Mitolojik Bir Hikaye: Karadut Ağacı

Kültür ve Sanat - 21 Haziran, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.

21 Haziran, 2021

Mitolojik Bir Hikaye: Karadut Ağacı

Karadut ağacının büyülü bir aşk hikayesine dayandığını söyler Yunan mitolojisi. Ve ekler "Karadut ölümsüz bir aşktır. Babil’den çıkmış ölümsüz bir aşk.

Yıllar önce Babil de Thispe ve Pyramus adında birbirlerini çocukluktan beri gizliden seven iki genç vardır. Thispe Babil’in en güzel kızı, Pyramus ise en yakışıklı erkeğidir. Bu iki gencin evleri yan yanadır. Çocukluktan beri yan yana evlerde büyüyen iki aşığın aşkları gün geçtikçe daha da büyür ve körüklenir. Bu iki aşık, aşklarını evlilikle taçlandırmak isterler. Bunun için ailelerine durumu söyleyip artık evlenmek istediklerini, birbirlerini çok sevdiklerini söylerler. Fakat ne yaptılarsa ailelerine birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini kabul ettiremezler. Aileleri aralarındaki bu aşka hep karşı çıkmış hatta birbirleriyle konuşmalarını bile yasaklamışlardır. Ama hiçbir engel bu aşkın önüne engel olarak çıkamamış. Bu engellere mutlaka bir çözüm bulmaları gerekir. O sırada evlerinin ortak olan duvarında bir delik keşfederler. Bu keşfedilen deliği genç aşıklardan başkası bilmiyordur. Artık konuşmak için bu deliği kullanmaya karar verirler. Birbirlerine olan sevgilerini, aşklarını bu delikle birbirlerine söylerler. Tek sevinçleri en azından artık birbirlerinin sesini duyabiliyor ve birbirlerini sevdiklerini söylüyor oluşlarıdır. Aylarca bu konuşmalar böyle sürmüştür.

Mitolojik Bir Hikaye: Karadut Ağacı

Fakat bir gece Pyramus, bu hasrete dayanamadığı için bir plan yapar. Ve bu planı Thispe'ye anlatır. Plan şu şekildedir; Ninos’un mezarının yanındaki dut ağacının altında buluşmak. O gece geldiğinde Thispe sessizce evden uzaklaşıp mezarın olduğu yere gider. Ve ardından Pyramus ‘u beklemeye başlar. Fakat Pyramus gelmeden ağzı kanlar içinde bir dişi aslan belirir. Thispe aslanı görünce çok korkar ve hemen ordan kaçıp boş bir kayanın içine saklanır. Kayanın içinde aslanın gitmesini bekler. O sırada fark etmediği bir şey gerçekleşir. Fark edemediği şey, kaçtığı sırada pelerinin yere düşürmesidir. Bunu gören aslan, kanlı ağzıyla pelerini ağzına alır ve parçalayıp yere attıktan sonra oradan ayrılır. Aslanın ordan ayrılmasından sonra Pyramus gelir. Yerde kanlar içinde Thispe’nin pelerinini görünce onun öldüğünü düşünür. Onu tehlikeden koruyamadığı için kahrolur. Bunun verdiği üzüntüyle pelerini eline alıp “ Seni ben öldürdüm.” der ve kılıcını çıkarıp dut ağacının olduğu yere gider. “Sen de benim kanımı içeceksin şimdi.” dedikten sonra kılıcını göğüsüne saplar. Ağaçtaki bembeyaz dutlar Pyramus ‘un kanıyla kızıla boyanır. Thispe de o sırada aslanın gittiğini düşünür ve Pyramus’u daha fazla bekletmemek için buluşacakları yere doğru gider. O aşina olduğu beyaz dut ağacının yerinde kara dut ağacı vardır. Bu karadut ağacının altında yatan birini görür ve o kişi sevdiği adam Pyramus’tur. Onu kanlar içerisinde görür görmez bu acıya dayanamaz ve o da kılıcı göğsüne saplayarak kendini öldürür. Tanrılar bu iki aşığa acıdılar ve Pyramus’un kanını meyvesine, Thispe'nin gözyaşlarını yaprağına verdiler. Hepimizin duyduğu karadutla ilgili çok ünlü bir söz vardır; Karadut ağacı meyvesinin lekesi yalnızca yaprağı ile silindiğinde çıkar. 
Thisbe’nin göz yaşları Pyramus’un kanını temizler..

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.