Netflix'in En İyi Dizilerinden: After Life

Geçtiğimiz ay yayınlanan sezonuyla final yapan After Life, birçok izleyici tarafından oldukça beğenildi. Bu yazımda Netflix'in en başarılı yapımlarından olan After Life dizisinin genel hikayesini ve final sezonunu inceliyoruz. Şimdiden keyifli okumalar!

Yayınlandığı ilk sezondan itibaren kalitesini bozmadan devam eden After Life'ı final sezonubüyük merakla bekleniyordu. Çünkü dizi ilk bölümünden itibaren tüm doğallığı ve gerçeklğiyle izleyiciyi içine çekmeyi başarmıştı ve finalinde de aynı sadelik ve gerçeklikle bitmesi bekleniyordu. Nitekim öyle de oldu. Dizi kendine yakışır bir şekilde final yaptı ve sessiz sedasız bitti. Sessiz sedasız, çünkü sosyal medyada bu dizi pek konuşulmadı. Dizi geniş kitlelere ulaşamadı ama zaten böyle bir amacı yoktu. Eğer genele hitap eden bir dizi olsaydı bambaşka bir yapım izleyebilirdik. Dizinin final sezonuna geçmeden önce konusundan kısaca bahsedelim:

İngiltere'de gazetecilik yapan Tony (Ricky Gervais), karısı ve köpeğiyle güzel bir hayat yaşamaktadır. Fakat bir gün eşi Lisa kanser hastalığına yakalanır ve hayata veda eder. Lisa'nın ölümünden sonra Tony, ağır bir depresyona girer. Kendisini ve çevresindeki herkesi umursamamaya başlar. Yaşadığı sürece kimseye hesap vermeden canı ne isterse onu yapacaktır. Çevresindeki herkes Tony'e destek olmak isterken Tony, daha da depresyona sürüklenecektir.

Geçtiğimiz 2 sezonda neredeyse intihara meyilli olan Tony, belli etmese de, hayata tutunacak bir şeyler arıyor. Hayata tutunmasını sağlayan şeylerden biri Lisa yaşarken geçirdiği güzel günlerin kamera kayıtları. Her gün işten geldikten sonra bilgisayarını açıp o videoları izliyor ve öyle uyuyor. Hayata tutunmasını sağlayan diğer şey de köpeği. Lisa hayattayken de gördüğümüz bu köpek, Tony'nin yaşama tutunmasında belki de en büyük dayanağı. Her gün onu aksatmadan besliyor, gezdiriyor. Kendinden çok köpeğiyle ilgileniyor. Bir de huzurevinde babasını ziyaret ederken tanıştığı hemşire Emma var. Tony, Emma ile güzel zamanlar geçiriyor. Bir yerlere gidip yemek yiyor, bir şeyler içiyor ve hatta Emma Tony'nin evine de geliyor ama aralarında hiçbir zaman gerçek bir ilişki yaşanmıyor. İşte dizinin gerçekçi olduğu ve diğerlerinden ayrıldığı kısım da burası. Başka bir dizi olsa ikisi bir ilişki çoktan yaşardı, ama bu dizideki gerçekçi ve karamsar duruş sayesinde böyle bir ihtimal söz konusu değil.

Tony'nin hayata bakışını değiştiren olay da final bölümünde karşımıza çıkıyor. Kanser hastası çocuklarla röportaj için gittiği hastanede çocuklardan birinin adının Lisa olması, Tony'i baştan aşağı değiştiriyor. Bu farkındalık sayesinde kendisine, çevresine ve dünyaya iyi davranmaya başlıyor. Böylelikle iki sezonda oldukça karamsar olan Tony, bu sezonda hayata daha umutlu bakıyor ve bizi de umutlandırıyor. Böylelikle anlatmak istediği hikayeyi tüm gerçekliği ve sadeliğiyle anlatan dizinin finali de aynı gerçeklik ve sadelikle bitmiş oluyor. Umarım kavgadan, bağırışlardan, silah seslerinden uzak; izlerken bizi yormayan, sakin ve gerçekçi diziler daha da artar.