Bir Miras Çeşidi: Travma

Bilim ve Teknoloji - 04 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.

04 Ocak, 2021

Bir Miras Çeşidi: Travma

‘’Ailemizin öyküsü bizim öykümüzdür. Hoşunuza gitsin ya da gitmesin, bu bizim içimizdedir, bize aittir.” Mark Wolynn, son dönemlerde büyük ilgi gören ‘’Seninle Başlamadı’’ adlı kitabında, belki de hiç tanımadığımız aile bireylerinin bize miras bıraktığı travmaların yaşamımızdaki etkilerini ve nasıl üstesinden geleceğimizi anlatıyor.

Depresyon, anksiyete, obsesif düşünceler, intihar eğilimi gibi alanlarda uzmanlığı olan Psikolog Mark Wolynn, aynı zamanda ‘’Seninle Başlamadı’’ adlı kitabın da yazarı. Kitap bize kalıtsal aile yapısında bilmeden edinilen korku, duygu ve davranışları tanımamızı sağlarken, kendi geçmişimizi çözümlemeye yönelik uygulamalara da yer veriyor. Gelin bu konuyu biraz daha detaylı inceleyelim!

Son yapılan bilimsel araştırmalar, önceki nesillerde yaşanılan travmaların sonraki nesillere ‘’biyolojik miras’’ olarak aktarılabileceği yönünde.

Peki bu miras bize nasıl kalıyor?

Birey olarak ilk biyolojik formumuzda henüz dünyaya gelmeden; çocuk, anne ve büyükanne olmak üzere üç neslin aynı biyolojik çevreyi paylaştığı, embriyoloji kitaplarında asırlardır yazmakta. Biliyoruz ki, genetik haritamız sadece başlangıç noktası. Bunun yanında henüz ana rahmine düşmeden, çevreden aldığımız etkiler bizi hayata karşı duygusal, psikolojik ve biyolojik olarak şekillendirmeye başlamakta ve bu etkiler yaşamımız boyunca sürmekte. Hücre biyoloji uzmanı Bruce Lipton’a göre; bir annenin korku, öfke, sevgi, üzüntü gibi tekrarlanan duyguları, çocuklarının genetik ifadesini biyolojik olarak değiştirebilir ve iz bırakabilir. Bu bakımdan stresli bir rahim içi ortamı deneyimlemiş olan bir çocuk ileride benzer stresli durumlar karşısında tepkisel hale gelebilir.  

Bir Miras Çeşidi: Travma

Uzmanlara göre kalıtımsal zincirde yer alan bu miras, her zaman kendiliğinden sona ermeyebilir ya da zamanla azalmayabilir. Asıl travmayı yaşayan aile bireyi hayatını kaybetmiş, yaşanan olayın üstü örtülmüş veya yıllar içinde saklı kalmış olsa bile, anılar ve hisler yaşamaya devam edebilir. 
Wolynn, kitabında belirttiği üzere bu kalıtsal mirasın en bariz işaretlerinden birinin, belli bir yaşa gelindiğinde ya da hayatın belli bir döneminde aniden başlayan korku ve endişeler olduğunu söylemekte. Aslına bakarsak, çoğumuz zaman zaman sebebini bilmediğimiz, açıklayamadığımız kaygılara ve takıntılı düşüncelere sahip oluruz. Belki de kronik ya da ani başlayan bu sorunları geçmişimizle ilişkilendirmek daha önce hiç aklımıza gelmedi. Fakat bazen acı, kendini ifade edebilecek veya çözüme kavuşabilecek bir yol bulabilene kadar saklı kalabilir. Bu da genellikle bir sonraki nesillerde anlaşılması zor belirtiler halinde kendini gösterebilir. 

Kitapta örnek verilen Jesse için, sürekli hissettiği üşüme ve titreme hissi; Colin amcasının donarak öldüğü yaşa geldiğinde ortaya çıkmıştı. Hepimizin aile öyküsünde buna benzer dramatik travmalar yer almayabilir. Ancak bir aile bireyinin kaybı, fiziksel ya da duygusal ihtiyaçların yeterince karşılanamaması dahi ailenin sevgi akışını sınırlandırabilir. Görünürdeki travmanın kaynağı bulunarak, uzun süredir devam eden aile modellerinin sona ermesi böylece mümkün. Bu noktada travmanın bütün etkilerinin olumsuz olmadığını bilmekte de fayda var.

Bahsettiğimiz bu ‘’miraslar’’ daha önceden kimsenin hakkında konuşmadığı, görmezden gelinen ve çözülmeye çalışılmamış olanlardır. Ancak iyi tarafı, şimdi biliyoruz ki böyle bir mirasa sahipsek bunu çözmek artık bize düşüyor! 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.