Dil ve Düşünce Arasındaki İlişki

Yaşam Tarzı - 21 Şubat, 2022 - Okuma Süresi: 3 Dk.

21 Şubat, 2022

Dil ve Düşünce Arasındaki İlişki

Gün boyu pek çok farklı konu üzerine düşünürüz. Düşüncelerimizi dilimizde onu temsil eden sözcüklerle aktarırız. Peki ya dile getiremediğimiz düşüncelerimizi nasıl ifade ederiz? Dile getiremediğimiz için onları yok mu saymalıyız? Hadi gel bunu bir düşünelim!

Dil mi Düşünceyi Yönetir, Düşünce mi Dili Yönetir?

İnsanoğlu tarih öncesi çağlardan beri kendini ifade edebilmek için çeşitli yollara başvurmuş, zaman içinde birçok farklı dil ortaya çıkmıştır. Düşünmek ise bizi diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biridir. Peki, dil ve düşünce arasındaki ilişki nedir? Dil mi düşünceyi yönetir yoksa, düşüncelerimiz mi dili yönetir?

Türk Dil Kurumu’na göre dilin tanımı şu şekilde yapılmış: İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban.

Bu tanıma göre dil, sözcüklere düşünce yapımızla anlam kazandırıp somutlaştırıyoruz. Dil, düşüncelerimizin bir şablonu diyebiliriz. Anlamlandırılamayan düşüncelerin dile bir katkısı olmadığını da ekleyebiliriz.

Sapir-Worf Teorisi

Dil bilimde sapir-whorf varsayımına göre, konuştuğumuz dil ile dünyayı yorumlama ve eylemlerimiz arasında sıkı bir bağ vardır. Yani, ana dilimizin bize mümkün kıldığı şekilde tüm görüş ve algılarımız şekillenir. Bunu örneklendirecek olursak "yumurta" sözcüğü Türkçede yumurtanın yumru şekliyle, Farsçada tavuğun üreme ve üretme nesnesi olmasıyla, Arapçada ise rengi itibarıyla adlandırılmıştır. Örneğin Avustralya’da Aborjinler ile yapılan bir araştırmaya göre sağ, sol kavramı onlarda yoktur. Bunun yerine doğu, batı, kuzey, güney yönlerini kullanarak anlaşırlar. Bir nesneyi isimlendirmek için evrensel bir formül yoktur, her dil kendine özgü yollarla farklı şekilde isimlendirmiştir.

Fransız filozof Jacques Derrida, “Metin dışında hiçbir şey yoktur.” der. Buradaki metinden kasıt kelimelerdir. Derrida’ya göre düşünmek için öncelikle kelimelere ihtiyaç duyarız. Kelimeler zihnimizde bir anlam oluşturmasaydı düşünemeyeceğimizi öne sürer. Bu varsayımların aksine yaklaşımlar da bulunur. Eflatun ve Aristo, düşüncenin dili belirlediği ve dilin yalnızca düşüncenin aktarım aracı olduğunu savunurlar.

TDK’nin yapmış olduğu tanıma göre dil ve düşüncenin birbiriyle iç içe geçmiş kavramlar olduğunu çıkarabiliriz. Düşünceyi karşı tarafa aktarabilmek için dile ihtiyacımız vardır ancak düşünebilmek için de yine dile ihtiyaç duyarız. Bunu örneklerle açıklayalım. Dil öğrenirken birçok kişi konuşma becerisinde zorluk yaşar. Bunu yaşamasındaki başlıca sebep öğrendiği dilde düşünemiyor olmasıdır. İngilizce bilmeden İngilizce düşünmek mümkün değildir. Örneğin ana dilimizde karşılığı olmayan bir kavramı anlamakta da zorlanırız. Çünkü verilen kavramın zihnimizde bir karşılığı olmadığı için anlam ifade etmez.

Peki ya Düşüncelerimizi Sadece Dil Aracılığıyla mı Aktarırız?

Dil, düşüncelerimizi ifade etmenin en temel yoludur. Ancak tek bir araç olduğu söylenemez. Müzik, dans, resim gibi sanat dalları da kendimizi ifade etmenin yollarındandır. Tüm gün boyunca zihnimiz sürekli bir akışın içinde. Düşünceler, imgeler, sesler daha birçok şey geçiyor zihnimizde. Bazı durumlar karşısında hissettiğimiz ancak dile getirmekte zorlandığımız düşünceler oluyor. Bu düşünceleri sanat aracılığıyla dışa vuruyoruz.

Dil ve düşünce birbiriyle iç içe olup sürekli ilişki içindedir. Dili düşünceden veya düşünceyi dilden ayrı tutamayız. 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.