Tehlikeli Oyunlar Oynamak İstiyor İnsan Albayım!

Kültür ve Sanat - 07 Haziran, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

07 Haziran, 2021

Tehlikeli Oyunlar Oynamak İstiyor İnsan Albayım!

“Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan, bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.” diyor Tehlikeli Oyunlar'da Oğuz Atay. Hikmet'in Sevgi'yle iken sevgisiz; Bilge'yle iken bilgisiz kalışını, oyunlarını gelin yakından tanıyalım, beraber kitaba kısaca göz atalım!

Karakterimiz Hikmet Benol, Tutunamayanlar'da da gördüğümüz sıkışmışlık ve toplumdan bunalmışlık hissini yoğun yaşayan bir karakterdir. Tutunamayanlar'ın devamı gibi yazılmış hissi verir okuyucuya Tehlikeli Oyunlar. Sanki karakterlerin hayatının devamı niteliğindedir. Hikmet Benol, eşi Sevgi'yle sevgisiz kalmıştır. Evlilikleri yürümemiş, boşanmışlardır. Ardından Hikmet, bir gecekondu mahallesine taşınmış; albayla beraber yaşamını orda sürdürmeye başlamıştır. Oğuz Atay, kendine has üslubuyla Tutunamayanlar'a benzer bir tarzda, olayların gerçekliğini sorgularken kafamızı karıştıracak şekilde yazmıştır bu romanını da. Albayın gerçekliğini sık sık sorgular, zaman zaman oyunlara biz de dahil oluruz.

Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.

Hayatın tekdüzeliğinden, yoruculuğundan sıkılan Hikmet çözümü kaçmakta arar. Her şeyden, herkesten kaçmak ister. Çünkü sıkılmıştır. Çünkü kendi kimliğini dahi bulamamıştır. Çünkü aslında bakarsanız tutunamamıştır Hikmet. Bu kargaşada kendini bir gecekonduya atar ve oyunlar yazmaya başlar emekli albayla. Kendi yazdıkları oyunları kendi oynarlar; hayallerinde veya gerçekte. Fakat her konuda olduğu gibi, bu konuda da kendini beğenmez Hikmet. Ona göre o her zaman eksiktir, bilgisizdir.

Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.

Hikmet'in hayatındaki bir diğer kadın da Bilge'dir. Hikmet bu kez de Bilgeyleyken bilgisiz kalmıştır. Kendini kaybetmiş, asla bir bütün benlik oluşturamamış Hikmet bu kez de bilgisizliğin çukuruna düşmüştür. Birçok Hikmet vardır dediğine göre. Hiçbiri bir bütünü oluşturamamıştır. İçinde çözememiştir kendini. En az beş tane Hikmet olduğunu söyler, hiçbirinin içinden tam olarak çıkamaz. Tam olarak kaybolmuştur. Oyunlar oynamak onun için en güzel çıkış olmuştur. Belki de bu oyunlar onun için saklanacak bir yer olmuştur hayatın akışından.

Kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum.

Roman Oğuz Atay'ın çarpıcı kaleminin ve üslubun izlerini oldukça taşır. Kelime oyunları, göndermeler, hayal ve gerçek çatışması, uzun cümle yapıları ve devrik cümleler roman boyu eşlik eder. Tutunamayanlar'da olduğu gibi anlaşılması emek isteyen bir romandır. Oğuz Atay okumak ve anlamak kolay bir iş değildir. Kitabı bitirdikten sonra bile üzerine uzunca düşünmeyi, yorumlamayı gerektirir ki zaten Oğuz Atay'ın ustalığı da buradan gelir.

Nihayet insanlık öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, ’yahu insanlık öldü mü?’ diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde, ’insanlık öldü mü?’ ya da ‘insanlık ölür mü?’ biçiminde büyük başlıklar yayımlamakta yetinmişlerdir. Fakat acı haber kısa zamanda yayılmış ve gazetelere telefonlar, telgraflar yağmıştır; herkes, insanlığın son durumunu öğrenmek istemiştir.

Oğuz Atay'ın farklı bakış açısı, kitabı okurken insanı hayrete düşürüp her defasında hayran bırakır. İnsanlık öldü mü, diye sordurur insana. Kelime oyunlarında oldukça iyidir Oğuz Atay. Belki de buradan geliyordur Hikmet'in oyunlarının isteği.

Kısaca, Tutunamayanlar'ın tam anlamıyla olmasa da devamı denilebilecek, okuyanı zorlayacak fakat sonunda oldukça memnun bırakacak, tekrar okuma isteği verecek bir kitap Tehlikeli Oyunlar. Okumadan önce ve okuduktan sonra detaylara tekrar göz atmak, Oğuz Atay'ın üslubuna yaklaşmanızı ve onu daha iyi anlamanızı sağlayacaktır. Umarım sizlere kitaptan güzel bir bakış açısı sunabilmişimdir. İyi okumalar!

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.