İlham Veren Uygulama Pinterest Nasıl Kuruldu?

Hepimize ilham veren Pinterest’in amacı bizi çevrim içi dünyadan kurtararak hayatımızdaki sevdiğimiz şeyleri yapmaya yöneltiyor. Peki Pinterest, kuruluş sürecinde kendi ilhamını nasıl buldu? Birlikte bakalım.

Pinterest’in kuruluş hikâyesi üç ortakla başlayan bir projeydi. Ancak proje ilk başta Ben Silbermann ile başladı. Ben, iyi bir ailede yetişen, anne babası gibi doktor olma düşünceleriyle büyümüş bir çocuktu. Gençlik döneminde teknoloji şirketlerinde aslında pek de sevmediği işleri yaptı. En son girdiği işte çok mutsuzdu ve sürekli bundan yakınıyordu. Sonucunda ise istifa etti ve yeni bir iş aramaya başladı.

İstifa ettiği zamanlar 2007 yıllarıydı ve küresel maddi bir kriz kapıdaydı. Tabii ki Ben Silbermann da herkes gibi bunu öngöremedi. Ben için bir sonraki durak Google oldu.  Aslında hayatını değiştiren iş Google’da bulduğu pozisyon ile oldu. En azından kendisinin bir konferansta söylediği cümle bunu gösteriyor.

Ancak anlaşılamayan nokta ise bir önceki istifa ettiği işiyle Google’da bulduğu işin aynı pozisyon olmasıydı. Tabloları inceliyor, verileri analiz ediyor, kullanıcı deneyimini artırmaya yönelik öneriler ve fikirler bularak ürün geliştirmesi yapıyordu. Fakat Google gibi dev bir şirkette çalışmak, zeki insanlarla aynı ortamda bulunmak, vizyonu yükselten bir projenin parçası olmak, Pinterest’in kurulma hikâyesi için adeta bir mihenk taşı oldu.

Sürekli olarak insanların görseller paylaşmak için ne kadar hevesli olduğu hakkında fikirler üretiyordu. Ancak Google, teknik olarak bu fikirleri destekleyecek bir hizmet sunmuyordu. Ben ise bunu bir eksiklik olarak o kadar benimsemişti ki bunun için özel bir uygulama üretme fikri kafasında tamamen netleşmişti.

Bunu gerçekleştirmek için kız arkadaşının ‘’artık yakınma, harekete geç’’ demesi şarttı. Kız arkadaşı bu durumdan bıkarak Ben’e doğru yolu göstermek adına Google’da sürdürdüğü işi bırakmasını ve projesine yönelmesini tetikledi. Tam da bu sırada 2008 maddi krizi bir hafta sonra patlak verdi.

Dolayısıyla tam kriz zamanında yükselmeyi amaçlayan bir uygulama olarak Pinterest ilk adımlarını atmaya başlayacaktı.  Yatırımcı ve proje ortağı bulamamak, hiç kimsenin desteğini alamamak ile başlayan süreç nihayet Ben’in eski sınıf arkadaşı olan Paul ile karşılaşmasıyla sona erdi. Hemen çalışmalara başlayan ikili, ilk uygulamaları olan Tote’u yayınladı.

Tote uygulaması için yatırımcıların kapısını çaldılar ve tek bir tanesinden para bulmayı başardılar. Bu süreci anlatırken yatırım bulamamak ve hayal kırıklığıyla karşılaşmak Ben’in en büyük korkusuydu. Tote ile yatırımcıdan alınan tutar aslında Ben Silbermann’ın küçükken topladığı böcek koleksiyonunu Pinterest 1.0 olarak tanımlaması için yeterli olnuştu. Şimdi ise bunu geliştirmeye başlıyordu.

Bu süreçte Evan Sharp ile tanışması ise tasarımsal olarak yaşanabilecek tüm problemlerin çözülmesini sağlamış oldu. Artık Ben, Paul ve Evan bir üçlüydü ve Evan aklındaki tüm tasarımı Ben’i ikna edecek şekilde anlatmıştı.

2009 Aralık ayında resmi olarak uygulamanın üretimi tamamlandı. 2010 yılında ise henüz bir ofislerinin bile olmadığı çok paylaşımlı bir evde Pinterest gelişim süreci devam etti. Pinleri paylaşmaya yarayan geliştirme büyük bir patlama yaratırken kullanıcı sayısının binleri aşması da yatırımcılar arasında ciddi bir olay yaratmaya başlamıştı. Artık yükselişin durmayacağı o viraja girilmişti. Sonrasında ise Pinterest, binlerce pano, on binlerce pinle tüm dünyada kullanılan bir sosyal ağa dönüştü. Şu an binlerce çalışanı bulunan şirketin merkezi Kaliforniya'da San Francisco’da yer alıyor. Kaliteli bir sosyal mecraya dönüşüm sürecinde ise yarım milyara yakın bir kullanıcı sayısına ulaşılmış durumda. Yeni nesil sosyal ağların arasında en çok dikkat çeken uygulamaların başında yer alan Pinterest’in kuruluş hikayesi de böyledir.