Louis Althusser'in Düşüncesine Giriş 101

Kültür ve Sanat - 14 Haziran, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

14 Haziran, 2021

Louis Althusser'in Düşüncesine Giriş 101

Louis Althusser, 20. yüzyıl felsefe çağı içinde önemli bir Marksist düşünürdür. Marx'ı yeniden okuyarak kendi yaşadığı dönem ve anlam dünyası içinde yeni kavramsallaştırmalara giderek adeta Marx'ın satır aralarından kavramlar çıkarır. Bu kavramları günümüz için de örneklendirebildiğimiz gibi, Althusser'i günümüz şartlarında okumak aydınlatıcı bir etkiye sahip.

Althusser, 1918 ve 1990 yılları arasında yaşamış çağımızın en önemli Marksist düşünürüdür. Her ne kadar Fransız Yapısalcı okuluna eleştiriler getirse de kendisi Yapısalcı Marksist olarak bilinir. Yapısalcı marksizm, Marksist düşünceyi yeniden yorumlarken Marx'a geri dönerek adeta düzenlemeye ve eklemeler yapmaya çalışır. "Kapital'i Okumak'' adlı eseri öğrencileriyle birlikte Karl Marx'ın Kapital'ini yorumladıkları bir eserdir. Kitap, Marksist felsefede politik ekonomi eleştirisini çoğunlukla içerir.     

Ortodoks Marksizminin Sovyet Rusya ve Çin’deki uygulamalarıyla doktrin haline gelmesinin yaşattığı farklılıkları Marx’a geri dönerek ve Marx’ı yeniden yorumlayarak Marksizme yeni bir alan açmaya çalışır. Marx’ın kelime aralarından iz sürerek epistemolojik kesinti yaptığını söyler ve bu yöntemle Marksizmi yeniden yorumladığını ifade eder. Kendi okuma tarzına semptomatik okuma der ve Marx'ı yeniden anlamlandırmaya çalışırken de Lacan, Heidegger, Levi Strauss gibi isimlerden faydalanır. Kendisinin yaptığı bu okumalara "Marksizm'e epistemolojik müdehale" olarak adlandırır.

Althusser ‘kerte’ kavramıyla toplumsal yapıyı açıklamayı hedefler. Ona göre toplumsal yapıyı belirleyecek politik kerte, sosyolojik kerte ve ekonomik kertedir. Bu kerte kavramlaştırmasının izinde toplumsal yapıda belirleyici unsurun sadece ekonomi olmadığını savunur. Politik kerte ve sosyolojik kerteyi de barındıran bir toplumsal yapı içinde siyasal ve ideolojik alanlardan da söz ederek bir toplumsal yapının varlığını konuşuyoruz. Bu üç kerte birbirleriyle mücadele alanına girer ve kendileriyle etkileşimlerinin olduğu bir süreçte egemen sınıf varlığını ortaya koyar. Bu toplumsal yapıyı kertelere ayırırken Althusser son kertede ekonominin belirleyici olduğu gerçeğinden de kaçamayarak Marksizm’e bağlı olduğunu kanıtlar.

Marx’ın izinden gitmeyerek devlet düşüncesinde ayrışır. Devlet ona göre sadece bürokratik ve ekonomik bir alan değildir daha ziyade ideolojik savaşların verildiği bir siyasetin ürünüdür. Bu nedenle sürekli vurguladığı şey aslında siyasetin ekonomik alanda değil sivil alanda mücadele edilmesi gereken bir alan olduğu tespitidir. Bu mücadelenin sonunda bir kazanan sınıf belirtmediği gibi bu mücadelenin dinamik olduğunu bu yüzden sürekli değişip dönüştüğünü, işçi sınıfının kesin galip geleceği gibi bir öngörüsü bulunmadığını ve iktidar kadar bu mücadelede muhaliflerin de söz sahibi olduğunu anlatır. “İdeoloji özneleri çağıran ve adlandıran bir süreçtir.’’ der. Özne ancak bir ideoloji boyutu içinde bir aktöre dönüşür ve bu aktörlüğünü de bu ideolojik forma borçludur diyerek açıklar. Burada ideoloji kavramlaştırmasıyla da devletin ideolojik aygıtları ve devletin baskı aygıtları ayrımına gider. Devletin baskı aygıtları, egemenin, iktidarın cezalandırma ve toplumda baskı ve tahakküm kurabilme gücünün bir aygıtıdır. Devletin baskı aygıtlarından daha çok, toplumu şekillendiren ve etkileyen terimin aslında devletin ideolojik aygıtları olduğunu söyler. Devletin baskı aygıtları ve devletin ideolojik aygıtları üzerinden hegemonya kavramının genişletilmesini sağlar. Ona göre hegemonya kurulan esas alan devletin ideolojik aygıtları alanıdır ve bu alanda eğitim, hukuk, aile ve din üzerinden kurulan hegemonya esas gücü teşkil eder. İşçi sınıfının da devletin bürokratik alanını ele geçirme hedefinden ziyade devletin ideolojik aygıtları alanını da kendi varlıklarını ikame ettirmek için mücadele vermesi gerektiği bir alan olduğunu söyler. Devletin ideolojik aygıtlarına hakim olan sınıf eğer burjuvazi olursa, toplumda burjuvazi egemen sınıf olur ve bu egemen sınıf aslında hegemonyasını kurmuş olur. Buradan yola çıkarak Marx’ın ekonomi temelli toplum anlayışında yeni alanlar açarak Batı Marksizmi'nde adını duyurur.

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.