Roman Üzerinden Sosyolojik Analiz

Eğitim - 05 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.

05 Nisan, 2021

Roman Üzerinden Sosyolojik Analiz

Bu yazımda bir roman özelinde sosyolojik analiz yapmayı öğreneceğiz. Hazırsanız, başlayalım.

Sosyolojik analiz yapılırken öncelikle kitabın içeriğini özümseyip anlayabilmek ve okunan cümlelerin üzerine yorum yapabilmek önemlidir. Aynı zamanda düşüncelerimizi kitabın geçtiği döneme dair çevirmekte fayda vardır. Kitabı okuduğunuzda toplumsal olarak belirli sonuçlara ulaşmanız gereklidir. Her kitabın bir kültürü vardır tıpkı her ülkenin olduğu gibi bizlerde kitabın kültüründen esinlenerek sosyolojik analizi yapabiliriz. Size bunu kitap üzerinden örneklerle göstermek için Kemal Tahir'in "Rahmet Yolları Kesti"  kitabını seçtim.

Kemal Tahir, Rahmet Yolları Kesti eserinde eşkıyalık olgusunun üzerinde durmuş ve bize bu olguyu toplumsal değerlerin üzerinde inceleme fırsatı vermiştir. Eşkıya ve ağalığın birbirinden tamamen farklı olduğunu öne sermiştir. TDK’nın 2011 yılındaki tanımına göre ağa; geniş toprak sahibi olan, sözü geçen varlıklı kimse anlamını taşımaktadır. Diğer yandan eşkıya; dağda, kırda yol kesen hırsızlar, haydutlar anlamına gelmektedir. Bu çerçeveden bakıldığında ağalık, bireye iktidar sağlayan bir yapı olarak gözükürken, eşkıyalık ise meşru olmayan işler için kullanıldığı var sayılmaktadır.

Köyde bulunan ekonomik yapıda sınıf ayrımı çok fazla karşımıza çıkmaktadır. Toprakların çoğunun Alevi dedelerin ya da muhtarların ve ağaların yani zengin olan kesimin işleyebildiği fakirlerin ise toprak sahibi bile olmadığı sadece o topraklarda ekip, biçmede görev alabildiği kapitalist bir sistem görülmektedir. Köyde iş bölümünün mekanik dayanışmayı gösterdiği sadece meslek sahiplerinin çok az olduğunu görebiliriz.

Köyde bulunan siyasi yapıda otorite sahiplerinin ağalığa, muhtarlığa, dini güce ve ya askeri güç dayandığı bir ortam vardır. Küçük bir köy olduğundan dolayı muhtarların çok fazla yönetme etkisi bulunmaktadır. Statü sadece zengin kesimde ön plandadır.

Köyde bulunan kültürel yapıda yaşayanların kültürleri dine göre farklılık gösterdiğini  dede dediğimiz kişiye zarar verilirse başlarına işler açılacağına inanılıyor. Kitabın bir kısmında dedelerini soyduktan sonra Uzun İskenderin elinin yanmasıyla “Bu para dede parası, dede parasına hayınlık edenin başına gelecek en ufak bela, ölüm!”(Tahir,2017,257) demesiyle de inanç ve kültürlerini görmekteyiz. Köyde genelde eğitim alan kimse bulunmamaktadır ve sağlık konusunda bir ilerleyiş yoktur.

Roman Üzerinden Sosyolojik Analiz

Son olarak köyde bulunan sosyal yapıdaysa hısım, akraba ve arkadaşların arasında dayanışmanın olmadığı herkesin birbirleri ardından planlar düzenlediği, eşlerin bile birbirlerinden habersiz işler çevirdiğini görebiliyoruz. Kadının ataerkil toplumda ikinci planda kaldığını hep bir eziliş içersin de bulunduğunu, roman boyunca kadınların hakaretlere maruz kaldığını ve geri planda kaldıkları dikkatimizi çekmektedir.

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.