Pandemi Sürecindeki Problem: Öğrenme Kayıpları

Günlük hayatta sıkça duyduğumuz bir problem : Unutkanlık...Aslında unutkanlık diye bir şey yoktur. Hafızasını nasıl kullanması gerektiğini bilmeyen kişi vardır. Bu durumun telafisi ise olaylar arasında bağlantı kurularak çözülebilir. Gelin birlikte bu konuya odaklanalım.

Bu konuda önerilen çözüm metodu sık tekrarlar yapıp zihni sağlam tutmaktan geçer. Bunun dışında hafızaya iyi gelen yiyecekleri de beslenme sürecinde göz ardı etmememiz lazım. Bellek konusunda çektiğimiz sıkıntıların ne kadar önem arz ettiğini bir çoğumuz pandemi döneminde fark etmişizdir. 

Dünya üzerindeki herkesin ilk kez karşılaştığı bir durumla nasıl baş etmeye çalıştığını görüyoruz. Bir yandan sokağa çıkma kısıtlamaları, bir yandan ise ülkeyi kapatma kararı  2020 senesinin özeti gibiydi. Böyle devam ederse 2021 yılı da pek farklı olmayabilir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyinin en büyük göstergelerinden biri olan eğitim de bu zor koşullar altında devam etmekte. Çünkü eğitsel becerisi düşük olan bir toplumun geleceğinin ve yetiştirdiği neslin yarınlarının  çok parlak olacağı söylenemez. Birçok tehlike altında kalacağını ve birtakım sorunlarla baş başa kalacağını söyleyebiliriz.  Bunun için ülkelerin eğitim politikalarını incelemek gerekir.

Pisa -Timms  gibi uluslararası değerlendirme uygulamaları ve sonuçları birçok ülke tarafından takip edilmektedir. Bu sonuçlara göre de çeşitli eğitim modelleri uygulanmakta sonuçları ise hayati bir öneme sahip olmaktadır. Uygulamaların önemini anlatmak için Pisa 2018 ‘e 79 ülkeden 15 yaş grubunda 600.000 öğrenci katıldı. Sonuç ise okuma becerisi, matematik okuryazarlığı ve fen okuryazarlığı konusunda sıkıntılı olduğumuzdu. Bu  beceriler aslında alt faktörlerden de oluşmakta salt bilgiden ziyade bilginin beceriye dönüşmüş halinin daha önemli olduğunu göstermektedir.

                                                                                                            

Bu durumun en can alıcı noktası ise bilgilerin kazanılmasının uzun bir süreç içermesi ve bu süreçte saklanmasıydı. Bu durumun sağlanamaması bizi öğrenme kaybı ile tanıştırmaktadır. Bu kavram öğrencinin eğitimindeki geniş boşluk sebebiyle eğitimden uzak kalması veya akademik anlamdaki gerileme şeklinde açıklanabilir. En yaygın örnek ise ‘’Yaz ayları öğrenme kayıplarıdır’’.  Yaz tatili 3 ay olmasından ötürü öğrencilerin çalışmaya ara vermesi ve döneme öğrenme kaybıyla başlaması şeklinde seyretti. Bu da bize yapılacak tekrarların ne kadar önemli olduğunu göstermiş oldu.

 Pandemi  sürecinin etkisiyle eğitimdeki aksamanın önüne geçmek adına uzaktan eğitime geçilse de uzaktan eğitim yüz yüze eğitimin yerini tutmadı. Öncelikle ailelerin sosyo - ekonomik durumu olmak üzere birçok durumu etkileyen pandemi kişilerin sosyal ilişkilerini de etkilemiş durumda. Diğer bir yandan kişide ders çalışma isteksizliği ve motivasyon kayıpları da görülmektedir. Son olarak bu sürecin geçici olduğu unutmamalıyız ve bu çerçevede ilerlemeliyiz. Sürecin zorlu olması eğitimi aksatmamalı aileler de bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır. Motivasyon en önemlisidir. Unutulmamalıdır ki pandemi süreci geçicidir önemli olan bu sürece karşı yaklaşımımızdır.