Depresyonun Besinlerle İlişkisi

Yaşam Tarzı - 01 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.

01 Mart, 2021

Depresyonun Besinlerle İlişkisi

Nörotransmitterler ve insan psikolojisi birbiriyle ilişkili kavramlardır. Nörotransmitter dengesi depresyonun sebebi olabilmektedir ve depresyon semptomlarını artırmaktadır. Aynı zamanda nörotransmitter miktarı besinlerle artırılarak depresyon tedavisinde de kullanılmaktadır.

Majör depresif bozukluk yani diğer adıyla depresyon nasıl düşündüğünüzü, nasıl hissettiğinizi ve nasıl davrandığınızı etkileyen yaygın bir duygu durum bozukluğudur. Sürekli olarak ilgi kaybına, keyif alamamaya ve üzüntüye neden olur. Yaygınlık oranı giderek artmakta ve erkeklere oranla kadınlarda 2 kat daha fazla görülmektedir.

Depresyonun Besinlerle İlişkisi

Nörotransmitterler sinir hücrelerindeki iletişimi sağlayan kimyasal iletkenlerdir. Sinirsel sinyallerin iletilmesinde rol oynayan bu kimyasal taşıyıcılardan Serotonin ve Neropinefrin depresyon açısından önemli nörotransmitterlerdir. Nörotransmitterlerin düzeylerinin az veya fazla olması ruhsal hastalıklara neden olur ve bu iki nörotrasmitterin de uygun düzeyde olmayışı depresyon üzerine olumsuz etkiler yaratmaktadır. Depresyonla ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde, 1970’lere kadar depresyon tedavisinde serotonin ve norepinefrinin kullanıldığı görülmektedir. Daha sonra ise serotonin ön maddesi olan L-Triptofan ve dopamin ve norepinefrin ön maddesi olan fenilalanin ve tirozinden bahsedilmeye başlanmıştır. Bu ön maddelerin orta dereceli depresyonda etkili olabileceği düşünülmektedir. L-Triptofan ve tirozin beslenme ile vücuda alınır. Tirozin peynir, tavuk ve yumurta gibi birçok yüksek proteinli gıdalarda; L-Triptofan ise soya fasulyesi, hindi eti, inek sütü, soyulmamış pirinç, ceviz, mısır, bezelye, badem ve daha birçok besin maddesinde bulunur.

Ortomoleküler psikiyatrik terapide de ruhsal hastalıklar beyin kimyasallarının besinler ile arttırılmasıyla tedavi edilmektedir. Vitaminler (B vitaminleri), aminoasitler (tirozin, fenilalanin, triptofan, taurin, 5-HTP) ve mineraller (magnezyum, demir, çinko, kalsiyum) kullanılmaktadır.

Depresyonun Besinlerle İlişkisi

Serotonin

Serotonin, mutluluk ve canlılık hissi veren bir nörotransmitterdir ve serotonin düzeyi düşük olan kişilerde depresif, yorgun, sıkılgan bir ruh hali görülmektedir. Serotoninin öncü maddesi olan L-Triptofanın yanında vitamin ve mineraller de depresyon tedavisinde olumlu etki yaratmaktadır. 6 vitamininin serotonin üretiminde de kullanıldığı için tüketilmesi önerilmektedir. B6 B9 ve B12 vitamini içeren muz, avokado, tam tahıllı yiyecekler, kabuklu kuruyemişler, ıspanak, bezelye gibi besinler serotonin düzeyinin arttırılmasına yardımcı olur ve ruh halini iyileştirerek depresyon riskini azaltır.

Norepinefrin

Noradrenalin olarak da bilinir. Kan basıncı, stres ve depresyon üzerinde etkilidir. Vücudun strese yanıt vermesine yardımcı olur ve kaç ya da savaş yanıtının temelini oluşturur. Kişinin kalp atış hızını ve kan basıncını arttırır. Ruh hali, öğrenme reaksiyonları ve ödül sinyal sistemlerinin düzenlenmesiyle de ilişkilidir. Parasempatik sinir sistemini uyararak bireyi sakinleştirir. Noradrenalin yüksek olduğu durumunda kızgınlık ve öfke hissedilir. Eksikliği depresyona sebep olur. Muz, kakao, susam, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, tahıllı yiyecekler nöradrenalin bulunan besinlerdir.  

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.