Parlak Bir Başarı Öyküsü: Buse Naz Çakıroğlu - BeautyCase

Kredi: Hürriyet

2020 Olimpiyatları’nda ülkemizi boks alanında temsil eden ilk kadın sporculardan biri olan, madalya kazandıran, bizi gururlandıran milli sporcumuz olan ve ülkemizin kahraman kadınlarından Buse Naz Çakıroğlu’nun hikayesine gelin yakından bakalım!

26 Mayıs 1996 yılında Trabzon’da dünyaya gelmiştir. Spor hayatına kardeşinin kolunun kırılması üzerine doktorunun tavsiyesi ile mahallesindeki bir spor salonuna götürürken hocasının keşfetmesi ile başladığını belirten Çakıroğlu,12 senedir aynı hocası ile çalışmaktadır.

Spor tutkusunun peşinden giderek akademik kariyerini de bu yönde şekillendirmiştir. Yükseköğrenimini Düzce Üniversitesi Spor Bilimleri Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümünde tamamlamıştır.

2018 yılında kariyerinde kendisini hem fiziksek hem de psikolojik açıdan çok iyi hissettiği bir zamandayken katıldığı Dünya Şampiyonasında çıktığı ilk maçta turnuvaya veda etmiştir. Bu olay onu sporu bırakma düşüncesini aklına getirecek kadar demoralize etse de antrenörünün desteği sayesinde moralini toplamış, devam eden turnuva süresince birçok antrenman maçı yapma fırsatı yakalamıştır. Bu maçlarla beraber daha da güçlenen Buse Naz bu olayların kendisinin kırılma noktası olduğunu belirtiyor. Çünkü bu şampiyona bitip Türkiye’ye döndükten sonra yükselen başarı grafiğini yakalamıştır.

Bu hikâyesini kendisi şu sözlerle özetliyor:

En zemini gördükten sonra karar verip buradan yukarı çıkmak benim için daha kolay oldu.

Ayrıca spora başladığı ilk yıllarda da buna benzer olaylarla karşılaştığını söylemektedir. Çevresinde birçok kişinin bu sporun ona yakışmadığını belirttiklerini, boksun erkek sporu olduğunu söylediklerini aktarıyor. Ancak kendisinin de "iç cepheyle savaş" olarak tabir ettiği bu durumun zorluğunu başarıyla yendiği ve yaptığı sporun hakkını sonuna kadar vererek bir şampiyon olarak bizlere ilham verdiği için gurur duyuyoruz.

 

Çakıroğlu ilham vermek konusunda bir hayat mottosu olduğundan da bahsediyor:

Diğer insanlar ne kadar başarılıysa ben de o kadar başarılıyım.

Bu mottosu ile de başarı zincirinin ilham alınarak ve ilham vererek ilerleyip, büyüyeceğini bize hatırlatmış oluyor.

O tarihi gün - final maçı günü-  kendisine sorulduğuna ilk başta altın madalyayı alamadığı için üzüldüğünü ancak Türkiye’ye döndükten sonra aldığı tepkilerle beraber başardığı şeyin farkına vardığını söylemiştir. Çünkü aldığı gümüş madalyanın hayatındaki diğer başarıları için bir dayanak olduğunu belirten Buse Naz, okuduğu bir kitaptan kendisini etkileyen bir cümleyi de bu açıdan bir motivasyon kaynağı olarak aldığını da ekliyor:

Bir nesnenin değeri onunla nereye ulaştığınızla değil ona ne ödediğinle ve size kaça mal olduğuna bağlıdır.

                                                                            

Olimpiyat madalyasını boynuna taktığı an aklına ilk gelen şeylerden biri olduğunu bu hayali için 12 sene çalıştığını ve beklediğinden de bahsetmektedir.

Başarı dolu kariyeriyle ve asla pes etmeden çalışmasıyla tüm kadınlara ilham verdiği için kahraman kadınımız Buse Naz Çakıroğlu’na teşekkürü borç bilirim.