Korkuyu Sevmenin Ardındaki Bilim

Bilim ve Teknoloji - 07 Şubat, 2022 - Okuma Süresi: 3 Dk.

07 Şubat, 2022

Korkuyu Sevmenin Ardındaki Bilim
Kredi: Pavel Danilyuk adlı kişinin Pexels'daki fotoğrafı

Korku filmleri izlemekten neden ve nasıl zevk alırız? Beynimizde neler oluyor da korkmak bize zevk veriyor? Nörobilimin bu soruya da bir cevabı var tabii ki. Ben cevabı öğrendim, siz de öğrenmek için buyurun yazıma...

Kelimelerin kökenlerini bilmenin her zaman işe yaramıştır. Bunun bir örneği daha "korku" kelimesinde karşımıza çıkıyor. Latince "horrere" fillininden türetilen korku, titremek anlamına gelir. "Eee, hani buradaki bağlantı?" diyeceksiniz. Şöyle izah edelm:

Bir korku filmi açar; sonra da bir insan, yaratık ya da doğaüstü bir gücün bizi titretmesi için koltuklarımıza kuruluruz. Ekrandaki zombiler, elektrikli testereyi ellerinden düşürmeyen katiller veya cani psikopatlar biz güvenliğimizin farkındayken bile bizi korkudan titretir, hatta çığlıklar attırır. Bizler de film boyunca süren titreme hissinden zevk alırız. Peki ama neden? 

Korku hissi, frontal korteks ve amigdala işbirliğinde yaratılır. Bir tehdit uzaktayken beynin strateji ve planlama merkezi olan frontal korteks, kaçış yolları ve kaçınma teknikleri arayıp bulur. Tehdit yakın olduğu anda ise görevi amigdala devralır. Amigdala beynin korku merkezidir. Kişinin korkuyu öğrenmesini, ifade etmesini ve tanımasını sağlar. Bu yapı korku uyandıran bilgilere 120 milisaniyeden daha kısa sürede, prefrontal korteksin bağlamsal bilgileri değerlendirebildiği orandan çok daha hızlı bir şekilde yanıt verir. 

Korkunç bir sahneyi güvenli kanepemizden izlerken bile bu sistem devreye; girer çünkü sarsıcı keman sesi, tiz çığlıklar ve kanlı görüntüler, beynin “gerçeklik kontrol sistemlerini” atlatıp korku tepkisi yaratır. Katil ilk kurbanını öldürmek için bıçağını eline alır almaz bu sinirsel akım başlar. Bu akımın getirdiği adrenalin, korkunun çekiciliğinin sadece küçük bir kısmıdır. 

Bir korku filmi açtığımızda beynimizdeki üç yapı arasında şöyle bir diyalog geçiyor,

Amigdala: Aaaaa, çok korkuyorum!!!  :'o

Prefrontal Korteks: Sakin ol, bu yalnızca bir film. :)

Ventral Striatum: Vay canına! Bu çok eğlenceli, hadi tekrar yapalım. :D 

Korkuyu Sevmenin Ardındaki Bilim

Peki biz bundan neden zevk alırız?

Mark Zuckerman'ın heyecan arayışı teorisi, korku filmi endüstrisine olan ilgiyi açıklamak için kullanılan ana teorilerden biridir. Heyecan arayışı; yeni ve farklı duyumlar, duygular ve deneyimler peşinde koşma eğilimidir. Bu teori, korku filmlerinin güvenli bir ortamda ürkütücü bir deneyim yaşadığımızda bize heyecan ve macera sunduğu gerçeğinden güç alır.

Korkulu durumları önceden tahmin etmek, beynin ventral striatumdaki ödül işleme merkezlerine hitap ettiğini göstermektedir ki bu da zevk almamızı sağlayan merkezdir. Korku filmleri olağan dışı veya tehlikeli olana olan hayranlığımız için güvenli bir entelektüel oyun alanı sağlar. Nörobilimciler, korku filmi izlerken endişeli veya korkmuş hissetmekle nasıl başa çıkılacağına dair beynimizin kendini geliştirdiğini düşünüyor. Çünkü bir korku filmi izlerken yaptığımız tam olarak bu. Duygularımızı öyle bir düzene sokuyoruz ki hem korkmayı hem de eğlenmeyi sağlayabiliyoruz. Oturma odamızdan veya sinemadaki koltuklarımızdan heyecan verici, hayatı tehdit eden içeriklere kapılabilir ve bizi gerçek hayattaki felaketlere daha iyi hazırlayan talihsiz olaylara hazırlanabiliriz. Yani, biz farkında olmasak da korku filmleri basit bir eğlencenin ötesinde pratik kullanımlara da sahip denebilir.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.