Erkan Göksu: Hüzün Melikesi

Kitap - 01 Ocak, 2024 - Okuma Süresi: 6 Dk.

01 Ocak, 2024

Erkan Göksu: Hüzün Melikesi
Kredi: dr.com.tr

Bu yazımda sizler için Erkan Göksu'nun tarihî romanı "Hüzün Melikesi"ni ve Çifte Minareli Medrese'nin hikayesini ele alacağım. Detaylar için tıklayın!

HÜZÜN MELİKESİ

Kitap, Selçuklu Sultanı Keykubad'ın Erzurum'dan gelecek olan bir Moğol tehlikesine karşı Sinaneddin'i görevlendirmesi ile başlar. Sinaneddin, sultanın en fazla güvendiği komutanlardan bir tanesidir. Aynı zamanda Sinaneddin, sultanın kızı olan Hond Hatun ile daha önceden tanışmaktadır. Sinaneddin, Hond Hatun'a kılıç dersleri vermiştir. Sinaneddin'in Erzurum'a geçtiği dönemde Sultan zehirlenerek öldürülür. Yerine Selçuklu emiri Sadeddin Köpek'in talimatlarıyla sultanın oğlu Gıyaseddin geçer. Gıyaseddin tüm emir ve komutayı Köpek'e bırakır. Hond Hatun ise babasının ölümünde rol oynayan bu emir ile beraber hareket eden sultan kardeşine kızarak Konya'yı terk eder. Önce Malatya'ya daha sonra Ankara'ya gider. Ancak gittiği her yerde önemli devlet adamlarının Köpek tarafından öldürüldüğüne şahit olur ve dayanamayarak Erzurum'a geçer. Daha öncesinde Sinaneddin ile paylaşmış olduğu hayalini gerçekleştirmek için Çifte Minareli bir medrese inşasına koyulur. Bu sırada Hond Hatun gibi Erzurum'da bulunan Sinaneddin, Erzurum Valisi ile anlaşamaz. Selçuklu'nun geleceği, Moğol tehlikesi ve Erzurum'un kaderi gibi konularda ayrılıklara düşerler. Ayrıca Köpek'in başına açtığı dertlerden ve yaptığı anlaşmalardan iyice çekinmeye başlayan Gıyaseddin, Köpek'in öldürülmesi emrini verir. Bu sırada Avrupalı askerlerin komutanı Istankos, Şıhne ve Sinaneddin, Erzurum'un geleceği hakkında sıkıntılar yaşamaktadır. Daha sonra Moğol komutanı'nın öldüğü ve seferberliğin durduğu haberi gelir. Bu habere hepsi çok sevinir. Çünkü sonbahar bitmek üzeredir ve Erzurum'a kış ayında saldırmak onların gözünde imkansız bir durumdur.

Onlar bu habere sevinirken içeri Çifte Minareli medresenin inşaatında görev alan bir çırak girer ve en maharetli ustanın vefat ettiği haberini verir. Sinaneddin ve diğerleri olayın yaşandığı yere giderler ve Hond Hatun ile üzüntülerini paylaşırlar. Sinaneddin ile Hond Hatun inşaatın çevresinde dolaşırlar. Hond Hatun, Sinaneddin'e hayellerinden tekrar bahseder. Hond Hatun'a aşık olduğunu tam olarak anlayan Sinaneddin görevlerini aksatmaya başlar ve medrese ile ilgilenir. Bu sırada Istankos ve Şıhne, Moğol tehlikesine karşı tartışmaya başlarlar. Şıhne, kış şartları ve Moğol komutanın ölümü sebebiyle tedbirsiz şekilde davranmaktan zarar gelmeyeceğini ileri sürerken Istankos ise hiçbir şeyin belli olmayacağını savunur. Sinaneddin ise aralarını yapmakla zamanını geçirir. Daha sonra Şemseddin Ömer adı verilen bir gezgin ve tüccar şehre gelerek yeni Moğol komutanı Baycu'nun gizliden gizliye hazırlık yaptığını ve her an saldırabileceğini söyler. Durumun şokunu atlatamayan Şıhne, civardaki köylere Moğolların saldırdığını öğrenir ve kendinden geçer. Gün aydınlandığında etraftaki ölüleri toplayan Erzurum halkı bir avuç Moğol askerinin yaptığı katliama çok sinirlenir. Erzurum'un düzenli askerlerine katılarak Moğolları kovalamaya başlarlar. Ancak Moğollar onlara göre çok daha çevik ve hızlıdır. Takip mesafesi arttığı halde Erzurum halkından bir grup takipte ısrarcı olur ve ilerleyen saatlerde o grubun ölüm haberi gelir. Halk paniğe kapılır.

Erkan Göksu: Hüzün Melikesi

Bir sonraki gün Moğol ordusu kalenin kapılarına dayanır ve askerler beklemeye başlar. Bir gözcü asker Moğolların saldırıya geçtiğini söyleyerek halkı korkutur. Ancak sadece üç askerin konuşmak amacıyla geldiği anlaşılır. Askerler kalenin teslimini isterler ve Selçuklu ve Moğollar arasındaki ilişki üzerinden Şıhne'yi tehdit ederler. Şıhne sinirlenir ve teklifi geri çevirir. Çünkü aklında sultandan gelecek yardım bulunmaktadır. Sultan ise zevk aleminden kafasını kaldıramaz ve yardımı zamanında göndermez. Moğollar mancınıklar ile şehri vurmaya başlar ve Hond Hatun'un inşası yıkılır. Yardım göndermeyen sultana sert sözlerde bulunur. Sultan ise kardeşi Hond Hatun'un Konya'ya gönderilmesini ister. Sinaneddin'in hacibi Süleyman, Hond Hatun'a giderek durumu anlatır ve gizli bir geçitten Hond Hatun Konya'ya gönderilir. Hond Hatun, Süleyman'a bir çanta emanet eder ve kimseye vermemesini ve asla açmamasını söyler. Bu sırada Moğollar tüm envanterini ve mancınıklarını yakar ve ovayı terk eder. Bunu bir zafer olarak nitelendiren Şıhne ve Erzurum ahalisi keyif içerisinde zevke dalar. Akşam olduğunda kaleye gizlice giren birkaç asker kapıların tamamını açar ve Erzurum baskına uğrar. Istankos ve Sinaneddin, bunu yapanın Şıhne olduğunu öğrenir. Ancak Moğollar, Şıhne'nin ihanetini affetmez ve onu da öldürür. Sinaneddin ise esir alınır ve daha sonra öldürülür. Konya'ya gitmekten vazgeçen Hond Hatun ise Kayseri'ye gider ancak bir sene sonra Anadolu'ya giren ve Selçukluları bozguna uğratan Moğollara teslim edilir. Halk arasında anlatılanlara göre Cengiz'in torunu Berke ile evlendirilir. Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra Anadolu'nun idaresi ile görevli Moğol idareci Geyhatu'nun karısı Padişah Hatun, Erzurum'a gider. Padişah Hatun, daha önceden Kutluğhanlılar Devleti'nden Moğollara verilmiştir. Padişah Hatun rüyasında Hond Hatun'u görür ancak buna anlam veremez. Bir süre sonra Hacib Süleyman çantayı Padişah Hatun'a götürür ve kendisinin de bir rüya gördüğünü söyler. Parçaları birleştiren Padişah Hatun, çantadaki şemalara ve notlara bakarak Çifte Minareli Medreseyi inşa ettirir.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.