Schrödinger'in Kedisi

Bilim ve Teknoloji - 05 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

05 Nisan, 2021

Schrödinger'in Kedisi

Schrödinger'in Kedisi Deneyi ihtimaller ve sonuçları algılayışımıza ışık tutuyor. Gelin birlikte göz atalım!

Schrödinger'in Kedisi

Schrödinger'in Kedisi Deneyi tam 85 yıldır akılları karıştırmakta ve hala anlam verilememektir. Öncelikle hiç duymamış olanlar için anlatalım; Avustralyalı fizikçi Erwin Schrödinger, Kuantum Fiziğini ve Kopenhag Yorumunu kapsayan ilginç bir deneye imza atmıştır ve bu bir paradoks olarak düşününülen bir teoridir. Bu teoriyi açıklamadan önce kafanızı karıştırmamak için bunun dünya fiziği ve quantum fiziği arasındaki geçiş sorununu anlatmaya çalışan zihinsel bir deney olduğunu belirtelim. Deneyin içeriğine gelecek olursak, 1935 yılında Schrödinger adında bir fizikçi, bir kediyi ölü ya da diri olabileceği bir kutunun içine bırakıyor. Bu kutu bir tane kedi, küçük bir şişe zehir ve radyoaktif bir kaynakla kapalı bir kutudur. Eğer içerideki monitör radyoaktifliği algılarsa (azalmakta olan tek atom) küçük şişe kırılır, zehir kediyi öldürür. Genel olarak Kuantum mekaniğin Copenhagen anlamdırması, kedinin bir dalga fonksiyonu olduğunu, anlık olarak  hayatta veya ölü olma ihtimalini göz önünde bulundurur. Kutuya bir kez bakıldığında kedi canlı veya ölü olabilir, ama asla ikisi birden gerçekleşemez. Bu zihinsel deneyin aslında tam olarak odaklanılması gereken yeri de burasıdır. Gözlem yapılmadığı sürece kedinin yaşadığını veya öldüğünü bilemeyiz. Gözlem yapıldığında da anlamalıyız ki burada eşit bir olasılık var ve kedinin ölme ve yaşama ihtimali eşittir. Burada odaklanılması gereken olay deneyde kullanılan kimyasal malzemeler veya eşyalar değildir, ortaya çıkan sonuçtur. Schrödinger'in deney için yazdığına göre çok saçma bir düzenek de kurulabilir. Mesela bir kedi çelikten bir odaya hapsedilir, odada kedinin erişemeyeceği bir Geiger sayacı ve az miktarda radyoaktif element olabilir. Bu durumda belki de Radyoaktif element bir saatte bozunacaktır. Eşit olasılıkta belki radyoaktif bozunma olmayacaktır. Eğer diğer ihtimal bozunma olursa, sayaç tüpü boşalacaktır ve rölenin serbest bıraktığı çekiç hidrosiyanik şişesini kıracaktır. Bu sistem bir saat kendi halinde bırakıldığında ortaya çıkan sonuç şöyle yorumlanabilir; hiç radyoaktif bozunma olmamışsa kedi yaşıyordur fakat aynı zamanda ilk radyoaktif bozunma da kediyi öldürmüştür. Ortada eşit bir yaşama ve ölme ihtimali vardır. 

Schrödinger'in Kedisi

Bir kere atomik ve moleküler dünyanın olasılık düşüncesi bulunduğumuz makro dünyaya taşınmış bulunuyor. Çünkü gözlem yapmadığımız sürece kedinin ölü ya da diri olduğunu bilemeyiz. Schrödinger’in kedisi, Schrödinger’e göre en çarpıcı kuantum davranışlarından birini örnek teşkil ediyor. Kedi ve atom çekirdeği arasındaki bu ilintiyi, dünyaca ünlü fizikçi Albert Einstein'da kabul etti ve Schrödinger’e bir mektup yazdı. Bu mektupta, "Gerçekliğin gözlemcinin varlığının ve bir şeyi gözlemesinin ötesindedir" dedi. Hatta Einstein'ın daha sonrasında  ‘Ne yani siz bakmıyorken ayın orada olmadığına mı inanıyorsunuz? ’ şeklinde açıklamaları da mevcuttur. Einstein’a göre, kedi elbette ya hayattaydı ya da ölü. Gözlemci sadece kedinin hangi durumda olduğunu henüz bilmiyordu. Bu açıklama biçimine ‘epistemolojik açıklama’ adı verildi. (Epistemoloji felsefenin bilgiyi inceleyen teorik bir dalıdır.) Her şeyi net bir şekilde anlamak için Schrödinger’in kedisinin zihinsel bir deney olduğunu asla unutmayın. Kedi'nin yaşaması da ölmesi de varsayılan düşünsel bir deneydir ve asla gerçekten bir kedi incitilmemiştir. Bu zaten hayvan hakları yasasına aykırı bir durumdur. Bu deneyden bir çok varsayım çıkarılabilir. Bunlardan biri de, belki de kedi alışık olmadığı bir ortamda herhangi bir zehirli asite maruz kalmadan da ölebilirdi. Bu durum insanlar içinde geçerlidir. Kişi kalp krizinden öldüğünde bir şüpheli aranmaz ve ecelinin geldiği söylenebilir fakat bu kalp krizinin ardından belki de bunun tetiklenmesini sağlayan birileri de olabilir. Schrödinger'in kedisi de bu durumda deney dışı beklenmedik bir ölümle hayatını yitirdikten bir süre sonra, ortaya zehirli gaz salınımı olduğunda şüphesiz ki gazın kediyi öldürdüğü varsayılacaktır. Bu yüzden deneyleri gözlemsiz bir sonuca vardırmak bir hayli zordur.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.