Yolculuğa Çıkmak: Gezi Rotası ve Eldeki Gerçekler

Evinden uzakta bir değişim öğrencisi olarak çıktığım yolculuklarda düşe kalka öğrendiğim şeyleri bir yazı dizisinde toplamayı hedefliyorum. İlk yazı, yolculuğa çıkmadan önce sorulması gereken soru ve bu sorunun cevabı ışığında gezi rotasını oluşturmak hakkında...

Merhaba, benim adım Nur, 22 yaşında İstanbul’daki evimden bir hayli uzakta bir değişim öğrencisiyim. Avrupa'da Erasmus hibesiyle okumamın, zaman ve bütçe açısından sunduğu fırsatlardan faydalanarak farklı şehirleri adımlamaya ve keşfetmeye başladım. "Yola çıkan o ilk adım nasıl atılır?" sorusunun cevabını tam olarak bilmesem de çıktığım birkaç gezide düşe kalka öğrendiğim bazı şeyleri küçük bir yazı dizisiyle aktarmaya çalışacağım. Belki bir gün, o ilk adımı atmaya karar veren birine çıkacağı yolculukta bir şekilde yardım etmiş olurum. 

YOLA ÇIKMADAN ÖNCE: SORULMASI GEREKEN SORU

Rota oluşturmak bir gezinin en can alıcı, en yorucu aşaması olabilir.  Biz dört kişilik bir gezi planladığımız için birbirimize görmek istediğimiz şehirleri anlatan ve oralardaki ulaşım, konaklama gibi harcama kalemlerini içinde barındıran "burası şöyle güzel, burdan şuraya ulaşım böyle kolay, burası şöyle ucuz'lu rota sunumları" yaptık. Amacımız bir yandan araştırma yaparken ne istediğimizi keşfetmek bir yandan da sunum aşamasında birbirimizi ikna ederek ortak paydada buluştuğumuz bir rota hazırlamaktı. Bir gezi planı oluştururken her şeyden önce kendinize bu soruyu sormak işinize yarayabilir:

Hangi ülkeye ya da hangi şehre gitmek istiyorum ? Bu gezi için motivasyonum ne? Bir şehri mi keşfetmek istiyorum, yoksa sadece hiç görmediğim yeni yerler mi görmek istiyorum?

Ve ta ta! Bu soruya vereceğiniz cevaba göre gezi rotanızı şekillendirmeye başlayabilirsiniz.

 
Çıkılacak yolculuk, bir şekilde herhangi bir şehir için bir süredir var olan merak ve keşif arzusu üzerine kurulabileceği gibi, öte yandan sadece yeni yerlere gitme, hiç görmediğiniz yerleri görüp keşfetme motivasyonundan temel alabilir. Örneğin bunlardan ilki için şehrin dokusunu her yönüyle keşfedebilmek adına o şehre bir haftalık zaman ve bütçe ayırdığınız bir gezi planlayabilirken, daha çok yer görme üzerine kurulu ikinci seçenek içinse bir haftada üç dört farklı şehir/ ülke görecek şekilde bir gezi planlayabilirsiniz.

Ben bir şehri/ ülkeyi merak ediyorum:

Hali hazırda belirli bir yerin tarihi, kültür sanat eserleri/ etkinlikleri, mimarisi ya da mutfağı tarafından etkileniyorsanız rotanızı ilginizi çeken bu yön üzerinden şekillendirebilirsiniz.

Bu noktada bir şehri daha genel hatlarıyla keşfedebilmek için “Bu şehirde nereleri görmeliyim?” "Hangi eserleri incelemek ya da hangi yiyecekleri tatmak için zamanımı ve bütçemi nasıl ayarlamalıyım?" gibi soruları yanıtını bulabileceğiniz içerikleri inceleyebilirsiniz. Neredeyse dünya üzerindeki her şehir özelinde, o şehre dair gezi ve gastronomi rehberlerine, blog yazılarına ve video içeriklerine göz atarak belli notlar alabilir, bu notlar çerçevesinde kendinize bir rota oluşturabilirsiniz.

