Hipnik Seğirme
Bilim ve Teknoloji - 26 Eylül, 2022 - Okuma Süresi: 3 Dk.
26 Eylül, 2022
Tam uykuya dalacağınız sırada uçurumdan düşme hissine kapılıp irkilerek uyandığınız oldu mu? Bunun bilimsel açıklamasını gelin birlikte inceleyelim.
Pek çoğumuz gece yatağa yattığımızda uykuya dalacağımız zaman, sanki bir rüyanın içinde uçurumdan düşme hissine kapılıp irkilerek uyanmışızdır. Korkmayın, insanların %70'i bu durumun aynısını yaşıyor. Sebebini tam olarak bilmediğimiz bu durum, aslında "hipnik seğirme" olarak bilinen bir olaydan kaynaklanıyor.
Miyoklonus olarak da adlandırılan hipnik seğirme, uykunun genellikle birinci aşamasında, tam uykuya dalacakken merkezi sinir sisteminden kaynaklı ani ve istemsizce gerçekleşen bir kas seğirmesi olarak tanımlanıyor. Genellikle bacak kaslarında görülmesine rağmen, genel olarak kasların istem dışı ani seğirmesi ya da kasılmasıyla gerçekleşiyor.
Günlük hayatımızda vücudumuzu kontrol eden 2 sistem bulunuyor. Bunlardan ilki retiküler aktivasyon sistemi. Bu sistem nefes almak gibi temel fizyolojik hareketlerimizi düzenliyor. İkinci sistemimiz ise ventrolateral preoptik çekirdek. Bu sistem uyku durumuna geçmemizi sağlıyor. Aynı zamanda vücudumuz uyku durumuna geçtiğinde beynimizin kaslarımıza verdiği sinyaller sayesinde vücudumuzu yarı felç durumuna getirmeyi sağlıyor. Bu felç durumu sayesinde yer değiştirmeden uyuduğumuz yerde uyumaya devam edebiliyoruz. Rüyamızda kendimizi koşarken görsek bile kaslarımız hareketsiz ve gevşek kalıyor. Dış dünyada meydana gelen olaylar uyku esnasında bizi etkilemiyor, iç dünyamızı yansıtmıyor.
Yani uykuya dalacağımız anlarda vücudumuz bir sistemden diğerine geçiş yapıyor. Bu geçiş aniden olan bir geçiş değil, aslında bir süreçten oluşuyor. Ancak bazı durumlarda bu geçiş esnasında bir sorun oluştuğunda beynimiz kontrol mekanizmasında sorun yaşıyor. Uykuya hazır olan beyin bölgesi ile hazır olmayan diğer beyin bölgesinin birbirlerini izlememesinden kaynaklanıyor. Kaslarımız ve beynimiz arasında bir uyuşmazlık meydana geliyor ve kaslarımız istemsizce hareket ediyor. İşte bu hatalar görülmeye başladığında kaslarımız aniden kasılmaya başlıyor. Bu anlık durum uyanıklık hali ve uyku hali arasında gerçekleştiği için rüyamızda düşüyormuş gibi algılıyoruz.
Bu olayı evrimsel bakış açısıyla açıklayanlara göre, ani sıçrayışımızın sebebi aslında uykuya dalmadan önce etrafımızı son bir kez daha kontrol etmek amacıyla uyanık hale geçmemiz. Bu sayede gelebilecek herhangi bir tehdide karşı kendimizi korumaya almış oluyoruz. Bu durumun, yıllar önce atalarımızın yaşadığı dönemde kendilerini güvene almak için oluşturdukları bir çeşit kendini koruma mekanizması olarak bizlere miras kalmış olabileceği düşünülüyor.
Her gün yaşamasak bile hipnik seğirme yaşadığımız günlerde bu durumu tetikleyen faktörlerin de varlığını unutmamız gerekir. Gün içinde gereğinden fazla kafein tüketimi, stres, anksiyete, bedeni fazla yormak gibi günlük hayatımızın bir parçası olan bu durumlar hipnik seğirmelerin sıklığını artırmada da etkililer.
Pek çok sebebi olduğuna inanılan hipnik seğirme, sebebi her ne olursa olsun herkesin yaşadığı normal karşılanan bir durum. Yaşadığınız zaman korkmayın. Uçurumdan düşmediniz, hala yatağınızdasınız. :)
Herkese hipnik seğirmesiz uykular dilerim!
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.