Orta Doğu'nun Kanayan Yarası: Huzursuzluk

Kültür ve Sanat - 05 Haziran, 2023 - Okuma Süresi: 3 Dk.

05 Haziran, 2023

Orta Doğu'nun Kanayan Yarası: Huzursuzluk

Zülfü Livaneli’nin ‘’Bu romanı yazdığımda canım çok yandı!’’ ifadelerini kullandığı ABD'den Mardin'e uzanan Hüseyin'in öyküsü, Huzursuzluk kitabını eminim birçoğumuz duymuşuzdur. Bugün sizler için işte bu kitabı inceledim. İyi okumalar!

Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri hep buradan türemiştir. Harese şudur: Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve, dikeni yedikçe ağzı kanar. Tuzlu kanın tadı, dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece kanadıkça yer, yedikçe kanar, bir türlü kendi kanının tadına doyamaz… Orta Doğu’nun adeti de budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür, ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.

 

Bugüne kadar romanları 40'dan fazla dile çevrilen ve birçok uluslararası öldül almayı başarmış Zülfü Livaneli'yi eminim hepimiz duymuşuzdur. 20 Haziran 1946 yılında Konya'nın Ilgın ilçesinde dünyaya gelen Livaneli şimdilerde 76 yaşındadır. Bu 76 yıla birçok eser sığdırmıştır ve edebiyat dünyasında ses getirmiştir. Livaneli'nin 2017 yılında yayımlanan ve edebiyat dünyasında ses getiren Huzursuzluk eseri  her sayfasında insanlığı sorgulamamıza sebep olmaktadır. Haydi gelin hep birlikte bu romana bakalım.

 

‘’Beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın artık anne!’’

‘’Annesiyle görüşmesindeki son sözleri bu olmuş. Ağlamaktan gözlerine kan oturmuş yaşlı kadın, başındaki beyaz tülbentin ucuyla yaşlarını silerken bu sözleri tekrarlayıp durdu. Kız kardeşi Aysel de duymuş bu cümleyi, çünkü kapının önünde vedalaşırken o da oradaymış abisinin boynuna sarılmış ama o derin bir halsizlik içinde, bu dünyadan vazgeçmiş gibiymiş, kollarını bile kaldıramamış. Zaten sol kolu, omzundaki kurşun yarasından dolayı kalkmıyormuş…’’

Orta Doğu'nun Kanayan Yarası: Huzursuzluk

İbrahim, İstanbul’un karmaşıklığı içinde yaşayan genç bir gazetecidir. Bir gün çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ABD’de öldürüldüğü haberini işitir ve bunun üzerine memleketi Mardin’e doğru yola çıkar ve kendisini çocukluk arkadaşı Hüseyin’in sevda ve ölümle birleşmiş yaşantısının içinde bulur.  İbrahim, Mardin’e  geldiğinde çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölümüyle alakalı bilgi toplamak ister. Bunun üzerine Hüseyin’in nişanlısından ayrıldığını ve  Meleknaz adındaki bir kıza aşık olduğunu öğrenir. İbrahim çocukluk arkadaşı Hüseyin’in aşık olduğu bu gizemli kızı aramaya başlar ve bu kızın arkadaşı Zilan’ı bulur ve yüreğimizi ağlatan olaylar meydana gelir

Türk yazar Zülfü Livaneli’nin ''Bu romanı yazdığımda canım çok yandı!'' ifadelerini kullandığı 2017 basımlı bu kitabının hem sosyal yönünün hem de edebi yönünün oldukça ağır basması ve  Orta Doğu’nun yıllardır kanayan yarasını tam da Livaneli’den beklediğimiz bir ustalıkla gözler önüne sermesi  okuyucular üzerinde çok büyük tesir bırakmış olacak ki yazıldığı dönem ve sonrasında da çok büyük ilgi görmüştür. İyilikle kötülük arasında seçim yapmak zorunda kaldığımızda mutlaka iyiliği ve insan olmayı seçmemiz gerektiğini hatırlatan bu kitap aynı zamanda toplumsal olaylara kayıtsız kalmamayı da bir görev edinmemiz gerektiğini bizlere hatırlatıyor.Eğer henüz okumayanlarınız  varsa her sayfasında ‘’insan’’ olduğunuzu hatırlamanız dileğiyle.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.