Modern Dünyanın İzole İnsanları: Sentinel Kabilesi

Kültür ve Sanat - 21 Haziran, 2021 - Okuma Süresi: 7 Dk.

21 Haziran, 2021

Modern Dünyanın İzole İnsanları: Sentinel Kabilesi

Tropik ormanlar ya da vahşi hayvanlar deyince sizin de aklınıza adalar ve okyanuslar geliyor mu? Peki ya orada yaşayan insanları hiç düşündünüz mü? Cevabınız evet ise gelin birlikte bu insanların hayatlarını inceleyelim

''Ada yerlileri'' dediğimizde aklımıza bronz ve siyah ten, boyalı yüzler, doğal hayvan derisi veya bitkilerden yapılmış kıyafetler giyen insanlar gelir. Dünyada bilmediğimiz birçok kabile bu şekilde yaşamaktadır. Hatta daha keşfedilmeyen birsürü insan toplulukları da vardır. Öncelikle olaya karşımızdaki kişilerin bir "insan" olduğu gerçeğiyle bakmamız gerekir. Insanların; özgürlüklerine, gelenek ve göreneklerine, rahat yaşamaya düşkün yapıları vardır. Biri özgürlüklerimizi kısıtlamaya kalksa çoğumuz agresif tepkiler veririz.

Yani buradaki asıl temel nokta, karşımızdakine ne kadar saygı duyduğumuzla ilgilidir. Bizde de "ne kadar saygı duyarsan, o kadar saygı görürsün " klişesi vardır. Dolayısıyla olaya bu açıdan bakarsak, ne kadar klişe de olsa çok doğru söylenmiş bir söz olduğunu fark edebiliriz. Ama bu yazıda dikkat edilmesi gereken nokta (modern insanların, izole insanlara bakış açısı) şudur: "Eğer sen güçlüysen saygı göstermezsin." Şimdi bu açıdan bakıldığında biz de genellikle güçsüz insanlara, tanımadığımız insanlara bu açıdan bakmıyor muyuz? Ya da bazen kırıcı benzetmeler yapmıyor muyuz? O yüzden bu ada halkına da kırıcı kelimlere kullanmak yerine "ada halkı" ya da "izole toplum" diyerek başlarsak, şartlar ne olursa olsun en azından saygı çerçevesinde bu insanları tanımaya çalışırız. Yukarıda  da bahsettiğim gibi şimdi okuyacaklarımız da güçlü-güçsüz ekseninde oluşacak olaylar ve biraz da genel kültür ile alakalı. O zaman başlayalım.

Kuzey Sentinel Adası; Hint Okyanusu'nda bulunan, Hindistan'a bağlı birkaç ada ve adacıktan oluşan adaların ismidir. Adanın büyük kısmında Hintliler yaşamaktadır ama adanın batısındaki küçük bir ada dünyadan izoledir. 

Modern Dünyanın İzole İnsanları: Sentinel KabilesiModern Dünyanın İzole İnsanları: Sentinel KabilesiModern Dünyanın İzole İnsanları: Sentinel Kabilesi

  Çünkü bu adada 10.000 yıldır kabul gören Sentinel Kabilesi yaşmaktadır ve bu toplum dünyada bilenen tek izole kabiledir. Bu kabile, modern dünyadan gelen bildirilerin hiçbirine yanıt vermemektedir. Haliyle bu durum Sentinelleri bilinen en eski ve en az değişime uğramış ilkel insan topluluğu yapar. Peki Sentineller adadaki yaşamlarını nasıl sürdürebildiler? Bu soruya ''avcılık ve toplayıcılık sayesinde'' yanıtını verebiliriz. Çünkü yukarıda da değimiz gibi ilkel insanlar avlayıcılık ve toplayıcılık ile geçinir, tarım ise bir sonraki aşamadır.

