Z Kuşağında Mental Rahatsızlıklar: Part 1- Anksiyete

Z kuşağında mental bir rahatsızlık olarak seyreden anksiyete son zamanlarda bireylere bana neler oluyor sorusunu sorduruyor. Bu sorunun nedenini ve sonrasında gelişen süreci bu yazıdan inceleyebilirsiniz. Keyifli okumalar!

 Z Kuşağı serime hoş geldiniz! Bu seride hep beraber birçoğumuzun da içinde yer aldığı Z Kuşağı'nın psikolojisinden, değişen dünyadaki yerinden, hayatından, sorunları ve mücadelelerinden; kısacası senden, benden konuşacağız. İlk bölümümüz Z Kuşağı'nın epey muzdarip olduğu bir mental rahatsızlık: Anksiyete.

 Anksiyeteden genel hatlarıyla bahsetmeden önce, neden bu hastalığın yakın dönem gençlerinde yaygınlaştığından bahsedelim. Hepimizin bildiği gibi artık dış dünyayla iletişimimiz eskisinden çok daha kuvvetli. Sosyal medya, gelişen basın organları ve haber kaynakları sayesinde her türlü gelişmeden anında haberdar olabilen bir nesilden bahsediyoruz. Her saniye bilgi, bilgiyle beraber gelen düşünce ve duygu trafiğiyle baş başayız. Bu farkındalığı geliştirse de, insanı epey zorlayan bir durum. Henüz yeni aldığımız bir haberin duygularını tamamen yaşayamadan bir sonraki, bir sonraki ve bir sonrakine maruz kalıyoruz.Tüm bunlar dönemimiz gençlerini, yani bizi bu rahatsızlığa daha yatkın hale getirse de herhangi bir mental rahatsızlıkta olduğu gibi anksiyeteyi de tek bir nedene indirgeyemeyeceğimizi söylemeliyim. Anksiyetenin nedenleri farklı, her birey birbirinden özel beyinlere ve tetikleyicilere sahip. 

 Peki anksiyete bize ne yapıyor? Zamanında dışarı vurulamayan duygular, zamanla düşünceye evriliyor ve anında verilmesi gereken tepkiler kendilerine beynimizde kalıcı bir yer ediniyor. Daha ne olduğunun farkına varmadan kendimizi kocaman bir kaygı bulutunun içinde hapsolmuş olarak buluyoruz. Kaygı nöbetleri geçirmeye, gerçekte var olmayan sorunlar yaratmaya, herkese ve her şeye endişeyle yaklaşmaya başlıyoruz. Yardım istemeye dahi çekinen, istesek de anlaşılamayacağımızı düşünen, yalnız ve yorgun insanlara evriliyoruz. Modern dönemin geliştirdiği zekamız ve biz, sorunlar yaratmakta o kadar başarılı bir hale geliyoruz ki, çözümleri aklımızın ucundan dahi geçmiyor. Fakat hepimizin hatırlaması gereken bir şey var, ne kadar imkansız gözükürse gözüksün her sorunun bir çözümü var.

 Çözümü bulmak, sorunu bulmaktan geçiyor. Kendimizdeki bu değişiklikleri farkettikten sonra yapmamız gereken şey profesyonel bir yardım almak. Eğer çevremizde ve arkadaşlarımızda anksiyeteden muzdarip biri varsa onları anlamaya çalışmak ve yargılamamak. Unutmayın, Albus Dumbledore'un da dediği gibi: Mutluluk en karanlık zamanlarda bile bulunabilir, sadece ışıkları yakmayı unutma!

Anksiyete hakkında daha detaylı ve profesyonel bilgi için: https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/anxiety/symptoms-causes/syc-20350961