Yaşanmış Gerçeklikler: Dejavu

Siz de ‘Sanki ben bu anı daha önceden yaşamıştım’ hissine kapıldınız mı hiç? Peki bu hissin neden olduğunu hiç merak ettiniz mi? İsterseniz detaylarına hep birlikte göz gezdirelim.

Hepimiz günlük hayatımızda bir şeyleri önceden hissedip sonuçlarını sezgilerimizi kullanıp tahmin etmeye çalışmışızdır. Peki bu durum kendiliğinden mi gerçekleşmektedir? Yoksa bu durum bizim o olaya karşı hissettiğimiz duygu ve düşüncelerimiz ile mi meydana gelmektedir? Yaşanmışlıkların da duygu ve düşünceler üzerinde etkili olduğu bilgisine sahibiz. Yaşanmışlık demişken acaba bu durum dejavu ile de ilişkilendirilebilir mi? Sonuçta dejavu da yaşanmış gerçeğin ta kendisidir. İsterseniz hep birlikte bu durumlar arasında bağlantı kuralım.

Evren ve insan arasındaki bağın aslında sandığınızdan çok daha güçlü olduğuna emin olabilirsiniz. Aklınızdan geçen her düşünce, dudaklarınızdan dökülen her kelime evrenin size hizmet etmesine yardımcı oluyor. Dünyada pek çok insan enerjinin doğru kullanılması halinde hayallerine kavuşabileceğine inanıyor.

Öncelikle belirtmek isterim ki sezgilerimiz olayları tahmin etmemiz için bize sunulmuş büyük bir armağandır. Bu sayede her zaman olmasa bile olayların gidişatı hakkında olumlu veya olumsuz tahminlerde veya olası çıkarımlarda bulunabiliriz. Dejavu da sezgilerimizi kullanmamızı sağlayan ona destek veren bir diğer etkendir. Çünkü hepimiz bir ya da birkaç defa bu anı daha önce yaşamıştım şeklindeki söylemleri duymuşuzdur. Bu anı önceden yaşayan birisi o durum hakkında bir şeyleri düşünmüş ve bir nevi provasını da gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Aslında beyin, bir deneyime yönelik olarak tam bir algı üretmeden önce, kısmi bir algı yaratır. İşte bu kısmi algı, daha önce deneyimlenmiş bir olay olduğu hissi yaratmaktadır. Bu durum o olayı daha önce yaşadığımızı ve olay hakkında duygu ve düşüncelerimizin şekillendiğinin en önemli kanıtıdır. Peki önceden yaşadığımız bu olayın bize ne gibi artıları ve eksileri olur biraz da buna göz atalım.   

                                                                                                  

Bir olay meydana geldiğinde bu durum kişide farklı fizyolojik değişikliklere neden olabilir. Şok etkisi olabilir, tepkilerinde olağanüstü artış ya da azalma durumu söz konusudur. Biz bu olayın etkisindeyken zihin bu olayı düşünür, değerlendirir ve mantıklı bir sonuca ulaşmaya çalışır. Bilincimiz yerine geldiğinde ise dejavu devreye girer. Belirli bir zaman sonra hiç beklenmedik bir anda bu olay tekrar eder. Ve zihnimize şu mesajı iletir: Bu olay zaten yaşandı. Tam bu sırada biz tıpkı elektrik çarpmasına uğramış gibi hissedebiliriz. Çünkü bu durum kafa karışıklığına ve zihnimizde bilgilerin düşüncelerin ve duyguların çarpışmasına yol açar. Bir başka deyişle de bilginin farklı bölgelere farklı zamanlarda ulaşması durumunda, beyin iki mesajı sanki farklı zamanlarda yaşanmış olaylar gibi algılıyor ve bu durum da tetikleyici etkenler arasında bulunuyor.