Hedefin Kalbine Giden Yol: Okçuluk

Kredi: görseli çeken kişi: Zeynep Akyıldız, yesileriik

Kökeni çok eskiye dayanan, sayısız faydası olan, zor ama oldukça keyifli bir spordur okçuluk. Diğer sporlardan durgun olmasıyla ayrılır ancak ciddi bir kuvvet ve teknik de gerektirir.

12’den mi vuruyoruz? Hayır en yüksek puanın 10 olduğu bir spordan bahsediyoruz, okçuluk. Tarihi MÖ 5000’lere dayanan, o zamanlar avlanmak ve savaşmak önemli işlevlere sahip olan okçuluk şimdilerde oldukça popüler. Sayısız faydasının yanında oku sarı alanın içinde görmenin inanılmaz bir mutluluk verdiği bir spor. Çoğu sporun yanında oldukça durağan olmasına rağmen kol ve sırt kaslarını inanılmaz çalıştırıyor, öyle görüldüğü gibi kolay değil yani. Gelin bu spor hakkında konuşalım.

Türkler ve Okçuluk

 Türklerde okçuluk MÖ 5000 yıllarında başlar. Oğuz Kağan Destanı’na bakarsam ok ve yay, sembolik anlamlarla yer almaktadır. Türk kültürünün geçmişinde okçuluk geniş bir alanda öneme sahip olmuştur. Osmanlıcada keman=yay, keş=çeken demektir. Kemankeş de yay çeken, yâni okçulara verilen isimdir. Geleneksel okçulukta çile, yaya bağlanan ipe denir. Kepâze ise, kemankeş olmak isteyenlerin, bin gün boyunca kaslarını güçlendirmek amacıyla oksuz bir şekilde boş boş çekmek zorunda oldukları yayın ismidir. Ok atmadan, boşu boşuna çekildiği için, kepaze olmak deyimi ortaya çıkmış. Kemankeş olmak isteyenler öncesinde ok kullanmadan boş yayla bin gün boyunca çile çekerek kepâze olurlarmış.

70 metre hedefi, yarışmaya hazırlanırken x vurduğumda çekmiştim. (x, 10’un içindeki küçük daire. Puanlar eşitse x’e fazla atan galip geliyor)

Nasıl Bir Spor?

Öyle hızlı koşacağınız, zıplayacağınız veya bir yere ilk ulaşan kişi olacağınız bir spor değil. Tam tersine nefesinize bile hakim olmanız gereken, sabit kalmanın çok önemli olduğu bir spor. Böyle spor mu olur diyenleri antrenmana alalım, ilk günlerde sırt ve kol antrenman çıkışı uyuşunca ve zonklayınca demek istediğimi anlarlar diye düşünüyorum. Ama inanılmaz zevkli ve insanın kendisine bir hedef koymasını sağlayan bir spor. Hayır önünüzde duran ok attığınız hedef değil. İnsanı motive eden ve güç veren, bir amaca bağlayan bir bir hedef.

Okçuluk neden en sevdiğim spor?

• Sırt ağrılarına iyi geliyor.
• Dikkatli olmayı ve odaklanmayı sağlıyor.
• Motivasyon veriyor.
• Vücuda hakim olmayı öğretiyor, vücut duruşunu düzeltiyor.
• Doğru nefes almaya yardımcı oluyor.
• Dayanıklılık kazandırıyor, güçlendiriyor.
• GH yani büyüme hormonunun düzenli bir şekilde üretilmesine yardımcı oluyor.
• Osteoporoz’un ve Skolyoz’un (omurga eğriliği) tedavisinde önemli bir rol oynuyor.

Zorlandım Mı?

Hem de nasıl... Kolum morardı hatta sarardı kaç kez. En gevşek yay bile başta çok sert geldi, tahta yaylarla alıştırma yaptım, güçlendirici hareketler yaparken kaç kez ağlayasım geldi yorgunluktan. Okul çıkışları kafamı kaldıracak halim yokken antrenmana gittim. Derslerimin yetişmediği zamanlar oldu. Azarlar işittim.

Pişman Mıyım?

Asla! Bu çabam bana takım atışlarında üniversiteler arası Türkiye 3.’lük kupası kazandırdı. O kolumdaki sararmalar, sırt ağrılarım… Hepsi unutuldu. Bu yüzden spor güzel, okçuluk en güzel benim için.