Ben yeni yerler görmek istiyorum:

Öte yandan yalnız bir şehri değil birden fazla şehri ya da bir bölgeyi gezip görmek istediğinizde, önceden oluşturulmuş, bölgeler arası geçişin kolay ve hesaplı olduğu rotaları izleyebilirsiniz. Örneğin, çok sık tercih edilen Interrail Doğu Avrupa rotasına çıkmaya karar verebilir, önceden oluşturulmuş klasik bir rotayı takip ederek bir sürü farklı yer görecek olmanın kolaylığını sürebilirsiniz.

Tabii ki gezi planlanırken oluşturduğumuz rotalar sadece “Şurayı çok merak ediyorum, burayı da geçerken göreyim, şunu burada kesin yemem gerek.” gibi istek/merak cümleleri ışığında gerçekleştirilemiyor, çünkü bir de elimizdeki gerçekliklerimiz var.

Gerçeklik 1: Para

Biz gezi planlanırken, kısıtlı bütçesi olan dört öğrenci olarak, ilk olarak konaklama ve ulaşım masraflarını hesaplamaya koyulmuştuk. Örneğin seyahat planımıza Berlin’i eklemek istiyorduk ancak hem Berlin’in gitmeyi planladığımız diğer ülkelere göre doğuda kalan konumu diğer ülkelere geçişimizde zorlaştıracaktı hem de Berlin’deki konaklama ve ulaşım masrafları gezinin genel maliyetini olumsuz yönde etkileyecekti. Bu sebeple, rotamıza Almanya’nın başkenti yerine, beşinci büyük şehri olan Frankfurt’u eklemeyi tercih ettik. Konaklama, yeme/ içme fiyatlarının birçok Avrupa şehrine göre uygun olduğu bu şehir bize maddi açıdan kolaylık sağlarken aynı zamanda bir sonraki durağımız olan Amsterdam’a tek vasıta ile konforlu yolculuk etme imkanı sağladı. Frankfurt’tan Amsterdam’a giden öğrenci bütçesi dostu gece treni bizi aynı zamanda bir gecelik konaklama ücretinden kurtardı.

Bonus: Hangi ulaşım aracını, nasıl tercih edeceğim?

Tüm ulaşım seçeneklerini bir arada görmek önemli bir ihtiyaç çünkü sanılanın aksine en ucuz ulaşım vasıtası her zaman otobüs ya da tren olmuyor. Bilet fiyatlarında tabii ki nereden nereye yolculuk ettiğiniz, bu yolculuğun zamanı, yolculuğu ne kadar önce planladığınız belirleyici faktörler arasında. Bu yüzden tren, otobüs, uçak, feribot, araba ve havaalanı transferlerinden oluşan ulaşım sağlayıcılarını bir araya getiren uygulamalara göz atmakta fayda var. Örneğin Omio, farklı yolculuk araçlarını içeren bir seyahat sitesi olarak seyahat planınızı oluştururken yardımınıza koşuyor.

Bir taşla iki kuş: Gece yolculuk etmek

→ Geceyi ulaşım araçlarında geçirmek / Havalimanında geçirmek

Gezinin en büyük masraflarından biri olan konaklamayı bazı geceler cebinizden para çıkmayan bir hale getirmek, yani gecenizi bir ulaşım aracında ya da bir istasyonda geçirmek, biraz konforsuz olsa da oldukça bütçe dostu bir hamle. Uzun sürecek otobüs/tren yolculuklarını gece tercih etmek ise aynı zamanda, zamandan da tasarruf etmeyi sağlıyor. Ancak gece tercih edeceğiniz yolculuklarda dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var: 

→ Aktarma yapılıyor mu? 

Eğer aktarmalı bir yolculuk için bilet aldıysanız, ve otobüs ya da tren garında bir süre beklemeniz gerekiyorsa, gece geç saatlerde eşyalarınızla birlikte beklemek biraz zorlayıcı olabilir. Üstelik Flixbus, Blablacar gibi ucuza yolculuk etme imkanı sağlayan firmaların otobüs terminali olarak seçtiği yerler genelde oturup bekleyebileceğiniz üstü kapalı mekanlar bile değil. Hangi şehirde olursanız olun soğuk ve karanlığın yanı sıra gece geç saatlerde terminal ve gar çevrelerinde eşyalarınızla birlikte beklemek güvenli olamayabiliyor.

→ Varış saati kaç? 

Eğer varış noktanıza sabahın çok erken saatlerinde varacaksanız, genelde terminaller şehrin merkezinde yer almadıkları için  şehir merkezine ulaşım güçleşebilir. 

