Kır Zincirini: Mükemmeliyetçilik

Mükemmeliyetçilik, en üstün olma ihtiyacı ile beslenen bir kişilik özelliğidir. Mükemmeliyetçilik ilk bakışta çok masum görünebilir. Sonuçta en mutlu olanlar en fazla başarı elde edenlerdir, öyle değil mi?

Başarı herkes için farklı anlamlara sahiptir. Ancak aramızda mükemmeliyetçi olanlar için başarı ve mutluluk tanımlarının bir karşılığı vardır. Bu bazen altından kalkılamayacak bir yük olurken bazen de bizi zor durumlardan bile kurtarabilir. Bu noktada mükemmeliyetçiliğin dozunun her şeyi değiştirebildiği yorumunu yapabiliriz.

Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmakla mükemmelliği hedeflemek arasında bir fark vardır. Mükemmeliyetçi insanlar ne kadar başarılı olurlarsa hedefleri de o kadar yükselir. Elbette bir şeyleri başarabilmek için belirli yollardan geçilir. Bazılarımız tamamen dağın zirvesine odaklanırken, bazılarımız yoldaki engelden bile dersler çıkarabilir. Asıl soru da şudur; başarı, bir dağın zirvesine çıkabilmek midir yoksa yol boyunca kendine bir şeyler katabilmek midir? Bu soru derinlemesine düşünüldüğünde birçok dallara ayrılır. Kazanan ve kaybeden kelimelerinin kişisine göre karşılık bulduğu bu yarışta kesin olarak kaybedenler, şüphesiz yoldaki taşları direkt yok etmek isteyenlerdir. Bu taşlar hayatımızda kusurları ve engelleri tasvir eder. Kusurlara hayatında yer vermeyen mükemmeliyetçiler için hayata uyum sağlamak her açıdan oldukça zordur.

Peki bizler mükemmeliyetçilik zincirini kırmak için neler yapabiliriz? Öncelikle kendimize şu soruyu sormakla başlamalıyız: Hedefim ne kadar gerçekleştirilebilir? Eğer gerçek bir mükemmeliyetçiyseniz büyük olasılıkla kendinize çok yüksek hedefler ve sınırlar çizersiniz. Hedefleriniz ne kadar katıysa, hayatta kontrolünüz dışında gelişen olay ve engellere o kadar az uyum sağlayabileceksiniz. Bu sebeple hedeflerinizi biraz daha esnek tutmaya çalışın. Esnek düşünce yapısı daha gerçekçi hedefler koymanıza yardımcı olacaktır. Hedeflerimize ulaşmak için kendimizi yiyip bitirmek yerine, kendinizi hedefe ulaştıracak küçük adımlar atabilirsiniz.

Mükemmeliyetçilik “ya hep ya hiç” zihniyetiyle gelir. Bu keslin çizgili düşünme tarzı bize fayda sağlamaz çünkü üzerinde çalıştığımız şeyden kopmamıza veya ondan tamamen kaçmamıza neden olur. Bu durum, mükemmeliyetçi insanları kendilerini farklı görevlere odaklaması ya da işlerini hiç yapmayarak başka zamanlara ertelemeye davet eder. Kısaca mükemmeliyetçi insanlar ya her şeyi bir kerede mükemmel bir şekilde yapmak isterler ya da hiçbir şey yapmak istemezler. Her zaman küçük adımlar atmak hedeflerinizi daha yönetilebilir ve ulaşılabilir hale getirir ve mükemmeliyetçilik döngüsünü kırmanıza yardımcı olur.