Modern Dünyanın İzole İnsanları: Sentinel Kabilesi

ADAYLA İLK ETKILESIMLER

Adaya ilk gelenler sömürgeci Avrupalılar olmuştur. Ama Avrupalılar, adanın batısındaki bu küçük ada hariç diğer tüm adalara ayak basmıştır. O yüzden teknik olarak adaya ayak basan ilk kişilerin, batık gemiden kurtulup adaya sığınmak zorunda kalan insanlar olduklarını söyleyebiliriz. Ama o zamanlar,  bu insanların hiçbiri adadan canlı bir şekilde ayrılamamışlardır diye de not düşmekte fayda var. 1880 yılında aslında adaya ayak basıp kısa süre sonra geri dönen ilk bilim insanı M.V. Portman ve kaşif ekibidir. Çünkü o zamana kadar o adadan kimse canlı dönemediği için dışarıdan bakanlar bu adaya büyük bir önyargı ile yaklaşmışlardır. Bu konuda kaşiflerin haklılık payı olabileceği gibi, burada yaptıkları şeylerin insanlık onuruna yakışmayacak şeyler olması da tarihe not düşülecek acı gerçeklerdendir. Neden insanlık onuruna yakışmamıştır? Çünkü M.V. Portman ve ekibi adaya ayak bastıklarında adalıları yakalamak için tuzak kurup 6 tane Sentinelliyi kaçırmış ve üzerlerinde bilimsel çalışmalar yapmışlardır. En nihayetinde bu ilkel insanlar, en az 10.000 yıldır izole oldukları için bazıları çeşitli virüslerle karşılaşıp ölmüşlerdir. Çünkü onların bünyesi bizim gibi gribe ve diğer hafif viruslere dahi dayanıklı değildir. Kaçırılan kişilerden yaşayanları ise yanlarında hediyelerle adaya geri bırakıp kaçmışlardır. Bu durum biraz ironik bir durum olabileceğı gibi aynı zamanda güçlünün güçsüze gösterdiği saygıyla da alakalıdır.

Bu olayın ardından tam 16 yıl sonra, bu konuyla ilgili bilinen ilk vakanın Hindistanlı bir mahkumun hapishaneden kaçarak derme çatma salıyla adaya ayak basması olduğu biliniyor. Tahmin edileceği üzere bu kaçak, Sentineller tarafından öldürülmüş ve cesedi 2 gün sonra kayalıklarda bulunmuştur. Adayla resmi olarak ilk etkileşimler ise 1960 yılında Hint Hükümeti'nin iletişim kurma girişimleriyle başladı. Ama bu etkileşimlerde, adadan gelen cevaplar hep gecikiyordu. Bu nedenle Hint Hükümeti 1967 yılında adaya düzenli ziyaretler yapmıştır. Ama yine bu ziyaret, adalılara hediye bırakıp geri dönmekle sınırlı kalmıştır. 2 Ağustos 1981 yılında Panama bayraklı Primrose gemisi, adanın kayalıklarına çarparak kullanılmaz hale geldi. İçerisindeki mürettebat ise çaresizce yardım beklemeye başladı. Çok geçmeden ada halkı, ellerinde ok ve mızraklarla mürettebata saldırdı. Mürettebattaki çoğu kişi de canını kurtarmak için denize atlamış ve şans eseri deniz bulanık olduğu için suyun altında saklanarak beklemişlerdir. Ardından birkaç gün sonra helikopterle kurtarılmışlar.

Modern Dünyanın İzole İnsanları: Sentinel Kabilesi

 Asıl heyecanlandıran deneme ise 1991 yılında Hintli Madhumala Chattopadhyay'ın adadaki kişilerle dostane ilişki kurmasıyla başlamıştır. Daha sonra kabile insanlarının haklarını koruma örgütü "Survivor International Organization" salgın hastalıklar vb. gibi sebeplerden dolayı bünyelerinin dayanıksız olduğunu tespit etmiş ve "Dünyadaki En Korunmasız Toplum" olarak tanımlamıştır. 2004 yılına gelindiğinde ise okyanusta deprem olmuş ve Hint Hükümeti, ada sakinlerinin durumunu incelemek için helikopter göndermiş ama görmüşler ki bu ada hiç etkilenmemiş; aksine bu küçük ada hariç diğer ada sakinleri depremden zarar görmüşler. Bunun sebebi 10.000 yıldır adapte oldukları yaşamı çok iyi anlayıp önlemlerini almış olmalarından kaynaklanıyor. Nitekim bu bilgiyi doğrular nitelikte ada halkı, depremin olacağını çeşitli kendilerine has yöntemlerle hissetmiş ve adanın en yüksek yerine çıkarak kendilerini olağan bir tsunamiden korumuşlardır. Günümüze gelindiğinde ise, ada halkı hala dış dünyaya kapalı şekilde yaşamakta ve Hint Hükümeti de çeşitli toplumsal örgütlerin baskısıyla adaya herhangi bir ihlalde bulunmamaya özen göstermektedir. Ama  "modern" insanların, hala yasa dışı olarak drone vb. araçlar vasıtasıyla halkını rahatsız ettikleri çeşitli kaynaylarda tespit edilmiştir. Hatta en son 2017 yılında gizlice bir misyonerin adaya gidip geri dönmediği de söylenmektedir.

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.