Çok Şaşıracağınız Bir Hikaye: Vezir Parmağının Serüveni - Case101

Herkesin severek yediği tatlardan birisi olan vezir parmağının isminin neden bu olduğunu veya nasıl ortaya çıktığını daha önce merak ettiniz mi? Bu soruların cevabını almak için geçmişe yolculuk yapıp Osmanlı dönemindeki saray mutfağını ziyaret edeceğiz. Keyifli okumalar!

Vardır Bir Hayır

Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak dönemlerinde avı çok seven bir padişah ve daima fikir alışverişinde bulunduğu bir veziri varmış. Vezir padişahın ona danıştığı her konu sonrasında ona “Vardır bir hayır padişahım sen tasalanma.” dermiş.

BUNDA NE HAYIR OLABİLİR?

Günlerden bir gün padişah ve veziri yine ava gittikleri bir zaman vezir yanlışlıkla av sırasında padişahın tek parmağını kılıcıyla kesmiş. Durum karşısında acıyla kıvranan padişah vezire çok sinirlenmiş. Vezir her olumsuz durumda verdiği tepki gibi bunda da “Üzülmeyin padişahım her şeyde bir hayır vardır, bunda da vardır bir hayır.” demiş. Padişah bu söze daha fazla hiddetlenip "Bunda ne hayır olabilir ki?" diyerek vezirini zindana attırmış.

İNSAN ETİ YİYEN BİR KAVİM

Daha sonra padişah yeni veziriyle beraber ülkeden çok uzakta olan ve daha önce hiç gitmediği bir ormana avlanmaya gitmiş. Ancak orada insan eti yiyen bir kavme av olmuşlar. Kavim padişah ve veziri bağlayıp onları yemek için hazırlanırken padişahın parmağının kesik olduğunu fark etmişler. 

 GERÇEKTEN VARMIŞ BİR HAYIR

Kafiledeki inanışa göre vücudunda herhangi bir eksiklik bulunan kimsenin eti yenmezmiş. Bu durumda padişah serbest bırakılmış. Padişah korku ve telaşla saraya döndüğünde zindana attığı vezirinin yanına giderek

Kusuruma bakma. Seni zindana attırdım, ama söylediğin şey çıktı. O gün parmağımın kesilmesinde benim için bir hayır varmış.

diyerek tekrar tekrar özür dilemiş. Ardından vezir padişaha bu durum için özür dilememesini ve onu zindana attırmasında da bir hayır olduğunu söylemiş. Padişah ise bu durumda ne gibi bir hayır olabileceğini merak etmiş ve Padişah “Nasıl olur, ben sana haksızlık ettim ve zindana attım bunda ne gibi bir hayır olabilir?” deyince vezir: "Padişahım eğer beni zindana attırmasaydınız ben o gün ava sizinle beraber gelecektim ve vücudumda herhangi bir noksanlık bulunmadığı için o kavme yem olacaktım." demiş.

Padişahın hayatta kalmasını kutlamak amacıyla o gün sarayda ziyafet verilmiş. Saray aşçılarının o güne özel olarak yaptıkları şerbetli irmikli tatlıya ''vezir parmağı'' denilmiş. Bu hikaye yüzlerce yıldır kulaktan kulağa gelmiş. Ben de bugün o rivayetlerden birini sizler için aktardım. Farklı yazılarda görüşmek üzere. Hoşça kalın!