Gerçeklik 2: Zaman

Eğer bir gezide kısıtlı zamanınız varsa, ki kısıtlı bütçe yanında her zaman kısıtlı zamanı getirir, bir şehirde hangi yapıları, hangi müzeleri ya da hangi parkları görmek istediğinizi özenli bir şekilde araştırmanız gerekir. Başlangıç ve bitiş noktaları belirli bir rota oluşturmanız gerçekten size yardım edecektir. Eğer bu kısmı atlayacak olursanız, belirlediğiniz konumlar birbirlerine çok uzak mesafede kaldığı için günün büyük bir kısmını bir yerlere ulaşmaya çalışırken geçirebilir ya da görmek istediğiniz bir müzenin ziyaret saatlerini kaçırabilirsiniz. 

Örneğin ilk gezdiğimiz şehir olan Cenevre’ye vardığımız elimizde hiçbir şey yoktu: ne önceden yapılmış bir araştırma ne de önceden belirlenmiş bir rota… Günübirlik planladığımız için rahat davrandığımız bu gezinin günü yağmurlu bir pazardı. Pazar günü neredeyse her yer kapalı olduğu için elimizdeki parayı İsviçre frangına bile çeviremedik. Tüm gün beş parasız yanımızdaki yiyeceklerimizle idare etmeye çalışıp saatlerce park gezdikten sonra "Aa müzelere gidelim." cümlesini bir hayli çok geç kurduk. Girdiğimiz müze on beş dakika içinde kapanacağı için, girmemiz ve çıkmamız bir oldu. Düzgün seyahat planı oluşturmadığımız için Cenevre gezisi, bol bol ıslak park gördüğümüz ve ısınıp kurumak için pazar ayinlerine katılma şansı bulduğumuz kiliselerle dolu bir gezi oldu. 

BONUS: Seyahat planı oluşturmak için, Google Maps ve Yandex Haritaları kullanabilirsiniz.

Bu uygulamaları klasik kullanım amacı doğrultusunda kullanarak iki nokta arasındaki mesafe, yol tarifi, ulaşım vasıtaları ve de ücretleri gibi bilgilere ulaşabileceğiniz gibi bu uygulamalardan seyahat planı oluşturma konusunda da faydalanabilirsiniz.
Oluşturduğunuz bu rotaları kaydedip başkalarıyla paylaşabilir, daha önce başka gezginler tarafından oluşturulmuş farklı rotaları da bu uygulamalar üzerinden keşfedip takip edebilirsiniz. Bunlara ek olarak bu uygulamalardaki harita ve rotalarınızın internet olmadan kullanımını saylayan çevrimdışı mod özelliğini kullanabilirsiniz. Eğer seyahat ettiğinizde internete erişiminiz yoksa veya kısıtlıysa indireceğiniz bu çevrimdışı haritalar gerçek bir kahraman rolü üstlenebiliyor. Şehirlerin ve ülkelerin haritasını indirerek aygıtınızda offline olarak kullanabileceğiniz bir diğer uygulama ise maps.me. Ara yüzü ilk bakışta, biraz karışık gelse de internetinizin olmadığı yurt dışı gezileri için oldukça yararlı bir uygulama.

Bu yazıyı bitirirken, içtenlikle söylemek istiyorum ki ilk yolculuklarımda “Ben hangi şehri hangi motivasyonla görmek istiyorum, buna ayıracak bütçem ve zamanım ne kadar?” sorusunu kendime sormadan deli cesareti ve Erasmus öğrencisi olma heyecanıyla yola çıkmıştım. Ancak bu soruyu sorup cevaba göre şekillenecek, iyi düşünülmüş bir planla yola çıkmak gerektiğini; gidip geldiğim, biraz kaybolup yorulduğum ya da gereksiz paralar harcamak zorunda kaldığım yolculuklarda öğrendim. Yolculuk üzerine yazı dizisine başlarkenki amacım da, ilk yazıda bu soruyu ele alarak başlama amacım da aslında aynı. Kısıtlı bütçe ve zamanı olanı biri için, hiç bilinmeyen yerlere, ne istediğini ve beklediğini bilerek atılan adımlar insandan eksiltmiyor, aksine daha fazla keşfetmeye, farketmeye yarayacak zaman ve kaynak kazandırabiliyor. Öyleyse, daha fazla keşfedeceğimiz günlere!