Dengeli Yaşam Felsefesi: Lagom

Hayatı kararında yaşayabiliyor musunuz? Yoksa bir şeylerin eksik kaldığını ya da fazla geldiğini mi hissediyorsunuz? Öyleyse bir de İsveç'den dünyaya yayılan dengeli yaşam felsefesi Lagom' u gözden geçirin derim.

İsveç'e özgü olan Lagom felsefesi, Türkçe'ye: "Ne çok az ne çok fazla; tam kararında." olarak çevrilmiştir. Bir diğer deyişle hayatı dengelemek, sade tutmak, kararında yaşamaktır. Dengedir, dengelemektir. Her zaman 'yettiği kadarını' hedefleyen İsveçliler, bu yaşam felsefesini hayatlarına başarılı bir şekilde uyarlamışlardır. Örneğin, iş hayatlarında öğle molalarına ek olarak sabah ve öğleden sonra 'fika' denilen kahve molaları vermektedirler. Aynı şekilde aile içindeki dengeye de önem vermekteler ki 1974 yılında anneye özel çıkarılan doğum izni yerine ebeveynlik iznini getiren ilk ülke olmuştur. Böylece ebeveynler arasındaki dengeyi korumayı amaçlamışlardır. 

Peki "Lagom: The Swedish Art of Balanced Living" kitabı yazarı Linnea Dunne'ın 6 adımda özetlediği Lagom yaşam felsefesini temel alarak bu denge kavramını biraz daha açacak olursak, bizler Lagom felsefesini hayatımıza uyarlamak için neler yapabiliriz? 

1- "Uzun saatler çalışarak değil, her saat başı beşer dakikalık molalar vererek çalışın. Böylece verimli çalışarak istediğiniz sonucu elde edebilirsiniz." 

Bir işle uğraşırken molalar vermek, o işten kaytarmak değildir. Aksine yaptığınız işin daha verimli hale gelmesi, daha iyi konsantre olmanın bir yoludur. O yüzden uzun süreler boyunca tek seansta çalışmaktansa, molalar vermek hem sizin için hem de yaptığınız iş için daha verimli bir hale gelecektir. 

2- "Yapabilecekleriniz konusunda gerçekçi olun!" 

Hatırlatmalıyım ki Lagom felsefesi başlı başına 'Ne az ne çok; tam kararında.' demekti. Kendi kapasitenizi en iyi siz bilebilirsiniz. Ne yapabileceğinizden fazlasını üstlenip sonra da yapamadım diye üzülün ne de yapabileceklerinizin altında kalın. 

3- "Kullandığınız eşyaların fonksiyonel, sade ve rahat olmasına dikkat edip, evinizde rahat bir ortam oluşturun!"

Yaşam alanı kurduğunuz her alanda en önemlisi de evinizde kendinize rahat, konforlu bir alan oluşturun. Fazla ve gereksiz eşyalardan uzaklaşıp, etrafınızı sevdiğiniz şeylerle doldurun. Evinizde ne kadar keyif alırsanız bu keyif, hayatınızın diğer alanlarına da yansıyacaktır. 

4- "Sevdiğiniz kişilerle birlikte kaliteli vakit geçirmeye çalışın. Kendinizi her zaman sohbet etmek zorunda hissetmeyin, bazen dinleyici olmak en iyisidir."

İnsanın en çok zevk alarak yaptığı aktivitelerden birisi sevdiği insanlarla vakit geçirmektir. Bu yüzden onlarla geçirdiğiniz vakti boşa harcamaktansa birlikte yapmaktan keyif aldığınız şeylerle doldurun. Ve insanlarla birlikteyken kendinizi sürekli konuşmak zorunda hissetmeyin. Ağzınızdan çıkan şeylerin gerekliliğini tartıp, konuşun. Bazen birlikte yaptığınız aktivitelerle de son derece keyif alabilirsiniz. 

5- "Doğayla aranızda denge kurmayı unutmayın!"   

Geri dönüşüme önem verin. Yaptığınız her hareketin doğayı olumlu veya olumsuz etkiledğini unutmayın. Daha az tüketin, gereksiz elektrik ve su harcamayın, araba kullanımını azaltın; daha çok ağaç dikin, doğaya yönelin, kendi yiyeceğinizi üretin, daha çok yürüyün. 

6- "Kendinizi unutmayın!"  

Elbette ailenize, arkadaşlarınıza, partnerinize vakit ayırın ama kendinize ayırdığınız zamanla arasında denge kurun. Düzenli bir şekilde insanın kendine zaman ayırması kendini daha iyi tanımasına ve ruhunun ihtiyaçlarını gidermesine yardımcı olur. Ruhun ilgi bekleyen kısımlarını beslemek demek mutluluğa bir adım daha yaklaşan bireyler yetişmesi demektir. Unutmayın bir insan kendini ne kadar sever, ne kadar mutlu ederse çevresine de o kadar pozitif olur.