğundan ve kendi içinde bulunduğu maddi imkansızlıklardan bahseder. Aynı zamanda Medvedenko Masha'yı karşılıksız olarak umutsuz bir biçimde sevmektedir. Masha ise, maddiyatın yaşamda çok gerekli olmadığını söyleyerek cevap verir. Masha platonik olarak Konstantin'i sevmektedir. Bir sonraki diyalog ünlü genç bir oyuncu ve tiyatro yazarı olan Treplev ve dayısı Sorin arasında geçmektedir.Sorin yaşaması sevincini kaybettiğinden dolayı adeta sadece yaşamış olmak için yaşadığından söz eder. Treplev’in başlıca problemi ise bir türlü annesi Arkadina’nın onayını alamamasıdır. Ünlü bir aktris olan Arkadina’nın, daha klasik oyunları tercih ettiği için Treplev’in sembolist üslubunu beğenmemesi oğlunu umutsuzluğa kapılmasına neden olmuştur. Oğlu Treplev’in, Nina adındaki genç bir aktrise aşık olduğunu öğrenir. Konstantin'de platonik olarak Nina'y sevmektedir. "Oyun içinde oyun"da komşu malikânede oturan Nina "dünyanın ruhunu" oynar. Arkadina, Konstantin'in yeni bir teatral biçim yaratmaya çalıştığı bu oyunu saçma ve anlaşılmaz bularak kahkaha atar. Bu tavır karşısında çok utanan Konstantin çok öfkelenir.

2. Perde ilk perdedeki olaydan bir kaç gün sonra bir öğleden sonra malikhanenin dışında geçmektedir.Dorn, Masha ve Arkadina’nın Mauppassant’ın bir eserini okumalarıyla başlamaktadır. Arkadina, eski mutlu günlerden konuşukları bir konuşmanın ardından Şamrayev ile kavga eder ve orayı terk eder. Grup dağıldıktan sonra Nina oralarda gezindiği sırada  Konstantin Nina'ya vurduğu martıyı getirir. Nina bu hediye karşısında korkmaya başlar. Konstantin Treplev'in yaklaştığını anlayınca, kıskançlıktan hemen orayı terk eder. Nina Treplev'e bir yazarın hayatının ne şekilde olduğunu sorar.Treplev bunun kolay bir hayat olmadığını söyler. Nina aktrislerin hayatlarının da zor olduğunu bildiğini, ama yine de aktris olmayı her şeyden çok istediğini anlatır. Treplev Konstantin'in vurduğu martıyı gördüğü anda , bunu bir kısa öykünün konusu olarak nasıl kullanabileceğini anlatır: "Genç bir kız bütün hayatını bir gölün kıyısında geçirmiş. Tıpkı bir martı gibi gölü severmiş ve tıpkı bir martı gibi mutlu ve hürmüş. Ama tesadüfen bir adam gelmiş ve kızı gördüğünde onu mahvetmiş. Tıpkı bir martı gibi. "Bu arada Arkadina Trigorin'i arar ve ona fikrini değiştirdiğini, hemen dönmeyeceklerini söyler. Trigorin gittikten sonra, onun şöhreti ve alçakgönüllülüğünden büyülenmiş olan Nina hayranlıkla haykırır: "Rüyam!"  

3. Perde Masha’nın Treplev'e Medvedekno ile evlenmeyi planladığını söylemesiye başlar.Malikhanenin içinde geçer. İlk iki  perde arasında Konstantin başına ateş ederek intihar etmeye kalkmış kurşun yalnızca kafatasını sıyırmıştır. Perde boyunca başı bandajla sargılıdır. Nina Treplev  kahvaltı ederken ona olan bağlılığını belirten bir madalyonu, Treplev'in kitaplarından birinde yer alan şu cümleyi söyleyerek verir: "Eğer bir gün hayatıma ihtiyacın olursa gel ve al." Treplev'i gitmeden son bir kez görebilmek için yalvarır ama sonradan geri çekilir. Arkadina ve peşinden sağlığı hâlâ kötüye gitmekte olan Sorin girer. Treplev eşyalarını toplamak için gider. Arkadina ile Sorin arasında tartışma çıkar ardından Sorin fazla üzüntüden bayılır. Medvedenko ona yardım eder. Konstantin gelerek annesinden bandajını değiştirmesini ister. Arkadina bandajı değiştirirken Konstantin Treplev'i kötülemeye başlar ve aralarında alevli bir tartışma çıkar.Sonunda Konstantin ağlayarak çıkar. Treplev tekrar gelir ve Arkadina'ya malikhanede kalıp kalamayacaklarını sorar. Arkadina ise, Treplev'in  Moskova'ya dönmesi için onu överek ikna eder. O gittikten sonra, son kez hoşçakal demek için Nina gelir.Treplev'e anne babasının karşı çıkmasına rağmen aktris olmak için kaçacağını söyler. Büyük nir aşkla öpüşürler ve Moskova'da yeniden buluşmak üzere plan yaparlar.

4. Perde son perde 3. perdenin ardından 2 yıl sonrasında kış mevsiminde başlar. Bu zaman zarfında Treplev’in şöhreti artmıştır.  Masha ve  Medvedenko evlenmiştir ve 2 çocukları vardır. Ama hala platonik olarak Konstantin'i sevmektedir. Konstantin'in çalışma odasında geçer. Karakterler geçen 2 yıl boyunca başlarından neler geçtiklerini anlatırlar.

Bu yazımda sizlere erken modernizmin yaratıcılarından biri olan ünlü Rus kısa öykü ve oyun yazarı Anton Pahloviç Çehov'un ''Martı'' isimli en ünlü eserinden söz ettim. Umarım yazımı büyük bir keyifle okumuşsunuzdur. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.