Alışveriş Bağımlılığı Nedir?

Günlük hayatımızın bir parçası haline gelen indirimler, stoklar ve kuponlar hayatımızı nasıl etkiliyor? Tüm bunlar bizlere faydalı mı yoksa yansımalarını fark edemiyor muyuz? Sizlerle son dönem tüketimi ve etkilerini kısaca paylaştım!

Hepimizin takip ettiği, sürekli havada uçuşan indirimler, kuponlar ve kargonun bedava olmasının bizlere olan yansımasını hiç düşünmüş müydünüz? Sizce bu terimler hayatımızda nasıl bir yer edinmiştir?

Özellikle "Black Friday" kapsamında ve birçok özel günde duyurulan kampanya ve indirimler, bildiğiniz üzere hepimizin dikkatini çeker. Bir ürünü satın alamamanızın veya bir ürünün stoklarının azalmasının yarattığı panikle kendinizi kötü hissediyorsanız siz de bir alışveriş bağımlısı adayı olabilirsiniz.

Alışveriş bağımlılığında sadece kişisel nedenlerin değil; ailenin, internetin, kredi kartı kullanımının, sosyal çevrenin, artan reklamlar ve gelişen pazarlama imkanlarının da etkilerinin olduğu görülmektedir. Bağımlılık, yüksek gelirli ülkelerle sınırlı gibi görünse de dünya genelinde zorunlu satın alma bozukluğu bulunmaktadır. Brezilya, İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD’den gelen raporlar, alışveriş bağımlılığını bildirmektedir.

Her insanın günlük yaşamda zihninde neyi satın alacağına veyahut neye ihtiyacı olduğuna dair fikirleri bulunmaktadır. Elbette ki her canı sıkıldığında alışverişle rahatlayan ya da sık alışveriş yapan bireylerin rahatsız olduğu söylenemez. Fakat alışveriş yapma arzusu ya da yapamama kaygısı, çevreyle olan ilişkilere zarar verdiği ölçüde rahatsızlık düzeyine ulaşmaya başlamıştır denebilir. Bununla ilgili olarak birtakım araştırmalar ve bulgular mevcut.Bu konuda uzmanların görüşüne göre, kişilerin alışveriş yapma sebepleri psikolojileriyle örtüşüyor. Kişide bulunan:

• Olumsuz duygularını bastırmak,
• Duygusal boşluk hissini azaltmak,
• Rekabet hissi,
• Değersizlik hissiyle başa çıkmak,
• Bazı psikiyatrik sorunlar,
• İndirimi kaçırma korkusu gibi sebepler, buna bilinçli yahut bilinçsiz bir şekilde yol açabilmektedir.

Bu sorunların önüne geçmek için birtakım önerileri kulak ardı etmememiz gerekmektedir. Özellikle tüketim çılgınlığının havada uçuştuğu son dönemde “alayım kenarda dursun” fikriyle kendimize yük olarak biriktireceğimiz her şey bizlere eksi olarak geri dönebilmektedir. Tüm bunları mantık çerçevesinde ve ihtiyaca göre değerlendirdiğimizde, elbette en sağlıklı olan uzmanların tavsiyeleriyle alışveriş alışkanlıklarını olabildiğince kontrol altında tutmak, bizlere en iyi çözümlerden biri olabilmektedir. Bu yüzden mümkün olduğunca:

• İhtiyaç listesi hazırlamak ve listenin dışına çıkmamak,
• Olumsuz duygularla başa çıkıldığı sırada alışverişi buna katmamak,
• Bildirim olarak gelen kampanya mesajlarını okumaya belirli dönemlerde ara vermek,
• İstek listelerini bir süre ertelemek gibi yollara başvurulmalıdır.

Kişi, gerektiği yerde destek alarak kendine en uygun yöntemi uzman desteğiyle sağlayabilmektedir.