Hayaller: Paris, Gerçekler: Paris Sendromu

Aşıklar şehri olarak da bilinen Fransa'nın başkenti Paris hemen herkesin gezip görmek istediği şehirler arasındadır. Her yıl milyonlarca turisti kendisine çeken bu büyüleyici şehri ziyaret eden insanlar arasında görülen Paris sendromu nedir? Neden olur? Belirtileri nelerdir? Gelin birlikte bakalım!

Daha önce hiç fotoğraflarda ya da filmlerde görüp hayranlık duyduğunuz bir yere gidip beğenmediğiniz, "Bunun için mi geldim buraya?" dediğiniz oldu mu? Eğer olduysa siz de Paris sendromundan nasibinizi almışsınız demektir. Bu gayet normal bir durum olsa da özellikle Japon vatandaşlar için kabusa dönüşebiliyor. Hadi gelin birlikte inceleyelim.

Paris sendromu, varlığını bilimsel olarak da kanıtlamış olan özellikle Japonlarda görülen geçici psikolojik bir rahatsızlıktır. Araştırmalar, her yıl Paris'e gelen Japon turistlerin ortalama 20'sinin bu sendromu yaşadığını gösteriyor.

İlk kez 1986 yılında Japon Profesör Hiroaki Ota tarafından tanımlanan hastalığa yakalanan kişilerde Halüsinasyon görme, terleme, baş dönmesi, duygu değişikliği, kaygı ve tişikardi (dakikada 100 üzerinde kalp atış hızı) gibi belirtiler görülüyor. Genel olarak bu sendromdan 30'lu yaşlarında ilk kez yurt dışına çıkan Japon kadınlar muzdarip. Peki Paris sendromu neden olur?

Geldik Gördük Beğenmedik...

Sendromun temel sebebi kültür şoku. Günlük hayatlarında toplum içinde sakin ve resmi yapıya sahip olan Japonlar kendilerine nazaran daha rahat ruh hali hızlı değişen Fransızlara ayak uydurmakta zorlanıyorlar. Özellikle dil konusunda yaşanan sorunlar nedeniyle bir taksi şoförü veya garsondan azar işittiklerinde şok geçirebiliyorlar. Bunlara ek olarak bu sendrom Paris'e gelmeden önce hakkında duydukları ve filmlerde gördükleri Paris'e hayran olan, Paris'i sokaklarından parfüm kokuları yayılan, her yandan güzel müzik sesleri duyulan  fantastik bir yer olarak düşünenleri vuruyor. Romantik şehir Paris, filmlerde betimlenildiği kadar büyük umutlarla gidenleri hüsrana uğratabiliyor. Hayallerindeki Paris'i bulamayan Japonlar ise bu durum karşısında  "Paris Sendromu" yaşıyor.

İşin en ilginç kısmı ise Japon büyükelçiliği Paris sendromu yaşayan vatandaşları için yardım ve destek hattı bile kurmuş. Bu hat 7/24 açık olurmuş ve Paris sendromu yaşayan vatandaşlarına hemşire ve sağlık ekipleri gönderir evinden yada bulunduğu yerden alır doğruca ülkesine getirirmiş. 

Sendromun tek tedavisi de tahmin ettiğiniz gibi Japonya'ya geri dönüp bir daha asla Paris'e gitmemek. Aşk her bünyeye aynı etkiyi yapmadığı gibi aşıklar şehri de yapmıyor demek ki dedirten türden bir hastalık. :)