Biz mi Kafeini Tüketiyoruz Kafein mi Bizi?

Yaşam Tarzı - 25 Ekim, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

25 Ekim, 2021

Biz mi Kafeini Tüketiyoruz Kafein mi Bizi?

Kafein, hepimizin özellikle de öğrencilerin kurtarıcısı... Doğru miktarda tüketildiğinde oldukça yararlı tabii yeni her şeyin yaralı bir kısmı olduğu kadar zararı da vardır. Bu yazımda objektif bir şekilde sizlerle birlikte kafein konusunu 3 boyutlu bir şekilde ele alalım.

Kafein,1819 yılında Friedrich Ferdinand Runge isimli bir kimyager sayesinde keşfedilmiştir. Kahvede, çayda ve kakaoda bulunan bu madde uyarıcı bir etkiye sahiptir ve en fazla kahvede bulunur. Kola ve enerji içeceklerine ise sonradan ilave edilir. Nöronlarımız uyku zamanlarının dışında çalışır. Reseptörlere bağlı olan adenozin seviyemiz vücut tarafından sürekli kontrol edilir. Adenozin doğal yatıştırıcıdır. Adenozin seviyesinin yükselmesi uykuyu da beraberinde getirir. Kafein de tam burada devreye girer ve uyumamanız gereken zorlu koşullarda adenozin nörotransmitterinin aktivitesine engel olarak uykuya dalışı engeller.

Uykusuz kaldığımızda veya sık çalışma durumlarında bu seviye yükselir ardından yorgunluk ve uyku hissiyatı oluşur. İşte aldığımız kafein de vücudumuzda adenozin görevini üstlenir ve 4-6 saatlik bir zaman dilimi boyunca bu olumsuz hissiyattan bizi kurtarır. Misal akşam saat 22.00 civarı alınan kafein sizi saat 03.00’a kadar zinde tutabilir. Yani bir nevi uyku rolüne bürünür ancak uykuyla kıyaslanması asla doğru değildir. Burada işin doğru olan kısmı uyku yerine değil uykuyu desteklemek amaçlı kullanılmasıdır.

Kafein hem yararlı hem zararlı demiştik. Sınav dönemleri bizim kahramanımız, mola vermeden çalışmamız gereken zamanlarda kurtarıcımız, odaklanmayı sağlayıcımız, enerji kaynağımız olan kafeinin yararlar say say bitmez belki ama biz şimdilik tanesinden biraz bahsedelim.

Sağlık açısından bakarsak felç riskini ¼ oranında önler, cilt konusunda iyileştirici etkisi vardır. Nabız ve kan basıncını yükseltir dolayısıyla böbreklerden kan süzülümünü hızlandırır. Yani vücuttan su atılımını arttırır bu da size tartıda daha az sayılarla göz göze gelmeyi sağlar. Metabolizmayı arttırması da olmazsa olmazlardan tabii çünkü o bir doğal yağ yakıcıdır. Reaksiyon hızımızı arttırarak daha hızlı düşünme ve algılamayı da sağlaması cabası. Yaraların bir kısmına değindik peki ya kafein dozunu aşınca? İşin diğer tarafı olan zarar kısmı hakkında neler biliyoruz?

                                                                                                                 Biz mi Kafeini Tüketiyoruz Kafein mi Bizi?

Kafein miktarının artması merkezi sinir sistemine direkt uyarı göndererek kalp atım hızının hızlanmasına sebebiyet verebilir. Bu durumun kafein vücuda alındıktan 15 dakika sonra gerçekleşmesi olasıdır. Özafagusun gevşemesine neden olur  bu da reflüye davetiye çıkarır. Yüksek kalp atımı, hassasiyet ve adrenalin artması gibi uyarıcı etkileri bulunduğundan anksiyete oluşturabilir. Her ne kadar konsantrasyon açısından olumlu görünse de fazla miktarda alımı kekelemeye ve kafa karışıklığına da yol açar ve reseptörleri etkilemesiyle baş ağrısını meydana getirebilir. Az önce yarar kısmında su atılımından bahsettik evet ama bu ayrıca bireylerde dehidrasyon etkisi oluşturarak sık tuvalet ihtiyacı ve bununla birlikte vitamin, mineral depo kayıplarına da sebebiyet vererek dengeleri birazcık bozabilir. Şimdilik bu kadar zarar yeter ancak bu sizi korkutmasın çünkü sınırı geçmediğiniz takdirde çok da sorun olmayabilir.

Kurcalanması gereken diğer bir nokta ise kafein bağımlılığı gerçekten var mıdır? Aslında hayır. Hatta bu tabir kişilerin kafeinden uzak durmasına bile yol açabilmekte. Çünkü insanlar bağımlılık kelimesini işittikleri an sağlığı tehdit eden  ve kurtulmaları gereken bir durummuş gibi düşüncelere kapılabiliyorlar. Ancak kafein bağımlılık oluşturmaz biz de bağımlılık yerine bu duruma kafein toleransı diyoruz. Peki ne bu tolerans? Rutin bir biçimde kafein alan kişi kafeinin enerji veren, yorgunluğu azaltan etkilerini hissedememeye başlar. Misal ilk kez kafein alsanız bunun etkisini oldukça yüksek bir biçimde fark edersiniz. Fakat her gün alan birisi iseniz vücudunuz bu duruma bir süre alışır ve enerji hissedememeye başlar. İşte bu duruma kafein toleransı ismini veririz. Bu toleransa sahip kişiler kafein alamadığı zamanlarda yorgun hissetmeye, halsiz düşmeye  başlar.

Tamam toleransa sahibiz ama bu durum sürekli mi devam edecek? Cevabımız hayır çünkü toleransı yenmek kolay. 2 ila 9 gün içinde vücuda kafein alınmaması durumunda normale dönebilirsiniz. Bu durum uykunuzu açacak ve enerjik olmanızı da sağlayacaktır.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.