Bağlılık ve Karşıtlıkların Psikolojisi: Stockholm Sendromu

Alışveriş - 18 Eylül, 2023 - Okuma Süresi: 3 Dk.

18 Eylül, 2023

Bağlılık ve Karşıtlıkların Psikolojisi: Stockholm Sendromu

Birçok insan, suçlularla kurbanları arasındaki ilişkiye dair genellikle basit bir dinamiği anlamlandırmakta zorlanabilir. Ancak Stockholm Sendromu, bu tür ilişkilerin karmaşıklığını anlamamıza yardımcı olan ilginç bir psikolojik fenomendir. Bu yazıda, Stockholm Sendromu'nun ne olduğunu inceleyeceğiz. Devamı için buyrun yazıma!

Stockholm Sendromu Nedir?

Stockholm Sendromu, ilk olarak 1973 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de yaşanan bir banka soygununda rehin alınan kişilerin, kaçıranlara karşı olumlu duygular geliştirdiği ve bağlandığı bir durumu ifade eder. Rehineler, fiziksel ve psikolojik olarak stres altındayken, kaçıranlara karşı bir tür sempati ve bağlılık hissedebilirler. Bu durum, rehinelerin kaçıran kişileri "iyi" olarak algılamasının ve hatta bazen onların yanında olmayı arzulamasının bir sonucu olarak ortaya çıkar.

Tarihçesi ve Örnekler

Stockholm Sendromu terimi, 1973 yılında yaşanan bir banka soygunu krizi sonrasında ortaya çıktı. Olayda rehin alınan kişiler, kaçıranlara karşı olumlu duygular geliştirmeye başladılar. Rehineler, kaçıranların kontrolündeki bir ortamda psikolojik olarak karmaşık duygular yaşadılar. Benzer durumlar dünya genelinde tekrarlandı; 1997'de Peru'da gerçekleşen Japon büyükelçiliği rehine krizi ve 1991'de California'da yaşanan bir benzin istasyonu soygunu gibi olaylar da bunun örnekleri arasında yer aldı.

Neden Ortaya Çıkar?

Bağlılık ve Karşıtlıkların Psikolojisi: Stockholm Sendromu

Stockholm Sendromu'nun altında yatan nedenleri anlamak karmaşıktır, ancak bazı faktörlerin etkili olduğu düşünülür. Rehineler, kaçıran kişiler tarafından sürekli bir tehdit altında olduklarını hissetmeleri sebebiyle savunmasız hissedebilirler. Bu durum, rehinelerin hayatta kalmak ve tehlikeyi en aza indirmek için kaçıran kişilere bağımlı hale gelmelerine yol açabilir. Aynı zamanda, kaçıranlar arasında küçük iyilikler veya insancıl davranışlar, rehinelerin kaçıranlara karşı sempati duymalarına neden olabilir.

Psikolojik Açıklamalar ve Teoriler

Stockholm Sendromu'nun altında yatan psikolojik mekanizmaları açıklamak için çeşitli teoriler öne sürülmüştür. Bunlardan biri "tutunma" savunma mekanizmasıdır. Rehineler, travmatik deneyimi anlamlandırmak ve kabullenmek için kaçıran kişilere bağlanabilirler. Ayrıca, "empati duygusu" ve "bağlılık" gibi faktörlerin de rol oynadığı düşünülür.

Örnekler ve Gerçek Hayat Durumları

Stockholm Sendromu, suçluların rehineleri nasıl etkileyebileceğine dair çeşitli gerçek hayat örnekleri ile anlaşılabilir. Örneğin, Patty Hearst adlı Amerikalı gazeteci 1974'te kaçırıldığında, zaman içinde kaçıranların görüşlerini benimsemesi ve hatta onların yanında suç işlemesi dikkat çekici bir Stockholm Sendromu örneğidir.

Stockholm Sendromu, insan psikolojisinin derinliklerindeki ilginç ve anlaşılması güç yönlerinden sadece biridir. Bu fenomen, rehinelerin kaçıran kişilere karşı nasıl duygusal bağlar geliştirebileceğini ve kaçırma gibi travmatik deneyimlerin insan zihninde nasıl farklı sonuçlara yol açabileceğini gösterir. Ancak, unutmamak gerekir ki her suçlu-rehine durumunda Stockholm Sendromu gelişmez ve bu fenomenin altında yatan tüm nedenleri henüz tam olarak anlamış değiliz.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.