Poyraz Karayel - Dizi İncelemesi

Kültür ve Sanat - 12 Temmuz, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

12 Temmuz, 2021

Poyraz Karayel - Dizi İncelemesi

Bu yazımızda yayınlandığı dönemde reyting açısından istenen seviyeye gelememiş fakat sosyal medyanın gücüyle 3 sezon boyunca yayın hayatını sürdürmüş olan Poyraz Karayel dizisini inceleyeceğiz.

Poyraz Karayel, adını başrolümüz olan Poyraz karakterinden alan bir dizi. Adından da anlaşılacağı gibi iki zıt rüzgar tipine ismini veren bu dizi, isminin hakkını veriyor diyebiliriz.

Dizi, sivil polis olan Poyraz Karayel'in amiri ve kayınpederi tarafından iftira atılıp hapse düşmesiyle başlar. Eski eşi olan Begüm'ün alkol bağımlılığı vardır ve gazeteci olan kayınpederi, kızının alkol bağımlısı olmasından Poyraz'ı sorumlu tutmaktadır. Aylarca hapis yatan Poyraz, Begüm'den oğlunun velayetini ve mesleğini geri almak ister. Bunun tek yolu da mafya babası Bahri Umman'ın ekibine sızmak.

Amiri olan Mümtaz, Poyraz'dan Bahri Umman'ın ekibine sızmasını, istihbarat için bilgi almasını ve sonunda da Bahri'yi hapse tıkmasını ister. Fakat bu pek de kolay olmayacaktır. Çünkü Poyraz, Bahri Umman'ın kızı olan Ayşegül'e aşık olacak ve Bahri Umman'ı bir baba olarak göreceği için işler iyice rayından çıkacaktır.

Aslında baktığınızda dizinin konusu çok klişeymiş gibi gözüküyor. Her dizide görmeye alışık olduğumuz mafya tipleri, olmazsa olmaz mafyanın kızıyla aşk hikayesi vs. televizyonda yıllarca gördüğümüz klişelerdendir. Ama bu diziyi diğerlerden ayıran şey, karakterlerin orjinal olması. Yani diğer dizilerde gördüğümüz karakterlerin bir sınırının olması ve bazı davranışlarının dışına çıkamama olayı bu dizide pek yok. Dizide çoğu karakter her an bir şeyler yapabilme ve tüm hikayeyi değiştirebilme potansiyeline sahip. O yüzden de dizideki neredeyse tüm bölüm sonlarını ağzınız açık bir şekilde izliyorsunuz. Sanki her bölüm sonu bir finalmiş gibi izliyorsunuz. Bazen bu durumlar izleyiciyi şaşırtmak için bir yol olarak sunulsa da bazen de gerçekten sonda ne gördüyseniz o yaşanmış oluyor. Bu duruma bir örnek olarak Sefer karakterini verebiliriz. Normalde bir yan karakter olan fakat zaman zaman hem hikayesi hem de oyunculuğuyla başrolü aratmayacak düzeyde olan Sefer karakteri Poyraz'ın bile önüne geçtiği sırada ani bir ölümle diziden ayrılır. Genelde Türk dizilerinde sevilen bir karakterin böylesine hızlı bir şekilde öldüğü görülmez. Görülse de hikayesi iyice uzatıldıktan sonra veya sezon finali geldiğinde senaryo gereği ölür. Fakat bu dizide Sefer karakteri, Poyraz'dan sonra en sevilen karakter olmasına rağmen sezonun ortasında senaryo gereği öldü.

Poyraz Karayel - Dizi İncelemesi

Bu sırada Poyraz'ın tüm bu koşuşturması arasında, hem Poyraz'ın içini dökmesi hem de seyircinin derin bir nefes alması bakımından Albay karakteriyle konuşmaları giriyor. Albay karakteri, Poyraz'ın apartmanında yaşayan emekli bir albaydır. Poyraz çoğu zaman içini dökmek, geçmişiyle hesaplaşmak için Albay karakteriyle konuşur. Bazen bu gerçekten yanında Albay varken bazen de hayali bir şekilde gerçekleşir. Bazen güldüren, daha çok da hüzünlendiren bu konuşmalar benim dizide bir an önce gelmesini beklediğim sahnelerden biri. Bu sohbetler sayesinde Poyraz'ın iç dünyasını ve çatışmalarını daha iyi anlıyor ve daha sıkı bir bağ kuruyorsunuz.

Dizi iki sezon boyunca hiç sıkmadan, gayet güzel ilerliyor. Poyraz'a atılan iftiralar, yalanlar, ihanetler, kayıplar, ayrılıklar Poyraz'ın deli haller sergilemesine yol açıyor. Zaman zaman Poyraz'ın bu halleri güldürse de zaman zaman da insanı ciddi ciddi düşünmeye sevk ediyor. Çünkü yaşadığı bu ciddi olaylar onun gerçekten delirmesine yol açıyor. Üçüncü sezonun sonlarına doğru Albay'la olan bir konuşmasında aslında dizinin sonunu bize söylüyor. Albay, "Senin filmin sonu nasıl?" diye soruyor ve Poyraz da, "Bir adam var ve bir de kız. Birbirlerini çok seviyorlar. Sonra bir tanesi ölüyor. Diğeri dayanamıyor, akıl hastanesine kapatıyorlar." diyerek Poyraz Karayel'in nasıl biteceğini söylemiş oluyor. Dizinin finalinde de sevdiği kız olan Ayşegül ölüyor, Poyraz da bu acıya daha fazla dayanamayıp deliriyor. Hayal ile gerçeğin karıştığı dizinin son sahnesinde Poyraz, akıl hastanesinde Ayşegül'ü görür. O sırada daktiloyla bir şeyler yazan Poyraz, dizinin de vermek istediği mesaj olan "Tarih yalnızca mutsuzları yazar." cümlesini yazar. Daha sonra Ayşegül kaybolur ve oğlu Sinan gelir, babasının elinden tutar ve oradan uzaklaşırlar.

Poyraz Karayel - Dizi İncelemesi

Aslında dizinin başında Poyraz'ın amacı oğlunun velayetini almak ve mesleğine kavuşmaktı. Gelinen noktada Poyraz sadece mesleğini değil, sevdiği kadını ve aklını da kaybetti. Fakat asıl final, Poyraz'ın yeniden hayata tutunması için birine tutunmaya, birinin el uzatmasının ihtiyacı olduğunu görmesiydi. Hayata tutunmasını sağlayan el, oğlu Sinan'dan başkası değildi.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.