Seyahat Tutkunuzu Harekete Geçirecek Bir Film: 303

Bazen kendimizi yollara atmak, arabanın camından esen rüzgarın getirdiği dinlendirici hissin beraberinde radyodan gelen müzikle tabelaları takip etmek isteriz. Bahsedeceğim filmle bu duyguların zihnimize yer etmesini sağlayabilirsiniz, tek yapmanız gereken emniyet kemerini bağlamanız!

Seyahate çıkmak sadece binlerce kilometre yol yapmak değil elbette, sanki bir film şeridinin içerisinde oturup durmadan hareket eden bir camı seyrederek kendimizi başka manzaralarda buluruz. Bir şekilde insan, bu yolculuğunda zihninin farklı karelerle doldurulmasını izin verir, sonrasında ise parçaları birleştirerek kendini açığa çıkarırdı. İşte anlattığım hissi bu filmde bulmanız mümkün.

Eğer siz de bir seyahat tutkunuysanız ve yolculuğu sohbet ederek geçirmeyi seviyorsanız bu filme şans vermelisiniz, filmin kısaca konusuna değinirsem eğer genç bir kadın olan Jule, eski Mercedes Hymer 303 motorlu karavanıyla Berlin’den Portekiz’e bir yolculuk yapmaya karar verir. Bu yolculuğun asıl amacı baş karakterimiz olan Jule’un, erkek arkadaşına hamile olduğunu bizzat söylemek istemesidir. Böylelikle Portekiz’e, onun yanına, yol almaya başlar. Jule’a bir benzin istasyonunda rastlantı sonucu karşılaştığı genç otostopçu Jan eşlik etmek ister. Bu derin ve uzun yolculukta güzel gün batımlarını, kumsalları bir yandan da din, siyaset, felsefe, ilişkiler ve tarihte ya da modern zamanlarda insanın hayatta kalmasının gelişimi dahil olmak üzere çok çeşitli konulara değindiklerini görebilirsiniz.

Başrolde yer alan bu iki karakterimiz Jule ve Jan, bizlere farklı bakış açıları katar ve ufkumuzu ışık tutacak konulara doğru sürükler. Zamanla birbirlerinin farklılıklarını uzlaştırırlar ve ortak bir anlayışa ulaşırlar. Konuştukları konular bazen birbirlerini yanlış anlamaya iter, bazen de kendi duvarlarını yıkmaya. Klasik tanışma hikayelerinin yanından bile geçmeyen bu ikili arasındaki enerji size oldukça yansıyacaktır, bazen kendinizi o karavanın arka kısmında seyahat edermiş gibi hissedebilirsiniz. Onların sohbetinin yoğunluğunda kaybolup benzin istasyonunda durduklarında soluklanırsınız. Bir mola vermeyi hak edersiniz. Yanınıza aldığınız birkaç atıştırmalıkla beraber şehir tabelalarını sırayla geçmeye başlarsınız.

Filmde gördüğümüz bu ikili arasındaki etkileşim, kendi aşk tanımınızı ve etrafındaki tüm bağlantıları sorgulamak için milyonlarca soruyla size çarpan olağanüstü bir farkındalık da olabilir. Tüm sahneler, neredeyse aklınıza harika bir Avrupa getirecek ve aşıkların birbirleriyle yaşayabileceği tüm güzel anıların damgasını vuracak kadar samimi ve görkemli bir yolculuk sunacak. Bu da hiçbir filmde bulamayacağınız paha biçilmez, kalıcı bir huzur ve sevgi duygusu yaratır. Ruhunuzu ve zihninizi ortaya koyacak bir film! Diyaloglarda ve karavanın kat ettiği yollarda kendinizi bulmanız dileğimle!