Cilt Bakımı ile İlgili Doğru Sanılan Yanlışlar - AkneninGörünmeyenYüzü

Cilt bakımı hakkında her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Fakat etrafta dolaşan tüm bu iddialardan hangisine inanacağını bilmek zor olabilir. İşte inanmayı bırakmanız gereken 10 cilt bakımı efsanesi!

    Herkes pürüzsüz ve ışıltılı bir cildin hayalini kurar. Ancak bu hayali gerçekleştirmek, cilt bakımı rutininizi ne kadar özenle uyguladığınızdan ya da ürünlere ne kadar harcadığınızdan çok, gerçeği kurgudan ayırt etme yeteneğinize bağlı olabilir. Çünkü gerçek şu ki, doğru bilinen pek çok cilt bakımı tavsiyesi işe yaramıyor, hatta bazıları cilde zarar bile verebiliyor. İşte cilt bakımıyla ilgili yaygın yanılgılardan bazıları!

"Güneş Kremi Sadece Yazın Gerekir."

    Birçok insan sadece yaz aylarında güneş kremine ihtiyacı olduğunu düşünüyor, ancak bu bir efsane. Güneş lekelerine neden olan ultraviyole ışınları kışın o kadar güçlü değildir ama her zaman mevcuttur. Bu yüzden yıl boyunca güneş koruyucu kullanmak çok önemli. Özellikle uzun süre dışarıda olmayı planlıyorsanız güneş kremi sürmeyi unutmamalısınız.

 

“Yüksek SPF Daha Çok Koruma Sağlar.”

    Daha yüksek bir SPF, genelde kullanıcıya yanlış bir güvenlik hissi verir. Belirli bir seviyenin üzerinde, daha yüksek bir güneş koruma faktörü (SPF), daha düşük bir SPF ile karşılaştırıldığında yalnızca biraz daha fazla koruyucudur. Örneğin SPF 100, yapılan testlere göre SPF 30'dan sadece %4 fazla UVB ışınını engeller. Ayrıca, SPF seviyesi ne olursa olsun güneş koruyucularının her 1.5-2 saatte bir yeniden uygulanması gerekir.

 

“Yağlı Cilde Nemlendirici Sürmeye Gerek Yoktur.”

    Doğru bilinen bir yanlış daha! Sanılanın aksine, nemlendiricilerin yağlı cilde sahip insanlar için de birçok faydası vardır. Hatta nemlendirici kullanılmazsa cilt daha fazla sebum üretir. Bu yüzden cildiniz yağlı olsa bile parlamayı engellemek ve nem dengesini korumak için uygun bir nemlendirici kullanılmalıdır. Eğer yağlı bir cilde sahipseniz su bazlı ürünleri tercih edebilirsiniz.

 

“Gözenekler Açılıp Kapanabilir.”

    Gözenekler, ciltteki yağın (sebum) yüzeye ulaşmasına izin veren açıklıklardır. Gözenekte açılma ya da kapanma diye bir deyim yoktur. Genellikle yağlı ciltlerde daha belirgindir ancak uygun ürünlerle sıkıştırılabilir. Eğer gözenekler büyükse, bunun nedeni ölü hücreler veya genetik olabilir.

 

“Kırışıklıklar Yaşlanma Sonucu Oluşur.”

    Ciltteki yaşlanma belirtilerinin sadece %20’si yaştan kaynaklanır. Bu belirtilerin asıl nedeni güneş ve hava kirliliği gibi çevresel faktörlerdir. Cildinizde kalıcı hasar oluşumunu önlemek için 20'li yaşların ortalarında retinol kullanmaya başlayabilirsiniz. Sonuçta, bir şeyi önlemek, ondan kurtulmaktan daha kolaydır!